Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '13

 
Kategori
TV Programları
 

Adını Kalbime Yazdım izledim, beğendim, yazdım..

Adını Kalbime Yazdım izledim, beğendim, yazdım..
 

Show Tv’nin yeni dizisi Adını Kalbime Yazdım, Cumartesi akşamı ekrana merhaba dedi. 

Bende izleyenler, izlemeyenler için vakit geçirmeden yazayım istedim. Zira bu sezon çok ama çok yoğun dizi trafiği..Bu sebeple yayınlandığı gün izleyemesem de, hemen ertesi gün izledim ve bugün de sıcağı sıcağına bilgilendireyim sizleri dedim..

Karagül yazısını yazarken hani demiştim ya…Bu bildiğiniz Güneydoğu-töre-aşiret-ağa dizilerine hiç benzemiyor diye…Adını Kalbime Yazdım çok benziyor..Öncelikle bu tarz dizileri özlediyseniz, biçilmiş kaftan diyebilirim..

Mardin’de geçen dizinin hikayesi, kan davası üzerine kurulan klasik bir hikaye..Töreler, gizli sevdalar, kan davaları ve düşmanlıklar, güçlü erkekler, onlardan daha güçlü kadınlar derken kendinizi Doğu kültürünün tam ortasında buluvereceksiniz.

Dip Not : Çok göze çarpan bir müziği yok dizinin. Benim kulağıma çalınmadı öyle iddialı bir melodi..

İlk bölümden benim dikkatimi en çok çeken Halil ağa karakterindeki Tolga Güleç oldu..İşte dedim izlerken kendi kendime, oyunculuk böyle olmalı..Öyle bir Geçer Zamanki’nin Ahmet’i gitmiş, yerine bambaşka bir karakter gelmiş. Bakışıyla, tavrıyla, konuşmasıyla..Bir kere şive konusunda çok ama çok başarılıydı. Tam bir doğulu olmuş kılık kıyafeti ile konuşması ile de tamamlamış. Çok beğendim ben halini tavrını..Bayılarak izledim..Genellikle kara kaşlı, kara gözlü, esmer uzun boylu ağa tiplemelerine alışkın olduğumuzdan, sarışın bir ağa karakteri ilk başta kafanızda sevimsiz olacakmış gibi gelse de, Halil ağayı seyrederken hiç te öyle olmadığını anlayacaksınız. Kötü mü..Kötü tabii ki..İlk bölümden anladığım kadarıyla öfkeli de..Kin büyütmüş içinde, bir o kadarda hırslı..Daha babasının ölmesini bile beklemeden ağalık ilan edişinden anlıyoruz bunu da..Dizide favori karakterim Halil ağadır şimdiden söyleyeyim. Tolga Güleç çok iyi iş çıkarmış, yüreğine sağlık..

Dip Not : Malum aşiret dizileri hayli kalabalık oluyor. İlk bölümde böyle bir karışıklık vardı mesela.. Olaylar hayli karışıktı, kim kimi öldürmüş, kim kiminle evlenmiş, biraz sıkıntılı bir anlatım olsa da, ilk yarım saatten sonra çözmeye başlıyorsunuz olayları yine de..

Diğer başrol Serhan Yavaş uzun zamandır yüzünü özlediğimiz bir oyuncuydu. Ama ben kendisinde çok fazla bir ilerleme göremedim oyunculuk adına kusura bakmasın kimse..Donuk bir oyunculuk sergiledi. Üstelik sesine de dublaj yapılmış, ben hiç sevmiyorum dublajı. Dünyanın en kötü ses tonuna bile sahip olsa, bir oyuncu illa ki de kendi sesini kullanmalı diyorum. Hal böyle olunca, sahici olmuyor hiçbir duygu. Zaten mimikler, yüz ifadeleri konusunda çok başarılı bir oyunculuk sergileyemeyen Serhan Yavaş, bir de dublaj ile iyiden iyiye uzak geldi bana..Halil ağaya düşman ve kan davası sebebiyle ailesinden uzakta yaşayan, başarılı zengin iş adamı Ömer karakteri, dizinin aslında tüm olaylarının ana merkezine gelip oturdu. İlk bölüm için fazla bir eleştiri yapmak istemiyorum, umarım ilerleyen bölümlerde yavaş yavaş ısınırız birbirimize..

Dip Not : İlk bölüm için hayli hareketli geçti dizi..Ben keyifle izledim. Olaylar üst üste ve hızlı gelişti. Umarım aynı tempoyu devam ettirirler..

Dizinin başrol kadın karakterlerinden İpek Karapınar, hayli hoştu..Şehirli doktor Leyla karakterinde izledik onu..Muhtemelen, şehir yaşantısından aşiret kucağına düşüverecek olan Leyla, aşkı ile acıları arasında kalacak gibi görünüyor. İpek Karapınar’ı ben Küçük Sırlar’da izlemiştim. Orada psikolojik problemleri olan, zengin ama sorunlu genç kızı çok iyi oynamıştı. Burada şehirli, cıvıl cıvıl bir doktor rolünde hayli iyiydi. Sıcacık gülümsemesi ve duygularını ekrandan yansıtan yeteneği sayesinde dizinin sağlam karakterlerinden biri olacağı kesin..

Diğer dikkatimi çeken kadın karakter, Zilan rolündeki Özge Korkmaz idi. Ömer’in erkek kardeşinin Kadir’in eşi olan Zilan, gariban bir aileden gelip böylesine şatafatlı bir hayatın varislerinden olunca, yeterince hırslı bir kadın olmuş. Eşi Kadir’i gizliden gizliye kışkırtan, ailenin büyüğü Ömer’e ve onun evleneceği kadına yerini kaptırmak istemeyen Zilan, ortalığı epey karıştıracak gibi görünüyor. Ben Özge Korkmaz’ı da çok beğenerek izledim. Bakışlarından yüz ifadesine kadar karakteri çok güzel yansıtıyordu. Bir de konuşma tarzı ve şiveli tonu eklenince çok şık olmuş..Dolayısıyla Zilan, dizinin entrikacı karakterleri arasında şimdiden yerini aldı bile..

Hayat Devam Ediyor dizisinden tanıdığımız Meltem Miralıoğlu ise, Halil ağanın kız kardeşi Dicle rolü ile çıktı ekrana..Biraz garipti kılık kıyafeti..Süklüm püklüm, yerlerde sürünen etekler, üzerinden düşecekmişçesine bol bluzlar, kocaman bir hızma, tuhaf bir makyaj, çalı süpürgesi kıvamında saçlar ile pek sevimli gelmedi bana..Geleneksel bir hayat yaşayan ama modern hayata özenen Dicle için düşünülmüş bu tarz besbelli ve fakat çok daha şık olabilirdi kıyafetleri. Onun dışında Meltem’i beğendim ben..Üstü başı biraz daha özenli olursa, karaktere cuk oturmuş diyebilirim..

Zilan’ın eşi Kadir rolünde ise, benim ilk kez ekranda izlediğim Erkam Aydar vardı. Başkaca bir yapımda oynadıysa, muhtemelen ben görmemişimdir. Kadir karakteri gibi doğulu bir ağaya tam yakışır boylu poslu yakışıklı Kadir, çok ta cesur..Gözü kara, biraz da atılgan. Halil’i gördüğü yerde vurmaya hazırken, başlarına gelen olay örgüsü, işleri karıştırınca öfkesi ile intikamı arasında kalanlardan biri oldu o da..Erkam Aydar karakter kurgulamasında çok iyiydi, şive hariç..Ne yazık ki, o topraklarda doğup büyümüş bir karakterin düzgün bir İstanbul Türkçesi konuşması bana çok inandırıcı gelmiyor. Keşke biraz şiveli konuşsaymış, tadına doyulmayacakmış. Onun dışında benim gözüme batan bir durum olmadı..

Dip Not : Hikaye Mardin’de geçiyor..Görüntüler şahane…

Ve Sona sakladığım bir mücevher..Emel Göksu..İşte bu..Ömer ile Kadir’in annesi, Kureyşa ana..Ah ne kadar güzeldi, ne kadar şahaneydi ve ne kadar şıktı..İlk bölümün yıldızlarından biri de odur. Muazzam bir oyunculuk, karakter vurgusu, şive, bakış, gülüş, öfke..Hepsi birbirinden kusursuzdu..Dizinin belki de lokomotifi o..Kendine has havası, rolünün hakkını vermesini sağlarken, ben de ağzım açık bayıla bayıla izledim ne yalan söyleyeyim..

Genel hikayeye gelince…İki düşman aşiretin kavgasıyla başlayan ilk bölüm, Halil ağanın babasının ölmesi ve ölürken de, bu düşmanlığı bitirmek için Kızları Dicle’nin, karşı tarafın oğlu Ömer ile evlendirilmesini vasiyet etmesiyle hareketleniyor..Dicle bu duruma içten içe sevinirken, Ömer ise yaşadığı kentte tanıştığı doktor Leyla’ya çoktan aşık olmuş ve hatta evlenme teklif etmiştir. Aile Ömer’i Mardin’e çağırıp Dicle ile evlendirme hazırlıkları yaparken, Leyla’nın mecburi hizmeti de Mardin’e çıkmıştır. Gerisini artık izleyip görelim diyorum zira çok ama çok heyecanlı günler bizi bekliyor..

Dip Not : Ufak tefek kusurlar dışında genel olarak çok çok beğendim ben diziyi…Emeklerine Sağlık, uzun ömürlü olsun dilerim..

Siyah İnci’den sevgiyle…

www.twitter.com/blackpearl42

 
Toplam blog
: 55
: 2295
Kayıt tarihi
: 02.12.11
 
 

Kendi halinde bir TV izleyicisi ve yorumcusudur Siyah İnci. Tipik bir akrep burcudur.  Büyük çoğu..