Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '10

 
Kategori
Deneme
 

Adın bende tek kelime..

Adın bende tek kelime..
 

Gizli öznemdin.. İyi ki geldin, açığa çıktım. Hoş geldin..



Bu gece gövdeme sığmıyor yüreğim. Bakınca gözlerimden, konuşunca dilimden taşıyorum. Yazmak geliyor aklıma, o zamanda sağa sola saçılıyorum. Her harf bir yerlerde, dağınığım. Toparlanamıyorum.

Seninle başladığımı hatırladım, sana geldim. Ben gönlümü bir kere sana verdim. Korktuğum ömrüm vardı, uğruna heder ettim. Az gittim, uz gittim. Ben sana dönülmez yollardan geldim.

Geceyi kattım önüme. Yedi tepesi ile bu koca şehir secde ediyor önünde. İçindeki bütün aşklarıyla, bütün heves ve heyecanlarıyla dikildik işte gözlerinin önüne. Bilirim, baktığın her yer tanıdık gelecek artık. Ummadığın anda derin bir mavi çökecek gözlerinin üzerine, rüzgar bütün aşk şarkılarını bedelsiz getirecek kulağına. Söylenmemiş ne kadar sözcük varsa okursun yazdığım mektuplarda.

Seninle başlayan mısralarımın çocuksu keyiflerine kaptırırsın kendini. Uzaklardan bir boğaz manzarası alır gözlerindeki mavinin yerini. Bilirsin, İstanbul gibi seninde severim her halini. Gelişlerini gizleyip anlık korkuların arkasına, yeni yetme heyecanlarına yenik düşmelerini gördüm. Kendime benzettim seni, sen düştükçe ben başkalaşmaya, sen olmaya başladım.

Şimdi önümde ne kadar yolum kaldığını düşünmeden yapıyorum seçimlerimi. Dilimde ezberimden bir şarkı, elimde yazılmamış mektuplarımla düşüyorum yollarına. Öylece geliyorum. Biliyorum ki yolum uzun olsa da durağım tek. Uzun zamandır tuttuğum ilk dilek; son durağı, limanı olsun bu yürek..

Senden öncekileri şehrimin derin maviliklerine bırakıyorum. Ayaklarına taş bağlayıp beraberinde bırakıyorum gururu, kibiri. İstemiyorum, İstanbul'un olsun hepsi. Elimde kalemim, yazdığım iki mısra yeter nasıl olsa. Bilirler, ben gibisi yazdığı kadardır nasıl olsa.

En afili yanlarımı yükleyip masal kahramanlarına yalın halimi alıyorum yanıma. Bir kağıt bir kalem diyorum, gerisini boşveriyorum. Adım gibi ümitlerimi canlı tutmak için öyle büyük sözlere ihtiyacım kalmıyor. Sen gözlerime bir ışık yakıyorsun, karanlığımı uğurluyorum en kuytu köşelere.

Şimdi gizli özneli cümlelerime inat büyük harflerle başlıyorum adının geçtiği mısralara. Gizlemeden bendeki yansımalarını avazımın çıktığı kadar fısıldıyorum, ben senden vazgeçemiyorum..

Senden önce uğradığım ne kadar durak varsa siliyorum hafızamdan. Ölüp ölüp dirildiğim kayıp şehirlerden dönüyorum aşkının sürgününden. Hasreti alıştırdığım kalemim şen bu gece, yazdıkça yazmak istiyor öylece. Uzun yollardan gelen dizlerim yorgun bitap görünse de tutsaklığım aslında gözlerine.

Arkasına gizlediğin gizli korkularını açığa çıkartmak istiyorum baktığımda. Karşıdan esen rüzgara direnememiş gözlerden süzülen yaşlar gibi farkında olmadan akıt gözünden korkuyu. Sürüne sürüne tutsağı olduğum gözlerinden beraber silelim hüznü kederi.

Kendime ortak ettiğim herşeyi bıraksam bir kenara seni nasıl tarif ederdim acaba diyorum kendime. Hangi kelime tam olarak karşılığın olur ya da hangisi tamamlar içimdeki yarım kalmışlıkları. Dönüp dolaşıyorum zihnimin kaldırımlarında. Tekrar okumadığım ne roman kaldı geride ne de eski bir makale.

Sonunda buldum işte.

Adın bende tek kelime..

Kadınımm, ben sana tutkunum sadece..!

Söylemek isteyip söyleyemediklerimde var elbette. Gizlenip en yalın en küçük hecelere dilimin ucuna gelenlerde var elbette. Zamanın o akılalmaz devinimleri arasında yitip giderken kalmasın istiyorum içimde.

Bu kabına sığmayan yüreğim seninle taşıyor, bir sana akıyorken dudaklarımın arasından çıkıversin istiyorum o iki kelime.

Şeytan diyor ki dök dilinden..

Şeytana uyuyor, söylüyorum..

Kadınımm, seni seviyorum..!

 
Toplam blog
: 36
: 603
Kayıt tarihi
: 24.03.09
 
 

..