Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '12

 
Kategori
Deneme
 

Adressiz Mektuplar

Adressiz Mektuplar
 

alıntıdır


Defalarca yazılmış, alıcı adresi belli olmayan mektuplar. Hepsinin ucu yanmış. Dumanı üzerinde, kaderine kırgın sayfalar.

Gideceği adresi bilememiş, mülteci bir hayat sürmüş. Kırgın, bitkin, yorgun, kendine kalan yapraklar.

Yağmur vuruyor şimdi pencereme. Her damla raks ediyor camın üzerinde. Bir damla tutunuyor, düşmemek için direniyor kendince. Bir diğeri geldiğinde hızla itiveriyor diğerini altıncı kattan caddeye.

Pervazlarda su birikintileri var, anılar gibi birikiyor.

Burada saat 10:00, orda kaç bilemiyorum. Bilemiyorum çünkü saymıyorum. Ne zamanı, ne saat farklarını umursamıyorum.

Biz hiç aynı zaman diliminde olamadık ki…

Ya sen bana 1 saat erkendin, ya ben sana 1 saat geç.

Cesurdun! Korkuların boyunu aştığı halde, iç sesin çığlık çığlığa yakarır vaziyette hep bir tebessümün vardı yüzünde.

Hayat sana çok erken öğretmişti kaderle başa çıkmayı.

Aniden gelir, aniden giderdin sen. Gelişinle bayram getirirdin peşinden. Giderken çok şey götürürdün yürekten.

Yerle bir ederdin bazen.

Mülteciydi sevgilerin. Dur durak bilmezdi düşüncelerin. Kendi içinde karmaşık, dışarıdan kolaydın.

Halbuki sadece görüntüde öyleydin.

Anlaşılması zor, çelişkileri tükenmezdin.

Netliğin yoktu hiç. Ne tam siyah, ne tam beyazı severdin. Soru işaretleriyle doluydu hayatın, kalbi yorar taviz vermezdin.

Git demezdi kimse sana, kaldığı yere mutluluk verendin. Şimdi sokaklarını görmediğim bir şehrin, kalabalık caddelerindesin.

Dilini de bilmiyorum, seninle sadece kalp lisanıyla konuşabiliyorum.

Yolcusun hayatta. Uzun yollar senin kaderin.

Bir bakmışım burada, bir bakmışım dünyanın bir ucunda bedenin.

Saat kaç şimdi orada bilemiyorum. Ve ben yine hesaplamıyorum.

Hesapsız yaşamayı seversin sen, o yüzden seni hesaba almıyorum.

Oluruna bıraktım yani, inan bana kızmıyorum. Bakma sen şehrin yağmuruna, çoktan geldi buralara yaz aslında.

Şimdi sen yağmuru görünce de kaçarsın, sen gelmeden dursun diye dua ediyorum.

Güneşi seversin sen ve gülmeyi. Nereye gidersen git cebindedir ümitlerin, biliyorum.

Arkandan su da dökemiyorum.

Ama biliyorum; yorulacak bir gün yüreğin seninle gezmekten.

Sen gideceksin ve o kalacak ardından burada.

Tam burada işte!

Adını anmadığın İstanbul’da.

İşte böyle. Sayfalarca sana yazıyorum ve yine adressiz mektubum, gönderemiyorum.

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..