Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '07

 
Kategori
Haber
 

Adalet mülkün temelidir!

Zaman zaman Atatürk’ e atfedilen bu özdeyişin, aslında Fransız devriminin düşünsel önderlerine ve hatta Hz. Ömer’ e ait olduğunu iddia edenler vardır. Ama, günümüzde “anlaşılması” ve “yaşanılması” mutlak zorunlu duruma gelmiş olan bu özdeyiş, benim çocukluğumun artık sisler içinde kalmaya başlamış günlerinden çıkıp gelerek, bugün de karşıma dikilmektedir. Herşeyi merak eden bu ilkokul öğrencisine Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı koltuğundan seslenen rahmetli babam, başının üzerindeki ışıklı panoyla yazılı bu yazıyı zorlukla da olsa anlatmaya çalışmıştı.

Keşke babam, bu özdeyişin anlamını sadece bana değil, herkese anlatabilmiş olsaydı. Keşke, devlet makamına getirileceklere bir sınav yapılsaydı da devlet yönetmeye aday olanlara, tek bir soru sorulsaydı: “Adalet Mülkün Temelidir” ne demektir? Bu sorunun ve cevabının özünü anlamamış hiç kimseye de devlet emanet edilmeseydi. Ama, Doğan Cüceloğlu hocanın bir ömür vakfettiği öğretisi ne diyor? Hayat “keşke”siz yaşanmalıdır…Heyhat, gelin de Cumhuriyet tarihimize bakın, hocam! Hele, gelin de son otuz yıla bakın…Bu kadar hata arka arkaya nasıl yapılabildi? Tek bir cevap var: “Adalet Mülkün Temelidir” ne demektir bilmeyenlere, devlet emanet edildiği için yapıldı.

Hukuk ve hata demişken: son çıkarılan Vergi Barışı yasasına bakınız. Bu yasanın hukukun temel prensiplerine aykırılığını tartışmak haddimize düşmez, ama akla ters düştüğünü de anlamak için ekonomi veya hukuk profesörü olmaya gerek yoktur. Hangi hukuk düzeni, “Bana şu kadar ek ödeme yaparsan, ben senin geçmiş beş yılına ait hesaplarını incelemeyeceğim!” deme hakkını bir makama verebilir? Bu ifadede suç mu arıyorsunuz? Önce, Deli Dumrul vergisi gibi bana ek ödeme yap denilebilir mi? Bütün bunları geçin, neyin karşılığı olursa olsun, vergi denetimi yapmakla yükümlü bir makamın “Ben vergi denetimi yapmayacağım” diyerek yasaların kendine verdiği görev ve sorumluluğu, yapmama kararı alması mümkün müdür? Bu görevi kötüye kullanma ve görevi beyanen ihmal değil midir?

Şu traji-komik durumu bir düşünün hele: yarın bir mükellef hakkında bir ihbar gelir de bu mükellefin hesaplarının geçmişe yönelik incelenmesi gerekirse, bugün vergi denetimi sorumluluklarından ve görevlerinden para karşılığı vazgeçenler, yarın böyle bir ihbarı nasıl değerlendireceklerdir? Mükellef, “Ama, siz bana inceleme yapmayacaktınız!” dediğinde, “O sözümüz bu durumda geçerli değil” mi diyeceklerdir, yoksa ihbara cevap olarak, “O mükellef zamanında bize ek para verdi. Bu şikayeti değerlendiremeyiz” mi, diyeceklerdir? Bu durumda devlet ciddiyeti nerede kalacaktır?

Bu cümleden olarak, yarın Adalet Bakanlığı da, “Şu kadar para ödeyen hırsızların dosyaları inceleme dışı bırakılacaktır” diyebilecek midir? Adalet Bakanlığı bunu diyemezse Maliye Bakanlığı nasıl diyebilmektedir?

“Adalet Mülkün Temelidir” ne demektir anlamayanlar, kısa vadede günü kurtarmaktan başka birşey düşünmeyerek, düşünemeyerek göçebe çadırı zihniyetiyle devletin geri kalmış ciddiyetini çökerteceklerdir.

Bu bir kehanet değil, günümüzün en kritik sosyo-aritmetik denklemidir.

 
Toplam blog
: 14
: 3754
Kayıt tarihi
: 29.06.06
 
 

1953 Trabzon doğumluyum. TED Ankara Koleji (1971), ODTÜ Makina Müh (1976) lisans, University of New ..