Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Affet(me)mek

Affet(me)mek
 

Affetmek mi daha zor, yoksa affetmemek mi?

Affetmek mi daha yararlı, yoksa affetmemek mi?

Affetmek mi insana iyi gelir, yoksa affetmemek mi?

Affetmenin insan psikolojisi için ne kadar yararlı, insanı ne kadar hafifleten hatta hastalıkların bile iyileşmesine sebep olan bir olgu olduğunu biliyorken bunlar çok saçma sorular tabi ki. Affetmenin en çok affeden insana yararı olduğu biliniyorken insan neden bazen affetmekte zorlanır peki? Demek ki affetmek o kadar da kolay bir şey değil..

Geçen haftalarda, yıllardır bir türlü affetmeyi başaramadığım bir insan aklıma düştü nedense. İçimden bir ses sürekli bana "onu affet "deyip duruyor, ben de inatla "hayır affetmeyeceğim" diyorum. Sonra da neden affedemeyeceğim ile ilgili bahanelerimi sayıp duruyor, aklımca kendimi ikna ediyorum. Lakin ertesi gün aynı ses yine "affet" diye seslenmeye devam ediyor.

Günlerce kendi içimde bir iç savaş yaşadıktan sonra biraz düşünmeye karar verdim. İçimdeki bu ses kimdi ve neden bana o kişiyi savunup duruyordu? Kaldı ki o insanı yıllardır görmüyor, haber dahi almıyordum; nereden çıkmıştı bu affetme meselesi?

Yavaş yavaş acaba affetsem mi? Diye düşünürken hemen bana yaşattıkları aklıma geliyor ve kalben bir türlü affedemiyordum. Ayrıca o kişi de kendisini affettirmek için herhangi bir girişimde bulunmamıştı.. Affı sonsuz olan Allah bile affetmeyi tövbeye bağlıyorken, ben nasıl olur da hiç birşey olmadan affedebilirdim.. Hem içimdeki ses de sadece "affet" diyor, başka da bir açıklama yapamıyordu. Her affetme girişimim bu sebeplerle başarısızlıkla sonuçlanıyordu.

Tam artık vazgeçmeye başlamıştım ki birden aklıma farklı bir soru geldi. Ben hep neden affetmem gerektiği üzerine düşünüyor ve birşey bulamıyordum, neden affetmemem gerekiyor sorusu hiç aklıma gelmemişti. Öyle ya, affedemediğime göre bunun bir yararını görüyor olmalıydım. O kişiyi affetmemek bana ne kazanç sağlıyordu?

Doğru soruyu bulduktan sonra cevaplar beni şaşırtacak kadar net olarak gelmeye başladı. Ben affetmeyerek aslında o olaydaki kendi sorumluluğumu almıyor, kendi hatalarımı görmek istemiyordum. O kişiyi affetmek oradaki kendi yanlışlarımı görmem anlamına geliyordu. Yani affetmemek; bir nevi sorumluluktan kaçmak, suçu sadece o kişiye veya kadere yükleyip kurban rolünü oynamaktı.

Çok yıllar önce bir radyo programı dinlemiştim; konuşmacının kim olduğunu hatırlamıyorum ama onun sorulara vermiş olduğu cevaplar hala aklımdadır. O kişiye soruyorlar; bizi kandıran, dolandıran kişiler için ne düşünmeliyiz? O kişi cevaben; aptal olmayın da kandırılmayın, sizin aklınız yok muydu ki kandırıldınız şimdi de o kişileri suçluyorsunuz, anlamında birşeyler söylemişti.

Belki de olaylarda kendi sorumluluğumuzu ve aklımızı tam olarak kullanmadığımız durumlarda başka insanları affetmemek bizi rahatlatıyor. Böylece kendi aptallığımızı örtbas ediyor, mutlu mesut ben haklıyım diyerek yaşayıp gidiyoruz.

Affedemediğimiz kişiler ve olayları bir de bu açıdan değerlendirmek faydalı olur diye düşünüyorum. Acaba affetmeyerek hengi yanlışımızı kapatıp, hangi hatalarımızı görmekten kaçıyoruz?

 
Toplam blog
: 117
: 2437
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1970 Tokat doğumluyum. İstanbul Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar bölümü mez..