Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '13

 
Kategori
Deneme
 

Affet

Affet
 

Sevdan bir limanın içinde saklı kalan türkünün son notaları. Günahının tozunu aldım, yalanlarına biraz şeker, biraz tuz, biraz da ben kattım. Hepsi birbirine karıştı işte. Sevmeye başlayacak olsaydım, önce kendimden başlardım aslında. Bir başkasını sevmekle başladığın anlar, yaşamındaki bütün hataların adımı oluyor.

Sevdan bir kavanozun içinde saklı kalan umutlarının son çığlıkları. Çok olsun sevgilim, öyle çok olsun ve duyulsun ki; bahsettiğim o ölünün çığlıklarını bastırsın. İçmeyeceğim bu gece seni, yarına ayık kafayla sensiz başlamak istiyorum. Sen de bilme beni, ben kendimden cayıp sana koşmak için adım atarken, şimdi olmaz bir çukurdayım. Biliyorum, imkânsızlık benim işim... Sevmek yetisi hem sende, hem bende, ikimizde de pek bir güzel dururdu. Şahane olurdu bir başlangıç için, attığımız adımlar, yediğimiz yemekler, içtiğimiz sular başkalaşırdı.

Umudum bir tablonun ardında senli çıkmazların nefessiz kaldığı anlarda duruyor. Nota sen isen; başlamak neden benden? Başlamadan bitmenin, kendi içimde bitirmenin, bu kez yanmadan gitmenin korkaklığındayım.

Adım atabilecek cesarete sahip olmak değil; adım atılmayı hak edecek aşka sahip olmayı gerektirir sevmek. Ben ona bir türlü rastlamadım.

Şimdi aşkım sürahinin içinde kirli bir su. İçebilir miyim onu sence? Tadı nefret ettirmez mi umut dolu aşklardan, kaçmaya çalışılmaz mı? Artık susuyorum. Sana susamıştım, şimdi kendi içimde; kendi yalnızlığıma ve sana konuşmamacasına susuyorum...

Susmak eylemi şapkadan çıkan bir tavşan gibi. Sustum. Eğer sevebiliyorsan birini gerçekten; ne mutlu...

Yine yanıldım. Aşk da güvenmek gibi bir yanılgıydı. Harf değişimi vardı. Biri üç harfli, diğeri mastar eki almış bir yanılgı...

Girdabın içinde şarkı olmadan eksik notalardan çıkmak gerek. Kaç zamandır ne düşündüğümü bir bilsen...

Sarhoş bir kalbin, bir de hezeyan eklenince sevgiye bir kez daha yenik düşmesi gibi. "Darısı başına" temennileriyle doğardı aşk, bende ise öldü. "Darısı sana" aşk ölmesin ama; uğradıysa eğer gerçekten sana, kutlu ola!

Bendeki hakkını doldururken kayıplara karıştı sonra. İzine sende rastlamaya başlarken, "Dur" dedi hayat, "Yine çamura battın; eğer bir kez daha aynı çamurda yıkanırsan, aşk haram sana!" Korktum. İmkânsızlıklar da yordu, gidiyorum ben...

Valizimde düşlerim, kıvılcımlanan o ilk heyecanlarım ve sen... Denize atacağım. Şimdi ne olur affet...

Ben gidenlerin toprağını kazarken, kendimi bin kez affettim zaten...


Dilara AKSOY

http://www.twitter.com/merhabaomrum

 
Toplam blog
: 196
: 226
Kayıt tarihi
: 03.01.13
 
 

     1989 doğumlu, İstanbul Üniversitesi Felsefe mezunu. 10 yaşında şiir yazarak başladığı kalem ..