Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '15

 
Kategori
Güncel
 

Adaletsiz gelir dağılımı

Adaletsiz gelir dağılımı
 

NEREYE KADAR SÜRECEK


ÇIKMAZ SOKAK

*Bırakınız yapsınlar.

Sermayenin her türlü üretim ve ticaret ile açacağı yeni iş alanları sayesinde herkesin iş, aş bulacağı ve üretilen artık değerin eninde sonunda tüm tabana yayılacağı teorisi ile uyutulan halk, zenginlerin *doyduk, artık paylaşabiliriz çağrısını beklemekteler. Sermayenin hak üstünlüğünü tanımayacak, payın üretilen malın ve hizmetin katkısı oranında bölüştürüleceği bir düzenin artık bu gezegende gerçekleşmeyeceğini anlamış olmamız gerekirdi çoktandır. Her şey gibi gittikçe karmaşık bir hal alan ekonomik faaliyetlerin birçok alanda klasik üretim ve hizmet esasına dayanmaktan uzaklaşarak, sadece talebe bağlı, yön değiştirmesiyle neredeyse hiç anlaşılmaz bir hal aldı. Temel ihtiyaçlara dönük sağlık, barınma, eğitim, yiyecek, giyim kuşam gibi saydığımız öncelikler yerini, Bilgisayar, akıllı telefonlar, marka araba, ayrıcalıklı konut, eğlence ve oyun sektörüne terk etmek zorunda kaldı. Dört kişinin bir araya gelip kurduğu bir müzik grubu, üç, beş bin kişinin çalıştığı büyük yatırımlarla kurulmuş sanayi üretim tesisinden daha büyük ciroları kısa dönem bir turnede yapabiliyorlar. Bir ast solistin özel günlerde aldığı sahne geliri kazancı orta halli bir işletmeden kat kat fazla. Bir şovmen kazancı ile Milyar liralık araba koleksiyonuna sahip olabiliyor. Bir sinema filmi hasılatı 1 milyar dolar a ulaşabiliyor, yüz kişilik geçici bir ekip çalışmasıylayla. Akıllı telefona uygulanan bir yazılımın ülkemizdeki en büyük 5 kuruluşun toplamından fazla değerde olması, istihdama dayalı klasik ekonomik modellerin çağının kapandığına son belge. Bireysel yetenek ve emekleriyle kazançları büyük fabrika ve ticaret şirketlerinden çok fazla kazan meslek oluştu bu yeni Dünya da. Bu zaman kadar kazandıklarını ülke tahvillerine, borsalara kısacası faize yatıran büyük sermayedarlar da bu kazançları için yanlarında kimseyi istihdam etmeye ihtiyaç duymuyorlar. Ülkemizde ve Dünyada geçerli olan bu yeni, bırakın paylaşmayı, insan ihtiyaç duymayan sistemin tek arızası etrafında giderek daha çok yoksul insan üretmesine mani olmak için şimdilik yeterli olan sınırların işe yaramayacağı günlere gebe olması.

Teneke evler mahallesinden korunmak için bir zamandır, şaşalı sitelerini dikenli teller çevirerek güvenceye alanlar, yüzde yüz ölümü göze alarak uçsuz bucaksız denizlere açılıp ekmek göçüne kalkanları uzak tutmak için, bu kez ülkelerini aşılmaz surlar ile çevirmek zorunda kalacaklar.

İnsanlık tarihi boyunca süren bu yoksullarla varlıklıların mücadelesinde beyleri koruyan tek bir şato ve kale kalmadığını da unutmamak gerek.

Ülkemizde her seçim öncesi vaatleri yoksullardan yana olan siyasetçiler yönetime geldiklerinde her ne oluyorsa, sonuç ta zenginlerin daha da zenginleştiği, adaletsiz bir gelir dağılımının giderek arttığını görerek yaşamak bizler için kaçınılmaz bir kader oldu. Aynen tüm dünyada zenginler lehine bozulan dengede olduğu gibi.

Bu durum belli ki sadece ülkemize ait bir yönetim zaafı olmayıp Dünyanın tercih ederek uyguladığı ekonomik modelin ulaşmayı beklediği yer.

Emeğin, sermayeden değerli kılınarak bölüşüm payı hakkını tam elde edeceği bir düzenin kurulmasını bu insan türünün becerebileceği rüyası 20 yüzyıl içinde verilen tüm mücadelelerden yenik çıkmasıyla da son buldu. Gene de bu ortak pay talebi için mücadele veren halkların yaşadığı modern çağın kurucusu olan Avrupa ülkelerinin birçoğu dış dünya yoksullarını sömürürken kendi halklarına var olan ülke zenginliğinden iyi ya da ses çıkartmadan yaşamayı sağlayacak payı vermeyi becerebiliyorlar. En kötü gelir dağılımı OECD listesinde ikinci olan ülkemizde, sosyal yardımlar muhtaç kalmış önemli sayıda insanı devlet bütçesinden ve değişen hükümetlerin vicdanına bırakarak beslemek, sürdürülemez bir çare olarak kullanılırken hemen herkesten aynı oranda tahsil edilen ve ülke vergi gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturan dolaylı vergilerin bu çareye kaynak olarak kullanılması gelir dağılımdaki adaletsizliği arttırmaktan başka da bir işe yaramamaktadır.  Vergi toplamada adalet sağlanmayan bir ülkede eşitlik, adalet ve ne de hukuktan, haktan bahsetmek  boş laftan başka bir anlam ifade etmez.                                                                                 

NUSRET ATAYMAN

 
Toplam blog
: 88
: 265
Kayıt tarihi
: 14.10.11
 
 

İstanbul 1946 doğumlu, gazetecilik yüksek okulu eğitimliyim. Müzik ve her türlü spor aktivitesi y..