Adım Adım Diktatörlük

Resmi olarak açıklanmamış olmasına rağmen seçimler yaklaştıkca, ülkemizde gündem oldukça hızlı bir şekilde değişiyor. Tüm gelişmeler, olaylar ve ülkemizin geleceği kaygı yaratmaktadır. Olaylar ve ülkenin rejimine verilmeye çalışılan yön sanki bir merkezden idare edilmektedir. Gelişmeler gidişatın tümüyle tehlikeli bir yöne kaydığını göstermektedir. Guardiyan Gazetesi'nde Tait'in yaptığı yorumda bunu ortaya koymaktadır. 

Mısır Devlet Başkanı Mubarek'e Halkının sesini dinlemesini isteyenlerin, Türkiye'de ki demokrasi dışı olayları görmemesi imkansızdır ve işlerine gelmemektedir. Çünkü onlar Türkiyenin tek gücü olmak istiyorlar. 

Başbakan gelecek diye insanlar sokaklarda yerlere yatırılıp aranırken, seslerini duyurmaya çalışan öğrenci ve işçiler sille tokat polis gücü ile sindirilirken, Cep telefonuyla konuşan vatandaş, polisin dur ihtarına 'bir dakika' dediği için korakollarda aramalara ve çeşitli haksızlıklara tabi tutulurken halkının sesini dinle diyenler neredeler. 

Artık insanların gözlerinin içine baka baka hukuk çiğnenmektedir. Adalet artık hukuksuzlar için çalışmaktadır. İktidara karşı duran gazeteciler bir şekilde sindirilmektedir. İnsanlar hiçbir belge gösterilmeden yıllarca içerde tutulabildiği gibi, bu gün onlara destek olanlarda "Ergenekon terör örgütü üyeliği ve bu kapsamda halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlamasıyla" göz altına alınabiliyorlar. Büyük bir ihtimalle bu gün göz altına alınan gazetecilerde diğerleri gibi yıllarca içerde tutulabilirler. Seçimlere kadar bu ne ilk olacak ne de son. Seçimlere kadar tüm muhalif gazeteci ve basın yayın organları baskı altına alınabilir. Hedef bir dönem daha iktidarda kalıp sonuca ulaşmaktır. Bunun içinde gerekenler yapılacaktır. Gidişat ileri demokrasi değil, Mısır Devlet başkanı gibi yıllarca iktidarda kalmaktır. 

Kısacası Asker sindirildi, basın bir şekilde bertaraf edildi, aynı şekilde "bitaraf olanlar bertaraf olur" denilerek sivil toplum kuruluşlarıda bastırıldı, adalet derseniz o da ele geçirildi. Muhalefet derseniz ne olduğu belli değil, gündemi belirleyen iktidarın, belirlediği gündemin dışına çıkamıyor. Açıkcası sonumuz Allaha emanet.