Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Adı Aşk

Adı Aşk
 

O gun mailime bir yazı düştü Aşkı tanımlıyordu daha dogrusu aşksızlıgı Aşk diye bir tabirin olmadıgını Aşk- ı reddeşini kalıplara inandıgımızı öyle bir kavramın olmayışını… Neydi gercekten aşk? bir tarifi varmıydı? Bir kalıptan mı ibaretti yoksa… Ne büyük bir eksiklikti bu duyguyu reddediş… 

Noksan bir ruh hali değimliydi Aşkı reddetmek… 

Yaşanması gereken en büyük mutluluk değimliydi sevmek… Sevdiğinin yüreğinde can bulmak… Sevdiğinin gözünde güzelleşmek… Aşk herkese göre değişen bir duygu değimliydi… 

Bizim gözümüze Kimine göre sevgilinin dudaklarındaki ateşli öpüştü aşk o ayak parmaklarından saç diplerine kadar cekilip kanını donduran… 

Kimine görede güvendi Aşk sıcak kollarla sevgiliye sarılan… 

Reddetmek mümkünmüydü Aşkı… Yaşanmamışlık olabilirmiydi diğer adı bu reddedisin… 

Bir sokak kedisinin sevgiye, kafasının oksanmaya ihtiyac duydugu kadar muhtac oldugum bir zamanda çaldı kapımı ilk kez AŞK… Ve herkese göre değişen bu tanım bende böyle hayat bulmuştu… 

Sevdiğinin gözlerindeki parıltı ve mutluluktu Aşk… 

Dudaklarından dudaklarına verilen enerjiydi Aşk… 

Her dokundugunda vücudunda yara almış incinmiş her bir noktayı iyileştirmesiydi Aşk… 

Yarım kalmış tüm duyguları tamamlamasıydı Aşk… 

Onunla kulaklarına sevgi sözcükleri fısıldarken ayaklarının yerden kesilmesiydi Aşk… 

Bir elmayı ortadan ikiye ayırıp bir parcasını sana sunarken yüzünde oluşan tebessümdü Aşk… 

Küçücük şeylerden büyük mutluluk duymaktı Aşk… 

Akşam kafamı omuzlarına koydugumda Tanrı nın vücut kıvrımlarını onun vücut kıvrımlarıyla uyumlu yarattıgını düşünmekti Aşk… 

Gözlerini kapadıgında onun yanında oldugu hissini yaşayıp verdiği sıcaklıkla huzur içinde uymaktı Aşk... 

Gece yatarken birkez bile sırtını birbirine dönmeden sıkıca sarılarak uyumaktı Aşk… 

Sen arkanı döndüğünde arkadan sana sıkıca sarılıp varlıgını hissettirmesiydi Aşk… 

Sabahları o işe giderken onunla uyanıp hiç sıkılıp söylenmeden hergün onu sevgiyle ugurlamaktı Aşk… 

Tekrar yastıga basını koydugunda onun yoktugunu hissedip yatakta saga sola dönüp uykularının kaçmasıydı Aşk… 

Akşam işten geç döndüğünde büyük bir sevinçle seni bekleyip seninle daha fazla zaman gecirmek için daha az uyumayı tercih etmesiydi Aşk… 

Keyf almadıgın filmi onunla izlerken onun keyf almasından mutlu olmaktı Aşk… 

Pazar sabahları onunla güne başlayıp beraber kahvaltı yapmanın verdiği mutluluğu yaşamaktı Aşk… 

Hastalandıgında baş ucunda sabahlara kadar beklerken her inleyişinde kalbinden bir parcanın onunda erimesi değimliydi Aşk… Ve gözlerini açtıgında sevgiyle sana baktıgını görmekti Aşk… 

Ondan uzak kaldıgın her yolculukta onu düşünüp büyük bir özlemle ona kavuşmayı beklemek ve ona kavuştugunda canını acıtırcasına sımsıkı sarılıp kokusunu içine çekmekti beklide Aşk… 

Onsuz oldugun her mekanda hayalini görüp onu özlemek eksikliğini hissetmek arkadan gelip sana sarıldıgını ve yanagına bi buse kondurdugunu düşlemek ve bunun bir düş oldugu gerceğini gördüğünde bir kadehle sarhoş olmak olabilir miydi Aşk… 

Bir gün ondan uzaklaşman gerektiği bir anla karşı karşıya kaldıgında her yerde onu görmek her yerde onu aramaktı Aşk… Başka yüzlerde başka bedenlerde başka sözlerde onu görmek onu duymakti Aşk … 

Birine seslendiğinde yanlışlıkla onun adını zikretmekti ya da… 

Yastığa başını koydugunda yanında olmadıgı için uykularının kaçmasıydı Aşk… 

Her sabah Tanrı ya dua ettiğinde her şeye rağmen onun içinde dua etmekti Aşk… 

Tüm olanlara rağmen onun mutluluğunu istemekti Aşk… 

Dinlediğin tüm şarkılarda kendini bulmaktı Aşk… 

Okudugu her sözde her dizede onu görmekti Aşk… 

Ayrı yollarda ilerlerken farklı bedenlerde sevgiliyi aramaktı Aşk… 

Başka gözlerde onu görmekti beklide… 

Ve beklide Tarkan ın şu dizelerine sıkışıp kalmış bir hüzündü Aşk 

‘’Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle
Ayrı yollara yürüyoruz
Hayat bu...
Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara
Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca
Yaşamaksa bu!
Ayrı akşamlara yatıp
Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra
Hataları aşk sanıp
Başka tenlerde avunuruz boşuna
Ve gizli gizli yaralanırız
Şunu bil ki daima
Ben, en güzel yeri hatırana saklarım
Talan olmuş gönül bahçemde
Saçlarımda tel tel hüzünlerle
Gözlerimde azalan güneşlerle
Ben hep seni beklerim bu şehirde
Bir gün dönersin diye
 

Kendine iyi bak ey sevgili! 

Kendine iyi bak ey sevgili!‘’ 

 
Toplam blog
: 58
: 3499
Kayıt tarihi
: 16.11.10
 
 

Mersin Üniversitesi Turizm Otelcilik Konaklama işletmeciliği mezunuyum. ..