Acun Medya yapım ve Survivor elemeleri

Bildiğiniz gibi Survivor yarışmasına başvuru formu doldurduğumu dile getirmiştim. Geçen Salı akşamı Acun Medya Yapımdan mesaj alarak mülakata davet edildiğimi öğrendim. İlk başta çok sevindim çünkü hakikaten seçlierek çağrıldığımı düşünmüştürm. Mülakatlar tarabya, Ferahevler semtinde bulunan Tarabya Metin Oktay Spor Kompleksinde yapılmaktadır. Oraya ulaşmak oldukça zor ve tüm bu zorlukları aşarak ulaşma şerefine nail oldum. İçeri girdiğimde yaklaşık 100 kişilik bir kalabalığın beklediğini gördüm. Bir anda bir kaç kafa çevrilip bana baktı, ben onlara baktım, ben onları garipsedim, onlar beni garipsedi. Her telden insanı ordan bulmak mümkündü. zayıfı, kilolusun, kısası, uzunu, zengini, fakiri, ne ararsanız vardı. Ancak çoğunluk krizden etkilenen ve bu tarz yarışmalara umut bağlayan kişilerdi. Bunu da açık sesle dile getiriyorlardı zaten. Şunu da gördüm ki, halk olarak kendimize güvenimiz tammış. Herkes kendisine son derece güveniyordu. Yaklaşık 1 saat bekledikten sonra 5 kişi merdivenlerden inip, bir masadan Acun Medya'ya ait bir kart almaya gittik. Sonra bizden önceki 2 çocuğu birisi aldı bizleri de kenara ayırıp beklettiler. Biz dediğim de, sonrasında aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendiğim, okyanusta köpek balıklarıyla yüzen ve bu tarz extreme yarışmalara zaten katılan bir arkadaş, 19-20 yaşlarında "ben buraya nasıl düştüm" bakışlarıyla ürkek duran çok tatlı bir kız, ve taaa Bursalardan gelen ve her ikisi de mülakatlara çağrılan bir çift. Bizleri de karşı koridora aldılar beklemeye koyulduk.

Beklemek sıkıcıdır ve biz de kendi aramızda sohbet etmeye başladık. Koridorda beklerken de kendimde ki garipliği farkettim ve giyimim konusunda yanlış yaptığımı anladım. Zira ben bloglarımdan da anlaşılabileceği gibi giyinmeyi severim. Sırf göze batmamak için de GAYET SADE giyinmeye çalıştım ama kahretsin sanırım beceremedim. ( Merak edenler için: siyah tayti, siyah tunik, Ugg siyah botlar ve bembeyaz bir trenckot, saçlarımda düz fönlü, makyajım abartılı değildi) Ama ya beyaz montumdan, ya uzun boyumdan veya uzun saçlarımdan bilmiyorum, bir şekilde göze batıyordum. Hayatımda ilk defa göze batmaktan utandığımı hisettim.

Ben, köpek balıklarıyla dalan kız (muhtemelen yarışacaktır) ve "buraya nasıl düştüm" bakışlı minik kızımızı içeriye aldılar. 3 sandalye vardı, yan yanaydılar ve tıkış tıkış sığdırdık kendimizi. Benim süratımda aptal bir gülümseme yapışıvermişti, zira kendimi oraya ait hissedemedim. Sanırım ben Var mısın Yok musun formatına biraz daha uygun olabilirdim. Köpek Balığı Aşığı kız da tam yarışmaya uygundu. Kızlar gayet normal otururken, içimdeki zarif ruh tam da yeriymiş gibi hemen bacak bacak üstüne atarak kuruldu koltuğa. Bir elimde rugan kocaman çantam, bir elimde PDA'm bakınıyorum. Görüşmeyi yapan adam ve kız da sanırım "bu kokoşun burda işi ne" sorusunu düşünüyorlardı çünkü inanamadılar:) Neyse Köpek Balığı kızla konuşurlarkan kızla aynı okulda okuduğumuzu, evlerimizin de çok yakın olduğunu öğrendik. Bendeniz çenebaz olduğumdan adamlara mülakat yapmalarına izin vermedim, onlarla beraber kıza ben de sorular sordum: sizin fakülte şurdaydı di mi, ha hatırladım sanki seni, ya adını duydum, aaa Kaptan sokak mı ben de Tevfik Bey, aaa gemicilik lisansı mı ne hoş, tarzında resmen mülakata maydanoz oldum. Ve mülakat 4 kişilik bir sobete dönüştü. Sıra bana geldiğinde okulum, işim, spor hayatımı sordular, yüzüp yüzemediğimi sordular ve çok uzatmadan diğer kıza döndüler. Kızla da sohbetleri bitince bana yeniden dönüp ne için katılmak istediğimi sordular ki, akıllara ziyan cevabım, doktora eğitimimin beni ne kadar etkilendiğini görmüş oldum: kızlara ekip olup birşeyler yapmak, kazanmaya çalışmak ve yarışmak hoş olur, ben ekip çalışmasını severim. Oldu, Sanki sabancı'ya eleman görüşmesindeyim!!!

Sohbeti bitirirlerken de biz sizi ya bugün, ya da 1 hafta içerisinde arayacağız dediler ki, forumları okuyan biri olarak bu cümlenin anlamını biliyordum: aranızdan birini veya ikisini beğendik bugün kamera mülakatına alacağız, ama diğeriniz veya diğerlerinizin şansı yok, NEDEN diye sormamanız için de 1 hafta içerisinde arayacağız diyoruz....

Aranmadığımı söylememe gerek yok sanırım, zaten ben de görüşme başlamadan survivor fikrinden vazgeçmiştim. Kavgacı biri değilim, raiting için bile olsa numara yapamam, herkesle arkadaş olmaya çalışırım, parayı kazansam bile diğer herkesle paylaşmaya çalışırım ve en kötüsü sanırım biraz kokoşum... Tüm bu özellikler varken de benim seçilmem zor ihtimaldi tabii ki de.

Neyse, umarım oraya yarışmak için başvuran insan deryasından 16 hakeden isan seçilir de biz de tv başında zevk alarak izleriz.

Acun Medya Yapım çalışanlarına ve Acun!a başarılar dilerim...