Adım adım godomanlık dersleri

Godaman olabilmek için öncelikle godamanlığın ne olduğunu iyi tahlil etmek gerekir. İşe godamanları gözlemleyerek başlayabilirsiniz.

Evet godamanlar dışardan belli olan ayırt edici niteliklere sahip insanlardır. Bir kere bir mekana bir godaman geldiğinde kapının önünde hacimce abartılı büyük ve büyük olasılıkla siyah bir cip durur. Belki o cipin lastikleri hiç toprağa değmemiştir bile ama bütün 4*4 ve arazi özellikleri son teknoloji ile harmanlanmıştır.

Godaman araçtan önü iliklenmemiş ceketi ve ceketin altındaki göbeği ile beraber iner. Kafası büyük olasılıkla keldir, ensesi kalın gerdanı sarkıktır. Böyle bir kafanın altındaki vücudu çıplak hayal etmemenizi tavsiye ederim. Traşı, giyimi, aksesuarları ile godaman, enteresan bir bakımlılık halini arzı endam eder.

Godamanın kullandığı arabada olduğu gibi diğer bütün aksesuarları hacimce büyüktür. Kolundaki saati mesela; bir zamanların zenginlik sembolü olan büyük camlı gözlükler gibi, masada oturan diğer kişilerin saatin kaç olduğunu bir bakışta görebilecekleri kadar büyüktür. Ama sizi temin ederim ki Godamanın masasındaki kimse o saatin kaç olduğuna değil hangi marka olduğuna bakarlar. Bu işin uzmanları vardır ve bir bakışta işi çözerler. Bu saatlerin orjinalleri 10.000 ile 50.000 amerikan doları gibi değerleri olan ve bakan için ‘Gerisini sen tahmin et’ gibisinden bir mesaj içeren saatlerdir.. Şimdi bu yolda olanlar ‘ya o para bir saate verilmez kardeşim’ gibisinden hayıflanacaklardır. Hiç canlarını sıkmasınlar çünkü godomanlığa ilk girişte bütün godomanlar bu konuda Kapalı çarşıda orjinaline çok yakın çakma saatleri tezgah altından filan 100-150 dolara tedarik ederler. Hatta bir tane orjinalinden edindikten sonra bu taklit işini biraz daha abartırlar. ‘Bir tane orijinal taktıktan sonra diğerleri de ondan nasibini alır şüphe çekmez’ mantığı çok yerde işe yarar.

Godaman o seviyelere gelene kadar zor ve meşakkatli yollardan geçmiştir. Geçmişte sigara da içmiştir. Ama yani canım şimdi o büyük vücudun o dolgun parmaklarının arasında sigara çok ince, basit, çelimsiz ve hatta çapulcu kalmaktadır. Tabi canım sigara nedir? Sigarayı herkez içebilmektedir bir kere. Ama sigara alışkanlığı maalesef kolay bırakılabilecek bir şey değildir ve Godamanlık müessesesi bu soruna çözümü puro ile bulmuştur. Eğer bir godaman sigarayı bıraktığını ve hatta hiç içmediğini söylerse şaşırmayın. Puro sigara değildir bir kere. Bunu unutmayın. O puro söner söner tekrar yanar. Arabada giderken mesela özellikle sol elde yerini alır.

Godamanın kullandığı aksesuarların ve yaşamındaki büyüklük kavramının yanında en önemli niteliklerden birisi de giyilen binilen aksesuarlarda olduğu gibi yaptığı her aktivitenin ve yapılan yerin üst tabakaya hitap eden bir ismi olmasıdır. Godamanın oturduğu ev mesela. ‘Godolar’, Godokent, ‘Godo evleri’ gibisinden isimleri olan siteler ikamet sorunu için idealdir. Sitenin içinde türlü aktiviteler ve spor olanakları vardır ve Godoman ya kendi sitesinde ya da, yine hatırı sayılır bir ismi olan ‘godoside’, ‘godoclub’ gibi bir başka spor merkezinde mutlaka abonedir. ‘O jakuzi var ya abi ondan sonra o şok havuzuna bir giriyorsun, var ya onu yapmadan şu stresi atamıyorum yav’ gibisinden cümleler bütün o göbekli godomanların keyifli zamanlarında ağızlarından dökülür. Evet bütün o spor merkezlerine aboneliklerin filan maalesef fiziksel olarak godamanlara pek faydası olmaz. Bir gram dahi vermezler. Ama maaşallah turp gibidirler, öyle kolay kolay hastaneye mastaneye de düşmezler. Pardon düşmezler derken onların işi hastaneye düşerse, deniz manzaralı odaları, kapıda karşılayan manken parçası hostesleri olan, hastaneden çok daha çok beş yıldızlı oteli andıran hastanelerde tedavi olurlar. Ama yinelemek istiyorum ki bu hastanelerin de ‘ballıbadem’, ‘memoroyal’, ‘kolman hastanesi’ gibisinden isimleri olmazsa isterse yedi yıldızlı olsunlar godaman oralara uğramaz ..

Godaman bahsettiğimiz fiziğini yediği pahalı ve isimli mekanlarda yenen yemeklere borçludur. Ama hala eski alışkanlıklarından kurtulamadığı için ara sıra öyle ‘Köy kahvaltısı, ‘Bilmemnere alabalık tesisleri’ gibi yerlere de giderler ve etraftaki masaların duyacağı şekilde terfi ettikleri yeni Godo sınıfında yaşadıklarını sıradan olaylarmış gibi anlatırlar. Etrafta yaşayan tek insan kendileriymiş ve diğerleri sadece dekordan ibaretmiş gibi özgürce ve rahat hareket ederler. Emir kipleri ile konuşurlar. Enteresan bir kabalık şeklini bulundukları ortama dayatırlar. Etraftaki garsonlar filan da gelecek tiplerin hesabı ile masanın etrafında dört dönerler. Godomanlar için ‘saygı’ işte bu mekanlara girişlerde güvenlikler ve mekan işletmecileri tarafından tanınmak, kapılarının açılması tarzından para karşılığı yapılan hareketlerden ibarettir. Böyle mekanlar onların gerçek şov dünyasıdır çünkü. Masalarına filan denk gelenler etten, balıktan filan bahsederlerse godaman hemen araya girip ‘eti şurda yiyeceksin’ ya da ‘bilmemnerde birrr balık yapıyorlar’ diye anlatılanı böler. Eğer öteki oralarda yememişse zaten sohebette hiç şansı yoktur ilk golü gurme kanadından yemiştir farketmeden... Mekanda kaldıkları süre içerisinde iki lafın arasında mutlaka bir şeylerin fiyatını duyarsınız.

Gerçekten aileden zengin, kültürlü zarif insanlar böyle şeyleri çoktan aştıklarından bu tip sınıfsal geçişlere zaten ihtiyaç duymazlar. Godamanlar ise bu zümre ile hasbel kader aynı villa sitlerinde ya da aynı klüplerde denk geldiklerinden oralarda bu kadar rahat hareket edemezler. Yeri gelmişken; spor klüplerinin filan bir başka özelliği de Godamanlar için iş bağlama olanaklarının olmasıdır. Godamanlar kendileri gibileri kolay farkettiklerinden ve rahatça iletişim kurduklarından bir çok ticari bağlantılarını en tepeden bu tip mekanlarda bitirirler. İşte böyledir Godamanlık. Bu yolda olanlara rehber olması dileğimle:))