Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Aczimendiler bitti; İsmailağa"dan verelim!

Aczimendiler bitti; İsmailağa"dan verelim!
 

Ortalığı toz duman eden "hukuk savaşları" nın nesnesi bu defa "İsmailağa Cemaati" oldu. Fatih'in Çarşamba semtinde yoğunlaşmış bulunan İsmailağa Cemaati, elli yılı aşkındır kendi halinde ve kendi hayat düzenleri içerisinde yaşayıp dururken özellikle son günlerde Cübbeli Ahmet Hoca'nın popüleritesi dolasıyla ülke gündemine düştü...

Fatih Altaylı bir kaç defa Cübbeli Ahmet'i programlarında konuk etti... Kendi çevresinde tanınmış bir Hoca iken, televizyon programları sayesinde tüm Türkiyede şöhret oldu Cübbeli Ahmet...

Cübbeli Ahmet'in Fatih Altaylı'nın programlarının gözdesi haline gelmesi, daha o günlerde bende bir tür "dejavu" duygusu yaratmıştı. Fatih Altaylı gibi biri, Cübbeli Ahmet Hoca gibi birini neden defalarca programının baş konuğu yapardı?

Olaydaki "dejavu" şu: 28 Şubat süreci yaşanırken süreci hazırlayan aktörler merkezi Elazığda olduğu söylenen bir "Aczimendi" takımı öne sürmüşlerdi... Liderleri Müslüm Gündüz de, o otantik kıyafeti ve agresif söylemleriyle, o zamanlarının popüler televizyon programı olan "Ceviz kabuğu"nun baş konuğu ediliyordu.

Hulki Cevizoğlu, Müslüm Gündüzü konuk ediyor ve onun belli yerlerin damarlarına basan konuşmasına izin veriyordu. Yapılmak istenen toplumun duyargaları gelişmiş belli kesimlerinde bir "rikkat" oluşturmaktı. Ülkenin en popüler televizyon programlarına çıkıp kıyafetinden söylemlerine kadar rejimin temel ilkelerine ters duran böyle bir adam ister istemez "Tehlikenin farkına varın" çağrısını geliştiriyordu.

28 Şubat nihayetinde başarılı bir "irtica hortlatma operasyonu" olarak tarihe geçti. Sürecin baş figüranları "Aczimendiler" de görevlerini tamamlayıp ortalıktan yok oldular... İstenen gerçekleşmiş, hükümet düşürülmüş ve süreci hazırlayanların vesayetinde yeni hükümetler kurulmuştu.

Bunun ülkeye maliyetinin ne olduğunu söylemeye gerek yok.. Ama zaten bu tür "operasyonları" hazırlayanların böyle bir kaygısı da yok...

Şimdi Erzincandaki soruşturmaya yeniden dönersek, 28 Şubat sürecinde kendilerine rol verilen "Aczimendiler" in yerini, bu defa, zaten kılık kıyafetleri ve yaşam biçimleriyle Aczimendilere benzeyen İsmailağa Cemaati -istemeden de olsa- almış oldu...

Halbuki, daha önce de burada yazdığım gibi, İsmailağa Cemaati devletle de, rejimle de kavgalı değildir.. Bunu devlet de "derin devlet" de çok iyi bilir.. Bilmemiş olsalar elli yılı aşkındın Çarşambadaki hayat sürüp gitmezdi böylesine...

Ama, her zaman olduğu gibi, amaç üzüm yemek değil bağcı dövmekti... Eğer Erzincan Başsavcısının soruşturmasına Erzurum özel yetkili savcıları müdahele etmemiş olsaydı, bu soruşturma süreci doğrudan 28 Şubat"ın dejavusu olarak yeniden sahnelenecekti...

Ne var ki, süreci planlayanlar artık bu planlara ne kadar aşina olduğumuzu unutuyorlar. Aynı filmleri o kadar çok seyrettik ki, senaristinden daha iyi biliyoruz filmin sonunu...

Bu yüzden bu ülkede bu türden senaryolarla gişe rekorları kıracak filmler yapma devri bitmiştir... Bunu bizler anladık da film yapımcıları bir türlü anlayamadı...

Yaşadığımız sıkıntılar bundandır işte!...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..