Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Affeder(mi) siniz?

Affeder(mi) siniz?
 

Affedersiniz, affeder misiniz? Affedersiniz de sonra pişman mı olursunuz? O hatasını tekrarladıkça, siz affetmeye devam eder misiniz? Yoksa defterden siler atar mısınız onu? Affetmenin büyüklüğüne mi nanırsınız? İnanır mısınız? "Tamam affedelim ama nereye kadar?" diyenlerden misiniz?Yukarıda sorduğum sorular, bana, ya da başkalarına ait, ama hepimizin her zaman sorduğu sorular, değil mi?Aşağıdaki yazıyı okuyuncaya kadar yanıt bulamamıştı sorularım .Benim gibi çok sorusu olanlar için paylaşıyorum.

"Affetmek, bağışlamak, sözcük anlamıyla bile olsa, görkemli, sıcak, insanı, kendine güven ve güçlülük ifadesidir. Yazının başında özellikle şunu söylemek istiyorum: Unutmayın ki, mutlaka unutmalısınız. Gerek affetme, gerekse af dileme, insanlık, sevgi, saygı, akıl, duygu paylaşımı ve anlayışı için, çok insani ve fakat o derecede karmaşık bir mantık-duygu çatışmasının yansımasıdır. Affetmeme nefret, kin, katılık, duygusal tükeniş, yıkıcılık ve insanı kahreden, kendi kendini bozguna uğratan bir inatlaşmadır. Bağışlamak ise, bir hissediş değil, bir düşünce ürünüdür. Ancak, bağışlamak, ölçülü bir davranış olmalı, suça teşvik edici ve suçu tekrarlatıcı rahatlığı vermemelidir. Affetme, suçu noktalamayla sonuçlanmalıdır. Aksi halde nasıl olsa affedilirim felsefesi, hep yeni suçların anası olacaktır. Bağışlayabilmek üstünlüğü, gün gelir bağışlanmak hakkını da bize kazandırabilir. Her yapılan olayın, her takınılan tavrın ardından, kendimizi masum, incitilmiş, tavır konulmuş kişi durumunda görme basitliğine ve alışkanlığına girersek, alıngan, kolay gücenir hale gelirsek, affetme de, affedilme de anlamını yitirir.

Affetme, affedilme olayı seyrek olarak oluşan, seyrek olarak gereksinim duyulan duygulardır. En yüce affetme olayı, güçlüyken affetmesini bilmektir. İnsan o zaman daha da büyür. Affetmek, af dilemek; tüm dinlerin başlıca temel ilkelerinden biridir. Bir ilahi emir durumundaki affetme olgusu, kişiliği zayıf insanların bir türlü kabullenmek istemedikleri, hazmedemedikleri bir yücelik olayını kavrayamayışlarıdır.Sınırsız affedici Tanrı’dır. Kullar ancak ondan alabildikleri huyun derecesine göre affetme büyüklüğüne ve af dileme yüceliğine erişebilir. Affeden büyüktür, ancak af dilemesini bilen en büyüktür. Sık sık ve olur olmaz her olayda ve ortamda bağışlamak, bağışlanan kişiyi ahlaksız yapar. Zalimlerin, acımasızların her yaptıklarını affetmeye kalkmak, öteki yönüyle masum kişilere acı çektirmektir. Ancak, şunu unutmamak gerekir ki: Af, yerine göre görev, yerine göre zorunluluk, yerine göre zaaftır. "

Yazan: Hanri Benazus

 
Toplam blog
: 98
: 742
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

Okuyan, gözlemleyen, yorumlayan, öğrenmeye ve öğrendiklerini uygulamaya çalışan; doğayı, insanları, ..