Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '08

 
Kategori
Blog
 

Adem Çalışkan / Milliyet Blog Yazarı (2. Bölüm)

Adem Çalışkan / Milliyet Blog Yazarı (2. Bölüm)
 

Adem Çalışkan (2. Bölüm)


BALAYI SONRASI İŞSİZ KALMIŞ

Bu arada Adem Çalışkan, bir yakınının sünnet düğünü için gittiği memleketi Havza'dan, parmağında nişan yüzüğü ile döner. İki ay sonra da düğün yaparlar.

Ve nikahın 15. günü işsiz kalır. Adem Çalışkan Altıparmak'ta bir otoparkta çalışmaya başlar. Müşterinin araçlarını yerleştir, getir, götür. "Bu iş bana göre değil" der. İş aramaktadır. Bir gazetede çıkan eleman ilanını okur:

"Lise mezunu, askerikle ilişkisi olmayan, İstanbul'u iyi bilen şoför aranmaktadır". Adem Çalışkan ilkokul mezunudur, şoförlüğü iyi değildir, İstanbul'u da hiç bilmez. Ama işe ihtiyacı var. Bu ilanı değerlendirmeyi düşünür.

Daha yeni evlidir, kiralık evde oturmaktadır, işsizdir ve utancından karısının yüzüne bakamayacak haldedir. Sabah kalkar, takım elbise giyer, tıraş olur, süslenir ve doğru gazetedeki adrese gider. Firmanın adı BİSKARGO. İşe alınır.

Bir keresinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nu bulamaz. "Gidiyorum, gidiyorum köprü yok. 2 saat sonra bir levha çıktı, Edirne'ye yaklaşmışım." diyor. Çok sıkı çalışmış. "İşi elinden kaçırmayayım diye işi öğrenmek zorundaydım." düşüncesini aklından çıkarmamış.

ŞUBE MÜDÜRÜ KOLTUĞU

Yıl 1999. 8-9 ay direksyon salladıktan sonra Adem Çalışkan pazarlama işine başlar. Çalıştığı BİSKARGO, gümrükleme işi de yapmaktadır. Bir gün bir müşterisi ile konuşurken kendi eksikliklerini fark eder:

"Sen ne yapıyorsun Adem?" demiş kendi kendine. "Müşteri soru sorduğunda cevap veremiyorum. O yok, bu yok. Kendim yenilemem gerekir." Bu düşünceler onu mesleğiyle ilgili yeni şeyler öğrenmeye itelemiş.

Artık "Şu nasıl, bu nasıl?" diye önüne gelene sorular sormaya başlamış.

Kendisini geliştirdikçe, Adem Çalışkan arkadaşımız öne çıkmaya başlamış.

2002 sonuna kadar burada çalıştıktan sonra, Canbey Nakliyat'a başlar 2003 başında. Maaş yine ikiye katlanır.

"Her gittiğim 10 firmadan 8'inden iş almaya başladım" diyen Adem ÇALIŞKAN gerçekten çalışkandır!

Ama Adem Çalışkan'ın yaşamını değiştiren bir tatsızlık yaşanır. Bir kargonun zamanında ulaşmaması yüzünden patronuyla tartışır. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünen Çalışkan istifa eder. Bu sefer iş aramak yerine "Bana gel, seninle şirket kuralım" diyen Adem Turanlı'ya gider. "Bak", der Turanlı, "Ben bir şirket kurayım, sen çalış maaşını al, keyfine bak". Çalışkan bozulur ve "Ortak olursam varım" der. Adem Turanlı, TOFAŞ'ın nakliye işinde çalışan birisidir ve çevresi vardır.

Ortaklık başlamıştır. Tarih 15 Mayıs 2003, Çalışkan Kargo kurulur. Sermaye sıfırdır. Çalışkan, kapı kapı dolaşır, iş alır. Fatura kesmeye başlarlar, kiralık araçlarla çalışırlar, leasing, borçlanma vs. ikinci el araç almaya başlarlar ve ilk yıl 50 milyar zarar ederler.

Adem Çalışkan'ın sahibi olduğu Çalışkan Kargo, kargo taşımacılığı yapıyor. Ağırlıklı işleri ise özellikle uluslararası nakliyecilik yapan büyük TIR firmalarının taşımak istemedikleri, taşıyamadıkları ağırlık ve mesafelere eşya taşıyorlar. 60 önemli firma var portföylerinde.

2 yılda 28 çalışanı, 12 özmal kamyon, kamyonet, 20 sözleşmeli kamyonu, asgari 600-700 bin YTL varlığı olan bir kargo şirketini yaratılmış, şirket her geçen gün daha da gelişmektedir.


SÖZ SENETTİR

"Kötü komşu insanı ev sahibi yapar. Mehmet bey o gün beni üzmeseydi, belki ben hâlâ bir nakliye şirketinde ücretli olarak çalışıyor olurdum"
diyen Adem Çalışkan'ın hedefleri şunlar:

* Önümüzdeki yıllarda sanayiin yoğun olduğu diğer illerde de şubeler açmayı planlıyoruz.

* 10 yıl içinde uluslararası nakliyeciliği düşünebiliriz. Çalışkan Kargo olarak artık bir markamız var.

Dürüst davrandım. Yapmacık davranışım olmadı. Onları çıkarlarım için bir araç olarak görmedim açık ve net oldum. Yerine getiremeyecğim sözler vermedim.

Söz verdiysem yerine getirdim. Benimle çalışan işinden memmunsa gidip başka arkadaşına söylüyor, o da geliyor.

İşte bu şekilde iş adamı kariyeri başlamış Adem Çalışkan'ın. Her şeyden önce ne istediğini biliyor ve istediğini elde ediyor. İyi niyetli olduğu için başardığını düşünüyorum.

Konuşma kabiliyeti de çok fazla. Türkçeyi bir ilkokul mezunu gibi değil de Edebiyat Fakültesi mezunu gibi konuşuyor. Ses tonu etkileyici, konuşurken elleriyle ve mimikleriyle itimat verecek şekiden davranıyor. Zaten tam konsantre oluyor konuşmaya.

Telefon konuşmalarında da aynı şekilde başarılı. Karşısındakini etkileyici cümleler kurmakta çok başarılı. Telefonla konuşurken de el kol hareketleriyle, samimi mimiklerle sanki yanında birisiyle konuşuyormuş görüntüsü veriyor.

Başarılarının zamanla daha da büyüyeceğine tüm kalbimle inanıyorum.

>>> DEVAM EDECEK

Mustafa Mumcu 04 Eylül 2008 Saat: 21:35
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..