- Kategori
- Şiir
Adım sonbahar
yorgunkalemim
Nasıl iş bu?
Her yanım sararmış
İçimde hüzün var
Ben akşam olmuşum
Yapraklarım dökülmüş
Usul, usul adım sonbahar
Renklerim güneş rengi
Mevsim hazan mevsimi
Esen rüzgârların ahengi
Yan yana hüzün ve keder
Sonbahar oluyorum sonra
Hayat öyle acımasız ki
Sararan yapraklara yazdım
Ben en güzel şiirlerimi
Sarı sıcak cümlelerdi
Şimdi yoktu bir anlamı
Geçen ilkbaharların…
Dedim ya;
Adım sonbahar
Savruluşu bundandı
Sarı, sarı yaprakların
Anlar ki yolcu,
Yol görünür serviliklere.
Yaprak nasıl düşerse toprağa
Beden öyle uğurlanır sonsuzluğa
Fark edilmez kalanlar gidenler
Rengi solmuş çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulut kaplar
Deli deli eser rüzgârlar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibi ilkbahar
Neydi o bir zamanlar!
Sevmişliğim, sevilmişliğim..
Renga renk çiçekli ilkbahar
Can cana sıcak güneşli günler
Pırıl, pırıl masmavi deniz
Yemyeşil büyüdükçe kestiğimiz çimler
Sohbet için uykusuz kaldığımız geceler
Şimdi sonbahar geldi hüzün
Ekim toparlandı gitti işte
Kasım filan da gidiyor bu gidişle
Tarihe gömülecek koskoca bir ömür..
Her uyanışımda
Barış içinde yaşasın istiyorum insan
Daha çok seviyorum dostlarımı
Her uyanışımda
Ekim sabahının serinliğini
Yaprakların hayatı terk edişini
Yüreğime koydum sevdamın gül hevengini
Ayaklarım sağlam basıyor daha, yolum var
Benim adım sonbahar,
Kış geldi uykuda yarı uyanık kal.
Sararıp dökülürken güz yaprakları
Ardımdan savrulsunlar, umut yaprakları.
Sevinçlerimde onlar vardı, hüzünlerimde onlar
Benimle yeşerdiler, benimle soldular..
Olsun benden sonra da var umut yaprakları.
İki kişiyiz şimdi;
Ununu elemiş bir ben
Umudunu yitirmiş bir sen
Sarı yapraklar arasında, ne gelen var ne giden…
Yorgun Kalemim