Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Adını da Ülkü koyarsınız artık !..

Adını da Ülkü koyarsınız artık !..
 


Gazeteler başlık atmış: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ata'nın izinde

… !!!

Meğer 11. Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Çanakkale ve İstiklâl Savaşları’nın yenilmez kahramanı, Türk Orduları’nın Başkumandan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün misafirlerini ağırladığı dillere destan sofralarından etkilenmiş ve kendisi de uygulamaya karar vermiş!..

İlk olarak verdiği öğle yemeğinde de fikir teatisinde bulunmak için tarihçileri ve edebiyatçıları ağırlamış ve bu “fikir yemeklerinin!” devam edeceğini söylemiş!..

İlk fikir yemeği öğlen verilmiş ve 1 saat 30 dakika sürmüş…

Haydi hayırlısı!..

Atatürk’ün sofraları akşam kurulurdu. O’ nun gerçek bir ilim fikir ve bilgi alışverişine sahne olan yemekleri, göstermelik 1 saat 30 dakikalara sığmazdı. Bazen de sabahlara kadar sürerdi.

O’nun sofralarını manevi kızı Sabiha Gökçen’den okuyalım:

“Atatürk'ün sofrası bir yemek sofrası, bir içki sofrası, bir eğlence sofrası değil, bir nevi akademi, adeta bir nevi dershane idi.

Şu bilinmelidir ki, Gazi Paşa'nın sofrası asla bir işret alemi yeri, bir vakit geçirme, bir zaman öldürme yeri değildi.. O bu sofrayı adeta bir okul haline sokmuştu. Dünya sorunlarının, yurt sorunlarının, ilmin, felsefenin, sanatın, insanlık idealinin ve uygar Türk Ulusu'nun geleceğinin sabahlara kadar tartışıldığı bir okuldu bu sofra... Aydınlıklarla, iyi niyetlerle dolu bir sofra." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.55)”

**

Gazeteler’de yeni bir haber:

Abdullah Gül Atatürk’ün izinden gitmeye devam ediyor!..

“Gül çifti, SHÇEK korumasında 12 yaşında bir kıza ’gönüllü aile’ olmaya hazırlanıyor. Aile ile çocuk uyumu sağlanır, psikologlar da onay verirse, kız çocuğu, Gül Ailesi’nin koruması altında, onlarla birlikte yaşamaya başlayacak.”

Habere göre , Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’den sonra bu küçük kız da köşkün ikinci manevi evladı olacakmış!..

Gazetelerde bugün (7 Aralık)yer alan haberlere göre de manevi evlat projesi şöyle bir tartışmayı da beraberinde getirmiş: Acaba manevi evlat köşke giderse türbanlı mı olacak yoksa türbansız mı?

İşte bütün sorun burada… Türbanlı mı olsun türbansız mı?

**

Atatürk’ün 7’ si kız olmak üzere 10 manevi evladı vardı. Burada sadece ikisini örnek vereceğim:

Sabiha Gökçen: Dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve ilk Türk kadın pilotudur.

Prof. Afet İnan: Türk tarihçisi ve sosyoloji profesörüdür.

Gül ailesine gelecek olan manevi kız evlat acaba, Sabiha Gökçen’in ve Afet İnanın temsil ettiği değerlere mi yoksa manevi annesi ve babası ile AKP iktidarının temsil ettiği ve siyasete alet ettiği türbana mı örnek olacak. Kim bilir? Bekleyelim, görelim…

***

Geçmişte eşinin, türban yüzünden şu anda first lady(!) liğini yapmakta olduğu ülkesini Avrupa mahkemelerine şikayet ettiği Abdullah Gül, Atatürk’ün izinden gitmemektedir, gidemez de!.. Keza başbakan da öyle!...

Abdullah Gül ve AKP İktidarı’nın geçmişi ve bugünkü uygulamaları gelecekte uygulayacaklarına da ayna teşkil etmektedir. İşte birkaç çarpıcı gelişme:

· Son dört yılda başını örtenlerin oranı yüzde 64, 2’den 69, 4’e, bunun içinde başını türbanla örtenler yüzde 3, 5’ten 16, 3’e çıktı. (Tarhan Erdem araştırma) Gazeteler

· Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, başörtülü olduğu için Kozan Kaymakamı ve Garnizon Komutanı tarafından ödül töreninde kürsüden indirilen İmam Hatip Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tevhide Kütük'ü telefonla arayarak üzüntülerini ilettiler. (Gazeteler)

· Gül, yakında boşalacak YÖK Başkanlığı’na "özgürlükçü birini" yani "üniversitelerde türbana izin veren birini" atayacağını söylemiş. (O.Ekşi- Hürriyet)

· Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, muhalefetin, ’AKP yargıda kadrolaşacak’ iddiasıyla sert tepki gösterdiği, 4 bin 62 hákim-savcı kadrosuna atama yolunu açan Hákimler ve Savcılar Yasası’nı, bir günden kısa bir sürede imzalayarak, onay rekoru kırdı. (Gazeteler)

Yapılmak istenen incelikle hesaplanmış bir planı Atatürk’ün uygulamalarını da alet ederek yavaş yavaş hayata geçirmektir. Bir taraftan da yapay gündemler çıkartarak vatandaşı cambaza baktırmaktır. . Bir takım basın da bu oyuna ne yazık ki alet olmaktadır.

Öğlen kurulan “fikir sofraları!” , “manevi evlatlar!” komedileriyle Atatürk bilinci oluşturulamaz.

Yapılması gereken Erdal Atabek’in 13 Kasım 2000’ de Cumhuriyet’te yayınlanan tanımıyla:

“ Atatürk’ün yaratıcı dehasını keşfederek O’nu üretmek, anlamak, geleceğin bilincini yapmaktır”

**

Atatürk’ü gerçek amaçlarınıza maske yapmaktan vazgeçin!

O’ nu rahat bırakın!

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..