Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Adana ile Nusaybin’de neler oluyor?

Adana ile Nusaybin’de neler oluyor?
 

Adana'da el konulan TIR'la ilgili bu görsel sanal ortamdan alıntıdır


Belli ki birileri korkunç bir tezgâh içindeyken bir şaşırtmacaya kurban gitmiş!
Yakında Adana'da pek çok yer değiştirme yaşanacak, desem ermiş sayılmam değil mi şimdiden?

Adana’da içerisinde ‘roket başlığı, el bombası ve çeşitli çap ve markada silah’ bulunan bir TIR yakalanmış. Öte yandan kaç kez giderek tarım, sanayileşme, eğitim ve arkeolojik kazılar içeren belgesellerini çektiğim Nusaybin ile karşısında bulunan eski Türk kenti Kamışlı arasında örülmekte olan ‘güvenlik duvarının yapımı’ şiddetli tepkiler üzerine durdurulmuş.

Bence ‘silahlı eylemler yolu ile siyaset yapmak’ isteyen birileri ‘aba altından sopa göstermek’ istiyor.

Eylem yeri Adana mı Mersin mi?

Haberi okuyan çoğu yorumcuya göre içi silah dolu bu TIR her nasılsa Suriye’ye gidiyormuş! Oysa Adana'dan Suriye'ye gidilmez ki? Gidilir de Konya'dan çıkan (42) plakalı bir TIR (344) km sonra neden Adana'da sapa bir yere çekilerek bekletiliyor? Belli ki içerisinde bulunan (ki bana göre 'terör silahları' olarak adlandırılabilecek yük) bir süre sonra ilgili terör odaklarının yetkili üyelerince boşaltılarak öncelikle Adana ile Mersin'deki hücrelere dağıtılacaktır. Söz konusu TIR'daki 'terör silahları' iyi ki 'uyuşturucu gidiyor, aman dikkat' denilerek bir şaşırtmaca yolu ile yakalanmış bulunduğuna göre bakalım bu sinsi girişimin arkasından hangi iğrenç suratlar belirmeye başlayacak.

Çukurova'daki trafik denetimi sağlıklı işliyor mu?

Peki, Adana'da el konulan TIR gerçekten Konya'dan mı yola çıkmıştır. Bu da belli değil yazılanllara göre. Sürücü böyle demiş olsa bile bu açıklama da bir şaşırtmaca olamaz mı? Benim gözlemlerime göre Çukurova bir TIR ve kamyon deposu. Var olan kurallara göre bunların yola çıkması oldukça sınırlı. Oysa bu araçlar hher an her yerde karşınıza çıkıveriyor. Ne var, ne oluyor? 'İnşaat var. Ev taşıyoruz. Fabrika yükü. Organize Sanayi Sitesine gidiyoruz. Arıza var, ne yapalım sanayiye gidiyoruz' gibi açıklamalardan hangisi doğru bunu Trafik Denetleme bilir. Gerekli önlemleri de hiç bir minnet rica dinlemeden uygular. Olası bir 'terör saldırısı' ki Adana bu konuda çok çekti, kuşkusu nedeni ile kimi aracılların da çok sıkı takibi gerktiğini bu işin uzmanları benden iyi bilir.

Adana'daki bu kargaşa Mersin'de yok. Çünkü Mersin'deki Trafik Denetleme ile Terörle Mücadele Ekiplerinin geçtiğimiz yıllardaki başarılarından dolayı yollar doğrudan doğruya Mersin'e açılamıyor olsa gerek. Bu yüzden Adana'daki yol kargaşası ile Gaziantep ve İskenderun bağlantısı nedeni ile karanlık işe bulaştırılan TIR'lar ile kamyonlar, beli bir kaç bahane ille Adana'ya dalıveriyor. İşte o zaman gel de ayıkla pirincin taşını! Yüklerin içindeki malzemelerin irsaliyesi var mı yok mu, yüklerin aracıları kimlerdir, yük kaçak mıdır yoksa içerisinde dün yakalanan TIR'da olduğu gibi 'terör saldırıları için kullanılabilecek' mallar mı vardır doğrusu çok sıkı bir istihhbarat ve trafik denetim gerektiren konulardır. Kısaca Çukurova'da çok yoğun bir araç akışı var. Kargaşa almış başını gidiyor. Daracık kent içi yolları arabadan ve kamyondan geçilmiyor desem yeridir. Bu konudaki denetimllerin yetersin olduğu görüşündeyim.

Bazı TIR'lar ve kamyonlar 'serseri mayın gibi' dolaşabilir mi?

Üç beş saat içerisinde Konya'dan Adana'ya gelen bir TIR'ın Antakya'ya ya da Suriye'ye doğru giderken hiç bir sorun yokken Adana'da bir yerlere çekilerek bekletilmesi uzmanların çözeceği önemli bir sorun. Kim bilir bu özellikte kaç kamyon, kaç TIR güle oynaya geçip gitmiştir Çukurova'dan değil mi?  Birileri çoğu kişiyi yanıltabilir ancak beni de Çukurovalıları da yanıltamaz. Eğer Suriye'ye bir şeyler götürülecek ise ne bu malzemeler ne de TIR Adana'da dinlendirilmez. Özellikle 'serseri mayın gibi' dolaşan bu tür araçlar 'gerekli her türlü gizli ilişkiler' kurularak özellikle Adana'da bekletilmeden Karataş-Yumurtalık-Payas ya da Cilvegözü ile Kilis dolaylarından kaçırılır gizlice.

Az önce ürpererek okuduğum 'dehşetengiz' bir haber, belli ki birileri ya Adana’da ya da Mersin’de olası bir terör saldırısı hazırlığı içerisinde yoğun bir biçimde çalışıyor. Konya’dan Adana’ya gelen TIR’da binlerce bomba ve bin iki yüz roket başlığı dolusu bir TIR’ın ‘yüklü miktarda uyuşturucu’ ile Adana’ya geldiği ihbarı üzerine söz konusu TIR çekilmiş olduğu yerde polislerce el konularak gerekli işlemler yapılmaya başlanmış. Cem Şenay adlı bir okuyucu olayla ilgili ilginç bir yorumda bulunmuş ki ben de böyle düşünüyorum.

‘Eğer silah taşınıyor ihbarı yapılsaydı bana göre bu operasyon yapılmazdı. Çünkü nereye gideceği ve amacı üç aşağı beş yukarı bellidir. İhbarı yapan gerçekten zekice davranmış. Uyuşturucu sevkiyatı diye harekete geçirmiş ekipleri, adamlarda bulunca görmemiş rolü oynayamadılar belli ki. 11/07/2013’ diye yorumlamış bu ele geçirilme olayını.

İbrahim Saral adındaki bir başka okuyucu da haklı olarak ‘Bu silahların kimin olduğu açıklanmalıdır. Suriye’ye gönderilen silahlardan olması olasılığı çok fazla. Tabii ki ihbar bilerek yanlış yapılmıştır. 07/11/2013’ diyor.

Adana çıkışındaki Metal Sanayinde polis yetkililerince durdurularak el konulan TIR’ın doğrudan doğruya ya Adana’da boşaltılarak ya da gece karanlığında Mersin’e götürülerek boşaltılmasının tasarlanmıştır, diyebiliriz.

Söz konusu 'kıskıvrak yakalama' işinde emeği geçen güvenlik gücü üyelerimizi en içten sevgi ve saygılarımla kutlarım. Başka ayrıntılara girmeden ‘var olunuz!’ diyorum bütün yetkililere.

Nusaybin’de neler oluyor?

Anlaşılan o ki atalarımızın en az bin yıl önce dediği, ‘su uyur düşman uyumaz’ sözünü daha önce de nice acı olayda da yaşandığı gibi, ‘su uyur terör uyumaz’ diye değiştirerek de söyleyebiliriz bence. Ki benzer bir durumu Nusaybin ile Kamışlı arasında örülmekte olan ‘güvenlik duvarı’ için tepki koyan terör örgütü yandaşları ile sözde demokrasi yanlısı bir partinin yetkilisinin süre vererek ‘aba altından sopa gösterme’ çabasına girmesinde de görmekteyiz. Özellikle ‘maskeli’ gençlerin öne sürüldüğü Molotof bombalı, tazyikli sulu ve Biber Gazlı çatışma sonunda söz konusu ‘güvenlik duvarı’ için girişilen yapım işi şimdilik durdurulmuş bulunuyor.

Her iki olayda da görülen ‘potansiyel terör saldırısı’ umarım kamuoyuna da yetkililere de gerekli uyarılar taşıyacak kadar önem taşımaktadır. 

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..