Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '07

 
Kategori
Eğitim
 

Adı Bahar...

Adı Bahar...
 

Fotoğraf bana ait...


Simsiyah gözlerinden ışıltılar saçarak gülen bir Kürt kadını Bahar. Benim velim. Geçen yıl yaptığım ev ziyaretinde daha iyi tanıma şansı bulmuştum onu. Tanıdıktan sonra da çok sevdim Bahar’ı. Arada bir oğlunu şikayet etmek için okula gelir, “Döv onu” derdi bana. , “Ben konuşurum onunla, dövmeye gerek yok” sözlerimden sonra, kaç defa daha bu konuda görüştük bilmiyorum. Bir gün oğlu yüzü mosmor gelmişti okula. Sorduğumda kapıya çarptığını söyledi, ama ben öyle olmadığını anlamıştım. 6 yaşından beri tanıyorum çocuklarımı. Yalan söylediler mi hemen anlarım. Babayı ve anneyi istedim okula. Anne geldi, baba da birkaç gün sonra geldi. Çocuk Bahar’ın atacağı dayaktan kaçarken düşmüş, başını boruya çarpmıştı. O gün Bahar bana söz verdi. Ne olursa olsun çocuğunu dövmeyecekti. Ve verdiği sözü de tutuyor. Artık o da dövmüyor çocuklarını. Birkaç konuşmadan sonra evdeki şiddeti bitirdik. Bana da “döv” demiyor…

Bahar, Bursa'ya evlendikten sonra gelmiş ve Türkçeyi burada öğrenmiş. Tam Türkçe denmese de anlaşıyoruz aramızda. Çok kısıtlı kelimelerle anlatabiliyor derdini. Konuşurken hep gülüyor, sık sık bana sarılıyor, onu sevdiğimin farkında. Henüz 27-28 yaşlarında ama üç çocuk annesi. Ona sorarsanız çok ta büyük hissediyor kendini. "Okula hiç gitmedim" diyor. "Aslında köyde kimse çocuğunu göndermiyordu, babam beni gönderdi ama ben öğretmen beni dövecek diye korktum ve gitmedim" diyor. “Niye dövsün? Hiç okula gitmediğin halde nerden çıkardın bunu?” diye soruyorum. "Türkçe bilmiyordum, öğretmen kızacak sandım."

Cahil kaldığı için çok üzgün, keşke gitseydim, çok pişmanım sözleriyle anlatıyor üzüntüsünü. En çok ta çocuklarına yardımcı olamadığı için üzülüyor. Şırnak’ın bir köyünde yaşarmış Bahar. 15 yaşına geldiğinde, Bursa’da yaşayan halasının oğluyla evlendiriyorlar onu.. “Çok korkuyordum, beni alıp götürecekti, tanımıyordum” sözleriyle o günleri açıklıyor. Halasının oğlu ama, evlenene kadar hiç görmemiş kocasını. Ancak evlilik yönünden şanslı olduğunu, eşiyle hiç sorun yaşamadığını, mutlu bir hayatı olduğunu söylüyor. Ona hak veriyorum. Tanıdığım kadarıyla iyi bir insan eşi. Karısına ve çocuklarına düşkün, nadir velilerimden biridir ayrıca. Sürekli çalışır, iyi bir geliri var. Bahar, mahalle sakinlerine göre zengin bile sayılabilir.

Çoğunlukla Karadenizlilerin oturduğu bir semtte diğer komşularla kaynaşabildiler mi soruyorum. "Ben her bayram komşulara gittim, onlar hiç gelmedi, buyurun diyorum, sonra geliriz diyorlar, gelmiyorlar, ben de gitmemeye başladım ama bayramda gitmesem çok üzülüyorum" diyerek açıklıyor durumu. Sonra devam ediyor" Kürt, Laz ne fark eder? Hepimiz insan değil miyiz?" O an neler geçmiyor ki aklımdan. “İnsanız Bahar’cığım. Senin şu eğitimsiz halinle düşündüğünü düşünemeyen ne çok beyin var bu ülkede.”

Ve bu yıl okulumuzda A.Ç.E.V. okuma-yazma kursu açabileceğini söyledikten sonra ilk Bahar geldi aklıma. Kursun alt yapı çalışmalarını yapmıştım. A.Ç.E.V hiç vakit kaybetmeden kursu açtı. Bahar’ı ilk gün toplantısına çağırmıştım. Bahçede yakaladım onu. Yine gülerek sarıldı boynuma.

—Geliyorsun değil mi Bahar?

—Kafam almaz ki, hem küçük var evde.

—Bahar! Daha çok gençsin, neden kafan almasın? Çocuğu da halalarına bırakırsın.

—Ben seni çok seviyorum, ablam gibisin.

—İyi o zaman kursa gelip, okuma- yazma öğreniyorsun. Sana kitaplar alacağım okuman için. Yalnız başına otobüse binebileceksin. Çocuklarının ödevlerini kontrol edebileceksin.

Yine gülüşmeler ve Bahar şimdi kursta. Geçenlerde sınıfına uğradım, kitabında sayılarla belirtilen resimleri boyamış, utangaç utangaç bana gösteriyor. “Harika olmuş, aferin” diyorum. Öyle tatlı, içten gülüyor ki:

—Kalem tutmayı zor öğrendim, evde oğlan gösteriyor, burada unutuyorum.

—Öğrenirsiiiiiin! Ben sana güveniyorum...

Benim Bahar’ım, bahar geldiğinde okumayı-yazmayı öğrenmiş olacak, rengarek çiçeklerle, daha anlamlı gülen gözlerle karşılayacak baharı. Ama herkes Bahar kadar şanslı değil. Eşleri izin vermediği için kursa gelemeyen velilerim de var...

 
Toplam blog
: 111
: 5210
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

1997 yılında öğretmenliğe başlamış bir mühendisim. Bir oğlum var. Çocukları ve yaşamı seviyorum. ..