Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '09

 
Kategori
Mizah
 

Adaletin bu medya!

Adaletin bu medya!
 

Foto: Nihat Odabaşı


Biz mektepten gazeteci olmadığımız için ustalarımız bize köpeğin insanı ısırmasının değil de insanın köpeği ısırmasının haber olduğunu öğretmediler. Ama benim ustama sorarsan... “Boş ver sen bu mektepli masallarını, ‘gazeteci kendi haber olmamalı’ gibi meslek etiği palavralarını. Millet senin gazeteci olduğunu bir şekilde öğrenmeli yoksa boğaz tokluğuna koşarsın adliye koridorlarında. Meşhur olacaksın oğlum, meşhur. Bunun üç yolu var. Birincisi; eğer gazeteci yeteneğin varsa büyük haber patlatacaksın. İkincisi; gazeteci yeteneğin yok ama başka yeteneğin varsa uyduruk haberle manşet yapıp ortalığı birbirine katarak hem meşhur olacaksın hem de hatırı sayılır ikinci bir gelir kapın olacak. Üçüncüsü; hiç yeteneğin yoksa soyunacaksın, öyle meşhur olacaksın.”

Ben yeteneğim olmasına rağmen doğru dürüst bomba bir haber patlatamadım. Yaptığım bütün haberleri şefim sahiplenip o meşhur oldu. Uyduruk bir haberden manşet yapayım dedim, Taraf’ın “AKP’yi bitirme planı” manşetiyle aynı zamana denk düşünce benimki hiç dikkat çekmeyip gürültüye gitti. Üçüncü yolu deneyeyim dedim, soyunup türlü çeşitli fotoğraflar çektirip götürdüm ustama. “A benim salak oğlum” dedi “Bu yol kadın gazeteciler içindi...”

İşte o günlerde bir de baktım Ayşe Arman kırk yaşında bir soyunmuş, pir soyunmuş... Herkesin dilinde. Oysa Arman zaten meşhur ama ustamın dediğine göre devamlı gündemde kalmak, unutulmamak için yapmış bu çıplak modelliği. Arkasından bir de hem türbanlı hem de mini etekli bir gazetecilik yapmasın mı! Hayran olmamak elde değil. Gazetecilik diye ben buna derim. Türban takıp Nişantaşı’nda, mini etek giyip Fatih İsmail Ağa caddesinde dolaşmış arkadaşı Demet’le. Sonra da bu tebdili kıyafet ve tebdili çıplaklıkta neler hissettiklerini yazdı. Tabii medyada bir sürü kadın gazeteci arasında Ayşe Arman yine bir numara!

Lakin sönük bir erkek gazeteci olarak ben bu konuda büyük bir haksızlık görmekteyim. Kadın gazeteciler arasındaki bu rekabet hiç de eşit koşullarda değil. Ayşe Arman soyunuk fotoğraflar çektirip dikkatleri üzerine çekiyor, türban takıp dikkatleri üzerine çekiyor, mini etekle Fatih’te gezip dikkatleri üzerine çekiyor. Pekiyi türbanlı köşe yazarı gazeteci hanımlar soyunup fotoğraf çekebiliyorlar mı? Mini etek giyip İsmail Ağa caddesinde tur atabiliyorlar mı? Hani nerede hak, adalet, eşitlik? Yazık değil mi türbanlı kadın yazarlara? Adaletin bu mu medya? Türban takınca meşhur gazeteci olamıyorsun ama mini etek giyince meşhur gazeteci oluyorsun.

O yüzden rekabette eşitliği sağlamak için ya Arman’ın da ikide bir soyunması yasaklansın, ya da Diyanet İşleri Başkanlığı kadın gazetecilerin de meşhur olabilmek için mini etek giymelerinin ve soyunmalarının meslekî mecburiyetten ötürü günahtan sayılmayacağı yolunda bir fetva versin. Olmaz böyle. Ben de yakında en üst rütbeli bir generalin yaptığı darbe planlarının belgesini yazmaktayım. Son sayfaya geldim sayılır. Bir manşet olsun, göreceksiniz medyada bir numarayım!

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..