Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Adalet, kalkınma ve halk…

Adalet, kalkınma ve halk…
 

İktidar ve muhalefet partilerinin isimlerinde büyük bir ortaklık ya da niteliksel bir benzerlik var… Katılmıyor musunuz?.. Bizce her iki partinin isimleri ile cisimleri arasındaki zıtlık, her iki siyasi partiyi yek/diğeri ile benzeştiriyor…

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin isminde iki niteliğe yer verilmiş olduğu görülüyor: 1.- Adalet 2.- Kalkınma…

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin “adalet” kavramına ne kadar yakın bir parti olduğu ya da bu kavrama hangi uzaklıkta yapılanmış olduğu, ülkenin en üst yargı organı tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağında yer alması” nedeniyle cezaya çaptırılmış olması gerçeği ile, sağır sultanın bile malumu… Öte yandan, söz konusu siyasi “örgüt” tarafından adaletin bel kemiğini oluşturan yargı sisteminin hallaç pamuğu gibi nasıl atıldığı ve yargı mekanizmasının içine ne ölçüde siyasetin bulaştırıldığı gerçekleri, kulakları duymayan sultan tarafından gayet iyi bilinen bir gerçek…

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ismi içinde yer alan ikinci kavram ise, “kalkınma” kavramı… Kalkınma mı?.. O da ne?.. Kısa süre içinde işsiz sayısında Dünya ölçüsünde dereceye giren, gelir getiren verimli kaynak ve işletmelerini haraç mezat yabancılara pazarlayan ve ülkeyi Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş ölçüde büyük bir borç batağına saplanan bir ekonomik yapı ile kalkınma kavramı arasında Himalaya Dağları olsa gerek…

Gerçekte, Adalet ve kalkınma kavramlarına en uzak duruşu sergileyen siyasi gücünün adı, Adalet ve Kalkınma Partisi’dir… Bu siyasi gücü “üstün gayretleri ile” iktidara getiren ve onara yıllardır hüküm sürmesini sağlayan muhalefet partisi ise, Cumhuriyet Halk Partisi’dir… Cumhuriyet değerlerini savunuyor “<ı>muş gibi yapan” ve bayrağındaki ALTI ADET OK’tan sadece bir tanesine sahip çıkabilen bu “ata yadigârı” partimizin, unvanı içinde yer alan “halk” sözcüğü ile ne ölçüde kaynaşmış olduğu gerçeği ise, bir diğer ironi konusudur… Halka uzak bir Halk Partisi… Halka sadece süslü söylevler içinde yer veren halkın partisi… Ve en önemlisi, bunca yıl boyunca uyguladığı politikalar nedeniyle halka kendisini inandıramayan, güven telkin etmeyen ve sonuç olarak da, halktan yeterli oyu alarak ülkenin dümenini eline alamayan, “iktidarsız” bir Halk Partisi…

Adalete uzak, kalkınmaya sırt çevirmiş bir iktidarla, bu iktidara karşı halkı örgütleyemeyen bir muhalefet partisinin ikilemi içine sıkışmış bir Türkiye!.. İşte 2010 yılının siyaset manzaraları, bu ikilemin içine hapsedilmiş bulunan Türkiye halkının, kabuğunu çatlatma sancılarının somut bir süreç haline dönüşmesi ile oluşmaktadır…

Türkiye halkı, adalet istemektedir, kalkınma beklemektedir… Kendisini bu yönde atılacak adımlara, girişilecek hamlelere inandıracak bir lider kadrosu umut etmektedir. Cumhuriyet değerlerinin korunduğu, yargı bağımsızlığının sağlandığı, halka dönük adil bir kalkınma hamlesinin fitilinin ateşlendiği bir atılım hamlesi özlemektedir… Basın televizyonunuzun düğmesine ve seyreyleyin Türkiye manzaralarını… Bu beklentilere, bu özlemlere ve bu nitelikteki bir umut arayışına yanıt veren bir kişi, grup, ekip ve kadro görebiliyor musunuz?.. Bu ülkenin makus talihini yenebilecek ve “baht-ı kara maderini” ateşleyebilecek bir umut ışığı seçebiliyor musunuz?..

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/ http://www.kitlecizgisi.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..