Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Adam Smith’ten önce var olan, işe yüreğini koyan ustaları iş dünyası tekrar yaratmaya çalışıyor.

Sanayi devriminden önce, ‘MAHİR’ (şimdiki deyimiyle ‘yetkin’) ustalar, sanatçılar vardı. Bir ayakkabıyı imal etmek için kalıbı çıkarıp, deriyi kesip, dikip, köseleyi yapıştırıp bir de dükkanında satışını yapan ustalar... Yıllarca hiçbirşey olmadan giyilesi göz nuru verilmiş ayakkabılar giyerdi herkes... Sonra çoğumuzun ekonomi derslerinden aşina olduğu Adam SMITH, Frederick Winslow TAYLOR, daha sonraları da Alfred SLOAN üstatlar sahneye çıkıp sanayi devrimlerini gerçekleştirip, organizasyon yapısını bugünkü fonksiyonel hale getirdiler. Daha çok ürün satmak için işleri bölüp parçaladılar. Montaj hatları böyle kuruldu, ve daha hızlı üretim yaparak pazardaki talep karşılanmaya başlandı. Böylece aslında daha fazla kişi endüstride çalışmaya başladı. İşler küçük parçalara ayrılmış olduğundan, çalışan kişilerin bütüne hakim olması artık gerekmemeye başladı. ‘Mahir’likten uzak, kolayca öğrenilen işleri sadece daha hızlı yapmaları yeterliydi. Ayakkabının altına köseleyi yapıştıran, nasıl cilalandığını hiç görmüyordu artık. Onu da ilgilendirmezdi zaten. İşler ve üretim kapasitesi büyüdükçe koordinasyon karmaşıklaştı ve böylece ‘yöneticiler’ doğdu. İşi sahada yapan kişinin yanında bir de planlayan, yöneten kişiler ortaya çıktı. Sanayi devrimi olmasa, ve kapasiteler böylesine artılırmasa günlük hayatımız bu kadar teknoloji ile beslenmiş ve kolay olur muydu bilemem... Onlara çok şey borçluyuz. 

Yine de insanın doğasını hatırlamak gerekiyor. Yaptığı işe anlam katmak tüm çalışanlar için çok önemli. Yapılan araştırmalarda, ‘Yapılan işten duyulan memnuniyet’in en önemli öncelik olduğunu görüyoruz. Artık eğitimli ve donanımlı kişiler, küçük kutuların içine sığmak, yapabileceklerinin çok altında operasyonel işlerle yetinmek istemiyorlar. İşletmeler ise rekabet üstünlüğünü, çalışanların sadece işgücü ile değil, aklı ve yüreğiyle elde edebileceklerini çoktan anladılar. Ama bunu başarmak samimiyet ve dürüstlük gerektiriyor. Japon Devrimi ile başlayan ve Toyota'nın öncülük ettiği sistemlerle şeffaf ve katılımcı yaklaşım yaratılmaya çalışıldı. Matriks organizasyonlar denendi. Edward Deming ödülleri, Toplam Kalite Yönetimi ve endistri mühendisliği bütünsel yaklaşımı ile şirketlerin performansı artırırıldı. Görüldü ki en önemli faktör 'insan'. Yirmi yıla yakındır bir çok kişiyle çalıştım ve binlerce de iş görüşmesi yaptım. Yaptığı işe yüreğini katma fırsatı bulanlar ve bu fırsatı fark edenler için hayat harika geçiyor. Sevdiği işi yapan, bunun için fırsat yaratan ve özgür çalışanlar var. Bu insanların şanslı olmanın ötesinde bilinçli ve farkında olduklarını gözlemledim. Bu ortamı sağlamak hem işletmelere hem de oradaki çalışanlara çok bağlı. Görünen o ki, yeni iş devrimi, yaptığı işe yüreğini koyanlarla gerçekleşecektir... Organizasyonel kutucukların ve yavaş onay mekanizmalarının yerini insanların içindeki yetenekleri destekleyen sistemler alacaktır. 

 
Toplam blog
: 35
: 1716
Kayıt tarihi
: 18.01.11
 
 

Doğan Holding İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı ..