Adam gibi adam ve RTE..

Halk arasında, bir insanı değerlendirirken "Adam gibi adam" sözü çok kullanılır. Bir insanın mertliği, düzgünlüğü, sözünün sahibi olması, insanlarla iyi ve tutarlı ilişkiler kurabilme özelliklerinin anlatılabilmesi için bu "adam gibi adam " vurgusu çok yapılır ve peşinden hemen ilave edilir. "İyi bir adam, küçükle küçük, büyükle büyük olmayı becerebiliyor."

"Sağ olsun" RTE, taşıma kıtalara vaaz verdiği mitinglerinden birinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu adam gibi adam özelliğini bize hatırlattı. Daha doğrusu Kemal Kılçdaroğlu'nun adam gibi adam yapısını itiraf etti.

Rıza Çalımbay'ı bilirsiniz.

Hani bir Fener-Beşiktaş maçında Fener'li taraftarların " Rıza Efendi bir ekmek bir de süt" pankartı açıp Rıza Çalımbay'ın kapıcılığı ile "alay" ettiklerini de hatırlarsınız. Bu "aşağılayıcı tavrın" tüm Türkiyede nasıl bir tepki yarattığını ve Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı hatta aşağı yukarı tüm sporseverleri nasıl bir infiale sürüklediğini de bilirsiniz.

Belki de bu gün Çarşı Grubunun sıkı bir "Hayır"cı olmasına o zamanki, Fenerli Taraftar grubunun bu faşizan pankartı etki etmiştir. (En azından ben öyle düşünüyorum.)

RTE "Memur Kemal Efendi" söylemiyle buna benzer bir infialin doğmasına neden olmuştur ve başta memurlar olmak üzere tüm Türkiye'nin tepkisini çekmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu böyle bir "aşağılama" düşüncesine anında gerekli cevabı vermiş ve "Bana memur, işçi, emekli Kemal diyebilirler, ama hiç bir zaman kalpazan, ihaleye fesat karıştıran Kemal diyemezler, memur olarak anılmaktan gurur duyuyorum" diyerek RTE'nin bu sözlerindeki faşizan ve memurları küçümseyen niyeti açığa çıkarmıştır.

İşte "adam gibi adam" bu sözlerle kendisini bir kez daha anlatmıştır.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun adam gibi adam olduğunu görmesi için aynaya bakmasına gerek yok.

Aklı başında olan insanlar olarak, zaten onun yüzüne bakınca sözünün eri, garip gurabanın yanında, dürüst ve tüm araştırmalara ve her türlü sinsi hesaplara rağmen hakkında zerre kadar olumsuzluk görülmeyen bir Kılıçdaroğlu görüyoruz. Acaba RTE aynaya bakınca veya diğer AKP'liler RTE'nin yüzüne bakınca ne görüyorlar?. Dokunulmazlılar, yetim hakkı yeme, üç Y ile mücadele hakkında verilen ve tutulmayan sözler RTE'nin yüzüne nasıl yansıyor. Yırtık ayakkabı ile siyasete atılıp Kısıklıda yüzme havuzlu, helikopter pistli çift duvarla çevrilmiş villalar RTE'nin yüzüne nasıl yansıyor?.

Nasıl görünüyor acaba RTE'nin yüzü; Oğulcuğa "gemiciğin" alınmasında ve damatcığa verilen yediyüz elli milyon dolarlık kredi ile alınan Sabah Gazetesi manşetleri ve ATV ekranlarında?.

Ya da (çok merak ediyorum), RTE'nin bu sözlerinden sonra acaba herhangi bir memur bu referanduma "evet" diyecek midir?.

Kılıçdaroğlu, tabi ki memurun yanında memur, işçinin yanında işçi, emeklinin yanında emekli ve çiftçinin yanında çiftçidir. Bu onun adam gibi adam özelliğinin en belirgin yanıdır.

Hiç bir pişkin tavır, faşizan söylem ve insanları aşağılama, onların gerçek yüzlerini gizleyemeyecek ve Kemal Kılıçdaroğlunun adam gibi adamlığını zedeleyemeyecektir.

Özal'ın "ben fakirleri sevmem" diyen zihniyeti siyasetten silindi.

Özal'ın "benim memurum işini bilir" diyen ve memurları üçkağıtçılığa teşvik eden düşüncesi siyasetten silindi ( Ki bu durumun AKP yandaşı üst bürokratlar için pek geçerli olduğu söylenemez)

Sıra AKP'nin ve RTE'nin bu yüzünün (gerçek yüzünün) siyasetten silinmesine gelmiştir. RTE'nin son günlerdeki hırçınlığı ve siyasetin üslubunu çok aşağılara çekmesi bu durumun en belirgin işareti.

Ama korkunun ecele faydası yok.

Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek.

Saygılar..