Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '13

 
Kategori
Güncel
 

Adaletin yedi rengi var. Hangisi sizin ki?

Adaletin yedi rengi var. Hangisi sizin ki?
 

"VAHYİN IŞIĞINI PİRAMİT DAĞITIR KÜP'SE TOPLAR. "A.ÖZCİMBİT


Adalet adına Bakanlık bile olan en önemli sosyal, dinsel, ideolojik terimdir. Çok önemli olmasına rağmen Sevgi, Ahlak, Mehamet Bakanlığı yoktur. 

Adalet algısı aslında dinlerin ve ideolojilerin renginide belirler. Bir ideoloji veya bir inanca bağlı olmayı sağlayan en önemli bağ ADALETE o ideoloji yada inanç sisteminin bakışıyla olur.

Adalet,aslında hiyerarşiyi simgeleyen bir piramit cama çarpan ışık gibi yedi renge ayrılarak sapkın renklerde darma dağın olabilirde. 

Piramitte yedi renge ayrılan beyaz renkli gerçek ahlaklı adalet aşağıda ki ahlaksız adaletlere dönüşmekte.

Kırmızı Adalet: Bu adalet çeşidi kendisine yapılan kötülüğü misilinden daha fazlasıyla yapılmasını gerektirir. Bu adalete inan kişi kendisine yada akrabasına yada sevdiği birine yapılan kötülüğü fazlasıyla karşı tarafa ödetmeyi gerektirir. Kişi bunu yaparken güçlü olduğunu ve karşı tarafı güçle sindirebileceğini düşünür. Özellikle eski doğu toplumlarında pısırıklaştırılan insan topluluklarına yada İslam öncesi ilkel Arap toplulularının yada Türkiye'nin güney doğusunda veya Orta Doğu'da ki kan davaları buna örnek gösterilebilir. Kişi ne olursa olsun ölen kişinin kanını yerinde koymamalıdır veya daha çok öldürmelidir ki karşı tarafı sustursun. Bu aynı zamanda şeytanın adaletidir. Şeytan, insanlara karşı kızıl bir nefret duymakta ve tüm varlığını insan ırkının kızıl ateşe atılması için çabalamaktadır. Faşizmin adaleti bu renktedir. Şeytan bu yüzden kırmızıdır.

Turuncu Adalet: Bu adalet çeşidi gözü her ne kadar kızıl adalet kadar kör olmasada kördür. Tek farkı içinde akıl unsuru daha fazla kin ise daha azdır. Bir örnek verecek olursak kişi asabiyet duygusuna sahiptir ve olabildiğinde asabiyet merkezli bir sapkınlık içindedir. Mesela en hafif örneği verirsek kişi tuttuğu futbol takımı için döner bıçaklarıyla değil sopalarla gelmiştir. Takımı hak etmesede maçı kazanmayı istemek, yada kendisi gibi inananları ayırıp farklı inanların katlini vacip sayar. Daha akılcı hareket eder, aklın sarısı kızıl körlüğü biraz yumuşatmıştır. Hz. Hüseyin'in kafasını kesen Ömer Bin Saad "Onu en az acı çektirerek ben öldürürüm" diyerek komutanlığı kabul etmesi akılcılıkla yumuşatılmış zulmdür. Yada bütün sisyasal partileri kötü görürken içinden en az kötü olana oy vermekte bunun gibidir. Örnek çoğaltılabilir. Geleneksel Yahudi adaleti turuncudur.

Sarı Adalet: Pragmatist ve menfaatçi yönü daha fazla olan adalettir. Kişi fayda odaklı ve akılcıdır. Çıkarcı ve hesapçıdır. Kendisi ve sevdiklerinin çıkarını kollamak ona gayet adil bir bakış açısı olarak gelmektedir. Tecavüzcü birini keskin ve zeki bir avukatlık ile ceza almaktan kurtarmak gibi mesela. Yada Kuran'ı mızrakların ucuna takıp "Sizinle aramızda bu hüküm versin" diyerek Hz. Ali'nin yok edeceği Muaviye ordusundaki Amr İbnül As'ın çıkarcı askeri dehası buna örnektir. O bunu yaparken Sarı renkli adaleti tercih ederek akılcı ve çıkarcı bir yol bulmuştu. Kapitalist ve çıkar odaklı üç kağıtçı adalet bu renktedir.

Yeşil Adalet: Bu adalet çeşidinde kişi tüm yargılamalarını ilahi yada ideolojik perspektiften ve duygusalca yapar. Kişi genel ekonomik düzen bozulsada bunu umursamadan hırsızın elini Kuran'daki hükme göre dört şahit varsa keser. Böyle bir adama verilen ülke ekonomisi bozuksa hırsızlıkları el kol keserek yok edeceğini sanır. Genelde duygusal perspektiften bakan bir yapısı vardır. Bu tüpler kendi mezhepzel veya dinsel yahudda ideolojik çarpıklıkları göremez. Yorumlarında sığdır. Geleneksel İslamcı adaleti bu renktedir. Bu sayede "Allahu ekber" denilerek Suriye'de ceza olarak kafa kesilmektedir, kişi akıl melekesini tamamen yitirir ve duygusal davranır. İnacının temelinde akıl değil de duygu bulunan insan tipleri bu çeşit adalete yönelme eğilimi gösterirler.

Mavi adalet: Kişi kendisine tokat atana öteki yanağını uzatır. Geleneksel Hristiyan adaletinin rengidir. Anama tecavüz ettin buyur bacıma da tecavüz et mantığında içinde aşırı merhamet ve sevgi bulunan mantıktan yoksun bir adalete inanır. Sevgi ve merhamet olgusu ile zalimi yumuşatma girişiminde bulunur. Kendisine her türlü pisliği yapan kişiye, komşuya, insana karşı "Boş ver Allah müstehakını versin" der. Kendisi asla o zalim insan aleyhinde dava bile açmaz. Allah onun cezasını verecektir beklentisi içinde geleceğe bırakılan ahirete bırakılan vaz geçilen dengesiz bir adalet türüdür.

Mor Adalet: Bu tip adalete sahip insan gelecekte muhtemel sıkıntılara karşı şimdiden acımasız önlemler alan akla sahiptir. Mesela gelecekte bu bebeler inançsız olacağına ölsün diyen ve bu bakış açısıyla gencecik bebelerin hayatını karartan Bosna'da Müslüman çocukları katleden Sırp Çetnikler, Karadağ'da Azeri çocukları öldüren Ermeniler, Çorum'da Alevi çocukları bile mezhepçi kışkırtmalarla katleden bazı Sünniler bu grup içinde sayılabilir. Mor adalet umutları yok eden, soykırımları en uç noktaya getiren adalet çeşididir.

Siyah Adalet: Yukarda saydığım ve adaleti kendine göre yorumlayıp körleşen kafaların tüm unsurları birleştirerek zulmü adalet sanan, tamamen körleşen Allah'ın en nefret ettiği ve asla gerçek anlamda İNANÇ vermeyeceği adam tipidir.

Bu renklere bakarak aslında diğer renklerinde ne tür adalet olduğunu rengin tonuna göre düşünebilirsiniz. Mesela bir yöntem olarak Kahverengi adaletin içinde tutuncu ve az miktarda siyah renk bulunur. Bunun yorumunu yukardaki tonaja göre kendinizde yapabilirsiniz.

Peki gerçek adaletin Rengi olan Beyaz rengi yakalayan adalet nasıldır ne simgeler?

Beyaz Adalet: Bu renge inanan adalet sahibi kesinlikle yalancı şahitlik yapmaz. Kendi aleyhine dahi olsa asla adaletsizliğe yol açacak bişeye kalkışmaz. Kendi annesi veya babasının göz yaşına bile bakmaksızın mahkemelerde yalancı şahitliğe imza atmaz. Dürüsttür. Ahlaklıdır. İnandığı Ahlaklı Adalet onun önünü aydınlatır. Asla kendi ırkının, mezhebinin ve hatta dini inancının müntesiplerinin değil haklının ve doğrunun yanında yer alır. Bu tip bir anlayış en çok KURAN'da övülmüştür. 

İşte beyaz adaletin ayetleri;

“Ki onlar, yalan şahitlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu bir tavırla geçip gidenlerdir.” (25/72)
 
"Şahitlikten Kaçınmayın. Yalan Yere Şahitlik Yapmayın Şahitliği gizlemeyin. Kim şahitliği gizlerse şüphesiz onun kalbi günahkârdır. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilendir." Bakara Suresi Ayet 283
 
"PİRAMİT DAĞITIR KÜP TOPLAR. "
 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..