Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '17

 
Kategori
Hukuk
 

Adalet öldü mü?

Hani bilinen bir öykü vardır…

Ülkenin birinde ölümler “Çan çalarak” ilan edilirmiş…

Çan;

Bir defa çalındığında, “halktan biri”

İki defa çalındığında, halk içinden tanınmış, “eşraftan biri”

Üç defa çalındığında, saray çevresinden, yani “bürokrasiden biri”

Dörtdefa üst üste çalındığında ise “Kral’ın”

Öldüğü anlaşılırmış…

Günün birinde yine bir çan sesi duyulur. İnsanlar, biri öldü sanırlar…

Peşinden hemen ikincisi, üçüncüsü, dördüncüsü çalar…

Halk, “Kral öldü” heyecanıyla kilisenin etrafında toplanmaya başlar…
 

Ama o da ne! Çan beşinci defa çalar…

Meraklanan kalabalık, çan sesinin geldiği yere koşar...

“Ne oldu? Kim öldü? Nedir bu beş çan sesi?” diye soranlara:

Çancı, “Adalet öldü! Bu ülkede adalet öldü.” Der…”

Sonrada, mahkemede haklı olduğu davasında nasıl haksızlığa uğradığını toplanan kalabalığa anlatır…

Bu öykü Adaletin insanlar için ne kadar önemli bir gereksinim olduğunu çok iyi anlatmaktadır…

Tüm adliyelerimizin tüm duruşma salonlarında kürsünün arkasındaki panoda  “Adalet mülkün temelidir” yazılıdır ya, bu veciz söz (kısa ve etkili söz) de adaletin önemini vurgulamaktadır…

Son dönemlerde bir kesim, yargıdan çıkan kararlardan rahatsızlık duymayabilir.

Ama şu bir gerçektir ki yurttaşların büyük bir çoğunluğu bu kararlardan rahatsızdır.

Cumhuriyeti kuran, devrimleri gerçekleştiren CHP yollara düşmüş adaleti arıyor.

Bu boş bir tepki değildir.

Adil ve tarafsız bir yargının duruşma salonlarında değil, sokakta aranması herkesten daha çok, yıllarca yargıda görev yapmış, mülkün yanı devletin temeli olan Adaleti gereği gibi uygulamak için her türlü özveride bulunmuş, ben ve benim dönemimin emekli Yargıç ve Cumhuriyet savcılarının,  içini acımaktadır.

Suç işleyen kim olursa olsun adil bir yargılama sonucunda yaptırıma tabi tutulursa hiç kimsenin yargı uygulamalarına itiraz hakkı olamaz.

Ancak görünen manzara hiçte iç açıcı değildir.

Haksızlığa uğrayan her yurttaşın sığınacağı son limanın Adalet olduğu unutulmamalıdır.

Yargı, yargıya bırakılırsa bu olumsuzlukların düzeleceğine ve herkesin yargıya güveninin artacağına inanıyorum.

Bu yazıyı, kurucumuz ve kurtarıcımız, büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün adalet için söylediği sözü ile bitirmek istiyorum.

“Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz (1920) Mustafa Kemal Atatürk” 16.06.2017

 

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet Savcısı

 
Toplam blog
: 310
: 504
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Adaletin mülkün temeli olduğuna inanarak 32 yıl adalet görevini yaptığım için mutluyum ..