Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '10

 
Kategori
Güncel
 

Adidas'ın var mı?

Adidas'ın var mı?
 

"baba beni okula gönder.."


“Baba beni okula gönder!” Tamam evladım… Ne lazım? “Çanta, ayakkabı, defter, kalem, önlük…” Babası, üzülme önlük olmayabilir… “Ohh! Be!” desenize ondan kurtardık!... Ahmet sınıfın sırasında ders dinliyor. Yanındaki temiz giyimli Cem’e; “ Senin ne güzel kotun var.” Cem; “ Babam yeni aldı. Markası da, Levis” Ahmet; “ O ne ki? Benim pantolonumu babam pazardan aldı. Hemi de yepisyeni! Yanda oturan Ayşe’de göz ucuyla Cem’in ayakkabılarına özenerek bakar; “Cem, ayakkabılarında parlıyor!” “Ne de olsa ‘Adidas’ marka!” Çocuklar boynu bükük Cem’i yukarıdan aşağıya doğru süzdüğünde, başları önünde eğik tahtada yazan “ Giy Ayşe Giy” sözcüklerine bakamaz olur…

Kül bulutları dünyamızı sardı, Doğa haykırıyor, duyan var mı? Duman kaplayacak memleketimizi öldürürcesine, Duman dedik, sigara içenlere müjde.. Yasaklar biraz olsun gevşedi. Hemen sevinmeyin, öyle her yerde içmek kolay değil… Gevşeyen kurallardan yararlanmak için neler yapmanız lazım? Önce, sinir hastası olmanız lazım. Şükür ülkemizde bundan çok… Zira Bakırköy Hastanesi’nde serbest olacakmış!... Ya sinir hastası değilseniz… Kolay, kredi kartınız mutlaka vardır. Hem de çok mu dediniz? Zaten borçlara yetişemiyorsunuz değil mi? Sonuç haciz, o da yetmedi hapis…

Çocuğunuzun dershane parasını mı ödeyemediniz? İşte size yine hapis yolu göründü demektir… Zira hapishanelerde serbest olacakmış!.. Hadi bunlarda olmadı diyelim. Gelin deniz kenarına atlayın bir gemiye, çıkın güvertesine, tüttürün sigaranızı martıların deniz üstündeki yaşam mücadelesi arasında, hem de küfür küfür esen rüzgara karşı... Zira Gemi güvertesinde de serbest olacakmış!... Bu da mı zor geldi? Nasıl olsa sinir hastası olmadınız, kredi kartı borcundan da içeri girmeyeceğinize göre, sizin tuzunuz kurudur. Yapın bir rezervasyon, gidin bir otele.. Size ayrılan sigara içme odasında rahatlıkla zehirlenebilirsiniz!… Zira otelin bir odasında da serbest olacakmış!.. Bu arada sakın unutmayın, birisi; “Sigara içen kanserli hastalara devlet tedavi yardımı yapmasın” fikrini atmış. Kulağınıza küpe olsun! Benden duyurması… Yakında devlette “ Sigara içen” ve “ İçmeyen” olarak kayıt altına alınırsanız şaşırmayın!... İkinci müjdede, “Memur” adaylarına… Aman sıkı çalışın KKPS’ye… Seçim yaklaşıyor. Yüklü miktarda memur alınacağı sözünü Başbakan rahatlıkla katılabildiği ATV’nin ekranlarından uysal gazetecilere demeç vermiş!… OKS, SBS, ÖSS, ÖYS derken şimdide YGS gençlerimizin hayatına girdi… Çocuklarımız Anayasa’dan önce, sınav değişikliği manyağı oldu! Düşünürler ne demiş? “ Hayat istenilen sorudan başlamayan bir sınavdır” Onun ne (a) şıkkı, nede ( c ) şıkkı bellidir. Varsa yoksa ( p) şıkkı olanı revaçtadır. Onu da siz tahmin etmişsinizdir!...

Bir yumruk!, , Ve ardından; İstanbul’da yine yolcuların olduğu otobüse, molotofkokteyli hunharca atıldı. Samsun’da iki polis şehit. Töre cinayeti gibi… Sanatçılar, radyocular, derken yazar ve şairlerde Erdoğan’ın “Açılım”ına davet edildi.. Bizler henüz yazanız, yazar değiliz. Beni davet etmediler ama şu anlatılmak istenen “Açılım”ı bir türlü anlamış değilim! Yani, açıldığımız zaman neler olacak bilmiyorum! Kendimden şüphe etmeye başladım! Yoksa, kafam mı almıyor? Bir bilen varsa, “Açılımın” ın maddelerini yazabilir mi? Sağlıcakla ve mutlu kalın… Ertuğrul Erdoğan 18 Nisan 2010/Bursa Not: Sigara’yı konu aldığım “Ergenezum” adlı öykümü Okumanızı tavsiye ederim…
 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..