Adını sen koy!

Okuduğum kitaptan, bir sayfaya not düştüm dün. Çünkü birebir empati kurduğum bir sayfa oldu yaşadığım anla. “Has Kahve “ diye Konak Pier’ de bir kahve evine oturdum bir süre terettüt ettikten sonra. Terettüt etmenin nedeni daha çok ekonomikti tabii; çoğu zaman olduğu gibi, ne yazık ki!

Sayfaya yazdıklarımı aktarıyorum öncelikli olarak:

“Bugün alışveriş için çıktım. Çok gerginim, çok heyecanlıyım. Yıllar önce burada bir kahve içmiştim. Bugün de iyi geleceğini umarak buradayım. Pahalı bir mekân olduğu için terettüt yaşadım. Fakat 18. Bölümü okuduktan sonra rahatladım. Benim gibi düşünenler varmış.

Burada zaman geçirmeye çalışıyorum. Kuzenimin nikâhına kıyafet bakacağım. Korkularımın üzerine gitmeye hazırlıklıyım. Lütfen, Yüksek Gücüm yol göstericim ol! Teşekkürler!

Bu arada ben nerede miyim? “ Has Kahve” de sade bir kahve ve sade sodamı içiyorum. Yalnız bu sefer kahvenin yanındaki iki küçük lokumu da yedim. Bir daha yapmamak için sizlerle paylaşıyorum. Ben biliyorum ki; “ Bir tanesi çok fazla, bin tanesi yetersiz!” Teşekkürler!”

Tabii, şimdi sıra geldi okuduğum kitabın adına;” Mükemmelliğin Rehberi “ ve yazarı Robın Sharma.

Size, bahsettiğim 18. Bölümü tamamen yazmak isterdim. Fakat şu an bana bu iş çok zahmetli geliyor.

Birkaç satır alıp sadece” Böyle bir şey tesadüf olabilir mi? “ diye sorgulamanızı rica edeceğim. Birebir çektiğim sıkıntının yanıtı, elimin altındaki kitaptan çıkıp geliyor. Hazine sandığının üstünde oturuyorum her zaman, ama bazen bunu unutuveriyorum. İşte alıntılarım:

“ Tabii ki bir fincan kahveyi daha ucuza alabilirim. Tabii ki işyerime daha yakın kahve içebileceğim yerler var. Fakat ben Starbucks’ a girdiğimdeki hissi seviyorum. Huzurlu. Mutlu. İyi. Her birimiz gün içinde bu duygulara özlem duyarız. Birçok alanda yetişkinler büyük bedenlere sahip çocuklardan farksızdırlar ve çocuklar hep iyi hisleri takip ederler. “

“Duygu ile mantık arasındaki fark, duyguların eylemlere, mantığın ise sonuca bağlanmasıdır. “

“İnsanoğlu duygularına dokunulduğunda harekete geçer. “