Adı Özgül, suçu saz çalmakmış...

Türkiye’de dünyada ne oluyor diye gazeteleri tararsınız, artık rutine dönüşmüş haberlerin dışında iyiye, güzele, umuda dair küçükte olsa bir haber yakalamak için. Düş kırıklığı yaşayacağınızı bilerek uzanır parmaklarınız serçe tedirginliği ile, yanılmadığınızı görüp yüreğinize bir ağırlık çöker haber spotlarından; ortaçağ karanlığı karabasan olup, sıradan, günlük yaşantıları boğar görürsünüz, nefes alamazsınız.

Özgürlük türküleri düğümlenir yüreğinize, sesiniz duyulmaz.

Güneş son bir tebessüm gönderip el sallar; sarı,turuncu kırmızı.. Sonrasında kahverengi ve griye terk eder ışığını. Aydınlığı, siyah koyu kara kapkara bir  karanlık  perdeler, yine görüşürüz diyen güneş artık düştür özlemiyle çırıl çıplak, en yalın  insan halinizle beklediğiniz.

Siz karanlığı yaşarken dünyanın diğer tarafında küresel zalimlere karşı ayaklanır insanlık, umutlanırsınız.

Medya manşete çeker; İtalya, Yunanistan, ABD’deki insanlığın vicdan sesini!

Hayret edersiniz, ülkenizdeki yumurta atan gençleri terörist, katli vacip olarak niteleyenler birden emperyalizm karşıtı olmuşlardır.

İkiyüzlülük sırıtır utanmazca. Karanlık çoğalır…

***

 Derken bir “şuursuz ” haber kanatır gözünüzü.

Kadına şiddetin medyada çokça işlendiği günümüzde, “katili gördüm” dercesine tanık olursunuz Türkiye’de kadına;  erkek egemen hödüklüğün bakışına, işkenceye tanık olursunuz.

Ahlak bekçiliğine soyunan karanlık zihniyet, adam/insan görünümlü giyotinciler türbanlı/türbansız olduğuna bakmaz kadının, o’na biçtiği rolün dışına çıkması yeterlidir kadının sokağa atılması için.

“Suçu saz çalmaktır” bir zamanlar linç edilmeye kalkışılan Ahmet Kaya’nın söylediği türküsündeki gibi. Üniversite öğrencisi sokağa atılır.

Sözde. Türkiye Cumhuriyeti’nin Rize Üniversitesi’nin öğrencisidir, sosyal etkinliklerine katılır, Rize Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Gençlik Merkezi’nde Türk Halk Müziği dalında solistlik yapar, bağlama kursu alır.

Suçludur!

“Yeni Cumhuriyet”in “şuurlu öğretmenleri”ni çağrıştıran adı lazım değil,  kız yurdundan “Erkeklerin bulunduğu ortamda bağlama kursu alıyor. Solistlik yapıyor, erkeklerle geziyor” diye atılır!

***

Güneş son bir tebessüm gönderip el sallar; sarı,turuncu kırmızı.. Sonrasında kahverengi ve griye terk eder ışığını. Aydınlığı, siyah koyu kara kapkara bir  karanlık  perdeler, yine görüşürüz diyen güneş artık düştür özlemiyle çırıl çıplak yandığımız, en yalın  insan halinizle beklediğiniz umuttur.

***

Kapkara bir karanlık çöker yüreğinize...