Aday adayları ne yapmaya çalışıyor?

Türkiye yerel seçimler öncesinde siyasi parti genel başkanların ağzının içinden çıkacak sözlere kilitlendi.

Ülkemizdeki demokrasi kavramının canlandırdığı anlam kadar aday belirleme çalışmalarımız demokrasi ölçüsünde hızla sürüyor.

Özellikle büyükşehirlerde ve kent merkezlerinde sokaklar bayram yeri gibi. Bayram yeri güzel ve eğlence dolu biraz da estetik olurmuş. Seçim öncesi oluşturulan bu bayram yerleri maalesef estetik yoksunu.

Her yer aday adaylarının afişleri, aday olmak istedikleri partilerin bayraklarıyla donatılmış.

Sokaklarda yürürken bir partiden aday olmaya çalışan insanların sağa sola gelişigüzel bir biçimde yapıştırılan afişlerini görmek istemiyorum. Kaldı ki siyasi partilerin bayrak gibi hazırlattığı reklam nesnelerine giden paraların boyutu da ayrı bir araştırma konusu. Gerçi siyasi partilerin devletten aldıkları hazine yardımlarının boyutuyla karşılaştırıldığında her zaman kasalarında para kalıyor.

Bu hummalı çalışmalarda merak ettiğim bir nokta var. Bir siyasi partiden aday adayı olmak isteyen herhangi birini ülkemizde artık o seçim bölgesindeki vatandaşlar mı belirliyor?

Böyle bir şey olmadığını hepimiz bilmiyor muyuz?

Yani bir siyasi partinin belediye başkan adayını genel merkezdeki tiran kendi belirlemiyor mu?

Cevap, evet! Öyleyse bu aday adayları ne yapmaya çalışıyor?

Sanırım seçim bölgesinde en çok afişi bulunup, en çok etkinliğe katılanın partileri tarafından aday gösterileceğini düşünüyorlar. Ya da bir aday adayı tanıtım çalışmalarına başladığı için diğerleri geride kalmamak adına aynı tanıtım çalışmalarına başladı.

Ancak aday adaylarının Türkiye’deki aday belirleme ölçütlerinden haberi yok galiba. Ülkemizdeki demokrasi kavramı iş siyasete geldiğinde tiran demokrasisine dönüşüyor.

Hali hazırda tiran demokrasisinin tiranları da siyasi parti genel başkanları.

Aday adaylarının sokak sokak dolaşıp seçmenlerle muhatap olmaya çalışmaları zor zanaat. Hem maddi yönü masraflı, hem de ekip filan kurmak lazım. Bunun yerine genel başkanla en iyi biçimde diyalog kurmak için güzel bir bütçe ile plan yapılsa adaylık süreçleri daha başarılı bir noktaya gelebilir.

Bu durumlara bir iki yerel gazete ile televizyon kanalını da devreye sokarlarsa onlardan şanslısı yok. Yerel gazetelerin ana sayfalarındaki sürmanşetten en alt sütuna kadar olan haberlere dikkatli bakmanızı tavsiye ederim.

<ı>“Bilmem ne partisinin bilmem nere aday adayı şurada bulundu. X ilçe belediye başkanı şu faaliyeti yaptı.”

Ortada dönen paralarla yerel medyanın satın alındığı çok belli. Gazeteciliği gazetecilik etiği ve ahlakından yoksun olanların yaptığı günümüzde bu görüntülere de alıştık. Her şey paradan geçiyor ya!

Siz siz olun yerel seçimler öncesi gazete okumayın, televizyon da izlemeyin. Yanılmayın, yanıltmalarına izin vermeyin!

En çok parası olanın, en çok haberi olur. Bunu da unutmayın!

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

abtokmakoglu@gmail.com