Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
TV Programları
 

Adı Feriha Emir olunca; “Seyrim değişti”!..

Adı Feriha Emir olunca; “Seyrim değişti”!..
 

Adını Feriha Koydum dizisi sanırım Türk televizyon tarihinde başlı başına tez konusu olacak bir yapım.

Yanlış anlaşılmasın konusu itibari ile ele alınacak bir yapım olduğunu ya da televizyon tarihinin en çok reyting alan dizisi olduğu için söylemiyorum bunu.

Üç sezondur ekranlarda yerini alan dizinin enteresan bir izleyici profili olduğu için söylüyorum bunu.

Bu profilde benim kalemime takılanları kısaca özetlersem;

Çağataycılar kısaca CU-cular ( Çağatay Ulusoy )

Hazalcılar ( Hazal Kaya )

Emirciler

Ferihacılar

Femirciler

Birde yeni haliyle mutlu sonla bitmeyen dizilerin sonrasında ne olduğunu merak edip izlemeye devam edenler.

İlk beş izleyici gurubu tehlikeli bir gurubu oluşturmaktadır. Şimdiye kadar hiçbir televizyon dizisinde bu kadar bölünmeyi bir arada yaşayan fanatik bir gurup oluşmamıştır dizilerde.

İşte bu gurup dizinin kaderini de etkileyen bir guruptur.

Bu gurup kendiliğinden değil yapımın politikasıyla oluşmuş bir guruptur.

Pop-Star yarışmaları gibi.

Belki de MED-Yapımın en büyük hatası budur. Üçüncü sezona çıkarırken sadece bir dizi olarak baktığı yapımının fanatik izleyicilerini göz ardı etmiş Pop-Star yarışma kültürü içinde fanatiklerinin oluşmasına zemin hazırladıktan sonra bu profil izleyicisini küçümsediği için, aradaki ince çizgiyi koruyamadığı içinde bugün geldiği yerde son bölümündeki 16cılık ve 18cilik gibi kötü bir tabloya mahkum olmuştur.

Zaman zaman sokak nabzını alarak dizilerin seyri ve izleyici üzerindeki etkisi ve seçimlerini ölçerim. Tabii tüm verilerimi ve bakışları sokak nabzıyla yapmam.

Önceki haftalarda yine böyle nabız yoklaması yaparken 50’li yaşlarda olan bir teyze ile küçük bir sohbet sonrası Emir hastası olduğunu ama “adı değişti benimde seyrim değişti” yorumunu alınca şu soruyu sormuştum kendisine;

“Bu diziyi neden izliyorsun”

“O oğlana acıyorum. Çok çekti”

Buna rağmen teyzemiz diziyi izlemekten vazgeçiyor.

Şimdi izlediği dizi “Dila Hanım” dizisiymiş.  Adı değişmeden önce yeni sezonda kızıyla kavga ederek Adını Feriha Koydum Emir’in Yolu’nu izliyormuş şiddetle. Adı değişince tamamen ihanete uğradığını hissetmiş. Bunlar kendi ifadeleridir…

Bu örneği neden verdim ergenleri ciddiye almıyoruz yorumunda bulunan yapım firmasının izleyicisinin seyri 50’lik teyzelerimiz tarafından da değişmiş.

Hani Emir severler gurubu sadece ergenlerden oluşmuyor.

Bir diğer örnekte bir okur yorumu. Kendisi kariyer sahibi aklı başında bir bayan.

Diyor ki;

“Yalan Dünya Emir’in Yolu dizisinin karşısında zorlandığı için gün değişikliğine gidildi. Eski alışkanlıklardan kaynaklı bir izleyicisi var.”

Bu bayanda dizi adı değiştirse de seyrini değiştirmemiş alışkanlıklarından vazgeçmemiş bir izleyici. Ama farkında olmadığı şey şişirme haberlerle halkı aldatan bazı magazin programlarını izlediği için Emir’in Yolu’nun hala popüler olduğunu düşünüyor olması. Oysaki Emir’in Yolu popülaritesini geçmişte bırakalı çok oldu.

Hani beğenmediğiniz ergenler vardı ya onlar hiçbir şeyi yutmazken yanlı haberlerinizi yapan programlara inanan yetişkinlerimizin de olduğunu ve diziyi izlediğini bilin diye verdim bu örneği de.

“Hani şimdi o ergenler olsa da eski günlere dönsek” dediğinizi duyar gibi olsam da size tavsiyem şu olurdu önce izleyici profilinizi iyi çözmeniz gerekir, siz daha kimlerin sizi izleyip, kimlerin sizi izlemediğinin farkında değilsiniz. Ha bu saatten sonra “geçti borun pazarı” diye bir atasözümüz var hatırlatmak faydalı.

Adını değiştirerek algıyı değiştirmek istediniz buda yetmedi Feriha’dan kalma neredeyse tüm izleri yok etmek istediniz, bunun içinde bahis hesabı gibi; bir alıp iki verdiniz, bazen iki alıp bir vererek oyuncu değişikliğine gittiğiniz halde dizi kan kaybetti. En son bölümde de Deniz Uğur’u Sanem karakterini çıkartınız.

“Eşek gibi izleyeceksiniz” dediğiniz izleyici de dedi ki;

 “Biz Balık hafızalı değiliz, hafıza ile zekâ da farklı şeylerdir. Zekâmızı küçümsemeyin biz varsak sizler varsınız kaldı ki tüketici hakları denilen bir şey vardır. Tüketen kesim bizsek bize ne verirseniz almıyoruz. O devir çoktan geçti benim seyrim değişti.

Üçüncü sezona çıkarken bir gecede karar verirsen bizde yolumuzu değiştiririz.”

Oysaki şu an işlenen konuyla çokta daha farklı bir şekilde seyirci karşısına çıksaydı MED Yapım tüm bunları yaşamazdı.

Mutlu sonla bitmeyen hikâyelerin sonunda ne olduğunu merak eden izleyicisine de tüm bunların hezimetini yaşatmazdı.

Femirciler ve diğer guruplarla birinciliğe çıkartılan dizi bu yılda çok iyi yerlerde olurdu.

MED-Yapım yapılan hiçbir yanlışın eleştirisini kendisinde aramadı. Halada aramamayı sürdürüyor.

Seyirci ile iletişimdeki ince çizgiyi iyi koruyamamanın bedeli çok ağırdır. İşte “Adını Feriha Koydum-Emir’in Yolu” tam ibretlik bir dizidir. Tüm yapım firmaları bundan iyi dersler çıkarmalıdır.

Oyuncu ya da karakter fanatizmini tetikleyen yapımların nelere gebe olduğunu görmelidirler.

Pop-Star kültürü ile dizi yapmak ve seyirciyle girilen diyalogları da Pop-Star kültürüne indirgeyerek ucuzlaştırmak nedenli tehlikeli nedenli hasarlı tablolar ortaya çıkarıyor.

Bu yıl neredeyse MED Yapım imzalı hiçbir dizi istedikleri başarıya ulaşamadı.

Bundan sonrada bu zihniyetle devam ederlerse çok zorlanacakları gün gibi ortada.

Aynı hataya bilerek ya da bilmeyerek Lale Devri de düştü. Yeşimciler-Toprakçılar-Çınarcılar vb…

Birde serbest-seyirli izleyiciler.

Yer-Gök Aşk’ta farksız değil…

Yine Havacılar-Yusufçular-Badeciler

Şimdi üçüncü sezona gelen bu yapımlar kan çekişiyorsa bu kadar guruplaşmaya meydan verdikleri içindir.

Tabii tek sebep bu değildir.

Ama en önemli sebeplerin başında gelmektedir.

Fanatizm. Karakterle bütünleşme. Karakteri korumaya alma. Ve onun uğruna her şeyi yapma.

Pop-Star yarışmalarına geri gittiğimizde neler yapıldığını hatırlayın.

İşte şuan dizilerde yaşananda aynı şeydir.

Ve maalesef ki bunu yaratanda yapımların politikasıdır.

En bariz örneği Emir’in Yolu dizisi yapmış herkeste bundan yara almıştır.

Asıl erkek ve oğlandan ibaret dizilerin üçüncü sezona çıkması yanlıştır. Şu an bu hatayı yapan başta Emir’in Yolu olmak üzere hiçbir dizi başarı grafiğini yakalayamamıştır.

Hadi diyelim üçüncü sezona çıktınız iki başrol oyuncusu olmadan çıkmanın hesabını iyi yapın. Asıl kız asıl erkek yok. Ama siz üçüncü sezona çıkıyorsunuz dizide böyle aksayarak gider. Yeni izlerini oluşturana kadar o da oluşturabilirse. Yer-Gök Aşk örneğinde olduğu gibi.

Ya da asıl kızı öldürüp oğlanla devam ediyorsunuz. Oğlana yeni sevgili buluyorsunuz. Birde adını değiştiriyorsunuz Emir’in Yolu gibi. Lale Devri Lale ölünce başardı bizde başarırız dediniz ama onların bir Toprağı birde Yeşimi vardı. Size sadece Emir kaldı gelenlerde bir Toprak masumiyetiyle geldiler ama seyirci Eve Düşen Yıldırım’dan masumiyetine inanmayınca burada da yemedi.

E yukarıda saydıklarımsa en büyük hatalarınız. Yinelemenin anlamı yok. Kısaca özetlersek asıl kız asıl erkekli dizilerin dokusu değiştiği an üçüncü sezona girince seyircinin de dokusu değişiyor.

Yaprak Dökümü-Öyle Bir Geçer Zaman ki ve vb üçüncü sezona giren dizilerin tek başrolü yoktu. Onlar beş sezonda yapar on sezonda. Onlara özenip yola çıkacaksanız plansız değil planlı çıkın aman dizinin reytingi iyi biz bu seyirciyi daha çok kekleriz mantığı ile çıkarsanız seyirci sizi işte böyle kekler neye uğradığınızı da anlamazsınız.

Onca emekte boşa gider. Eski kafayla yeni dönem seyircisine bakmayı bıraktığınız gün işlerinizde seyirlik olur. Reytinglerinizde alımlık.

Sözün sonu “Nasıl bir at, üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa insan da içinde yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz”… (William SHAKESPEARE)

oyatekin@gmail.com

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..