Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Afedersin genç arkadaşım!

Afedersin genç arkadaşım!
 

Dostlar! merhaba... (Fotoğraf öylesine)

Bazen kelimeler kifayetsiz kalır, bende de öyle oldu. Kalemim yazmak istemedi.

Sebebi...

Sayfalarca sıralasamda...

Malum, biz kadınların vazgeçilmezidir kuaförler. Hem terapistimiz hemde bizi güzelleştirici görevlerini bir arada yapar, üstüne üstlük terapistlere vereceğimiz çuval dolusu parayıda almazlar. Hem ticaret hem ziyaret ...

Dün kuaförümdeydim. Genç bir kızımız sevinç içinde Adıyaman tekstile yerleştiğini söylüyordu. Bir ara babasından telefon geldi ve genç arkadaşımın yüzü asıldı. Baba hem iki senelik hemde okulun Adıyaman' da olmasından dolayı tasvipkar değildi.

Her zaman hepimizin yaptığı en kolay şeyi yaptım ve genç arkadaşımı eleştiri oklarına tuttum.

- Sen eğer sistemli ve hedefli çalışsaydın ailenin onadığı bir yeri kazanırdın. Çuvaldız hesabı... Suçu önce kendinde ara.

Evet güzel söylemiştim, söylemiştim de genç arkadaşımın cevabından sonra yaptığım yargısız infazımdan ötürü utancımdan yanaklarımın kızarmasınıda engelleyemedim. İşyerinin loşluğu kurtardı beni.

- Ablacım, ben meslek lisesi mezunuyum, ilk seneden sonra sınavdaki derslerden hiçbirini görmedim.

- İyide meslek liselerine sınavsız geçiş?

- Kendimi denemek istedim, ilk sene olmadı şimdi de buraya yerleştim. Sırf kendi çalışmalarımla. İki senelikle başlayıp, dört seneliğe geçmek için çalışacağım şimdi.

Ama babamı ikna etmem gerekiyor, çünkü başka şansım yok. Gitmesem gelecek sene yerleştirilmeden ötürü puanım düşecek...

Genç arkadaşım! Haklısın...

Suçlu siz değilsiniz, size yolu açmayanlar ve buna göz yumanlar, büyükleriniz...

Meslek lisesi çıkışlı, düz lise çıkışlı hatta anadolu çıkışlı açıkta kalan öğrenciler!

Üniversiteli işsizler!

Bayanlar, baylar! Türkiye'nin en önemliş sorunu eğitimdir. Kaliteli eğitim...

Haydi! kızlar okula diyorsunuz, tamam anladık. Sekiz senelik eğitim süresi sona erdiğinde o çocuklar yine kaderleriyle başbaşa bırakılıyor. Zorunluluk bitiyor.

Eeee! ne değişti, kızların hayatlarında?

Köklü çözüm getirilemiyorsa yapılan gencecik yürekleri ümitlendirip sonrası yarı yolda bırakmak değildirde nedir?

Bu okutulmamak için bin dereden su getirilen kızlarımız içinde, liselerden mezun olup yerleşemeyenler içinde ve üniversiteleri bitirip iş bulamayanlar içinde ayni.

Bu ülke eğitimde sınıfta kalmışlılığıyla AB 'ye girme peşinde.

Eğitimin doğru dürüst işlemediği bir ülkede neyin tam anlamıyla düzeldiği iddea edilebilir ki?

Ey! vatan; gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz...

Yazık değil mi bu beyinlere?

Baştada söyledim ya dostlar!

Bazen kelimeler kifayetsiz kalır...

Diyebilirsiniz, yanlışlar yazılmalı ki doğrular çıksın ortaya.

Ne diyeyim, siz de haklısınız...

Saygılarımla

 
Toplam blog
: 334
: 456
Kayıt tarihi
: 26.07.07
 
 

Yaşama değer veren bakış açısıyla biraz antika sayılabilecek düşüncelere sahip bir insanım. Geçmişte..