- Kategori
- Kent Yaşamı
Adaylar kapımda ben gülüyorum
Kapı yine çaldı.
En sevmediğim durumlardan biri kapının çalması. Evin her ferdinin bir anahtarı olmasına rağmen kapı önüne gelindiğinde nedense anahtar kullanmak zor geliyor.
***
Annemin geldiğini düşünerek kapıya gidiyorum.
Muhtar adayımız gelmiş.
Bu, kapıya gelen üçüncü muhtar adayı. Bildiğim kadar mevcut muhtarla beraber en az 6 aday muhtarlık için yarışıyor.
15 senedir aynı mahallede oturuyoruz. Geçtiğimiz seçimlerde oy pusulası bile bastırmayan muhtarımız bu kez tutuşmuş durumda.
***
Onca yıldır görmediğimiz seçim rekabeti, bu yerel seçimlerin en alt kademesi olan muhtarlıklarda bile oldukça yoğun yaşanıyor.
Şaşırmamak elde değil!
Emekli mimar olduğunu söyleyen beyefendi başlıyor icraatlarını anlatmaya. “Evde kaç seçmen var?” diyerek başladığı sözünün yarısında hemen pusulalarını veriyor.
“Pusulalar çalınıyormuş filan yanınızda götürebilirsiniz. Oyunuza talibim.”
“Her şeyi değiştireceğiz” diyerek iddiasını ortaya koyuyor.
Soruyorum ilk olarak ne yapacaksınız diye. Mahalle kitaplığı oluşturacağım hemen ardından telefon kulübelerini belirli telefon numaralarını aramaya ücretsiz hale getireceğim diyor.
Nasıl yapacaksınız diyorum. PTT ve Belediye ile işbirliği yapacağım diyor.
Telefon hizmetini Türk Telekom veriyor PTT ile alakası ne diyorum. Kısa süreli sessizlikten sonra mimarlığından bahsediyor. Destek isteğini yineliyor.
***
Annem arkadan dürtüyor. Sıkıştırma adamı diyor. Biliyor huyumu. Seviyorum gelenlerle sohbet etmeyi.
Bir önce gelen adayımız el ilanlarına verdiği paradan bahsetmişti. Gülmüştüm.
Yerel seçimlere az kaldı. Rekabet kızıştı…
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU