Affetme duygusu kutsanma aracı değildir…

“İnsan” sadece kelime değildir. Aslında içeriği ve manasını tamamlaya bildiği kadar insandır.

O içeriğin muhteviyatına; neler katabildiğiniz ve evrimin, evreselliğinin tamamlayışların da, derecelenir insani kaliteniz.

Bilgiyle, o evrimin kendini tamamlamasına ne kadar yardımcı olabildiğinizdir.

Hep insanım deriz, kendimize. Biz “insan” ‘ ız!

Sadece diğer yaratılan varlıklardan ayırmak için “insan” etiketi yapıştırılmış bir canlı türü.

Ve insan olgu içerisinde, evrim geçirerek kendi benliğini oluşturur. Geçirdiğiniz evrimin derecesine göre de; içsel dallara ayrılır insan ırkı. Bunun içerisinde birçok ağ tabakaları oluşur.  

Bir ağacın toprağın içinde ki kökleri gibi!

Yaradılış toprağında, hayat ağacının kökleri misali insan!

Zaman o ağ tabakalarında oluşan bir elektrik. Kader ise işletim sistemi, hayat dosya klasörü, bu klasörün içinde ömür dosya, anlar ise dosya içerisindeki verilerdir.

O verilerin işlenmesi yaşamı oluşturur. Verileri işlerken oluşan görünmeyen sistematik hatalar ilerleyen dönemlerde yaşam içerisinde karşımıza hata olarak çıkıyor.

Bir anda sistemin durması misali insan duraksar ve düşünmeye başlar. Geriye döner tarama işlemi gerçekleştirir ve filtresine takılan verileri tekrar gözden geçirir.

Olgu evrimi o kadar kolay değildir. İnsan yaratıcının nezdinde bile kademeli olarak olgunlaşır. Ve en üst kademe kemale ermek, kâmil insan, bir nevi mutasyon geçirmektir.

Sizler mutasyon geçirirken kendi bilgilerinizin verilerinde; durup düşünmediğiniz ve analizler yapmadığınız için hatalar meydana geliyor. Bu hataların çözümleri de yine düşünmekten geçer. Düşünceyi kullanmayı bilmiyorsanız; sadece atık bir mutasyon evrimi geçirirsiniz.

Hayat içerisinde yaşama uyum sağlayamamakla başlar ilk belirtiler. Bilgi, oluşumun en değerli kaynağı ise; o kaynaktan alınan her taneciğin, veri üzerinde düşünce ile doğru evrimler geçirmesini sağlamalısınız. Doğru evrimler geçiremeyenlerin oluşturdukları hatalardan dolayı evrimini doğru tamamlayanlardan anlayış beklemeleri hiçte hoş değil.

Tam o noktada geri dönüşüm sistemini çalıştırmalısınız. Beyin öyle bir güç kaynağıdır ki! O kaynakla başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Dediğim gibi düşünceyi kullanmayı bilmelisiniz. Düşünceyi kullanmayı öğrenmek içinde düşünmek gerekir, bilgiyi verilerinizde nasıl işlemeniz gerektiğini hücreleriniz gösterecektir. 

Evrim, zaman boyutuna bağlı bir değişim, bu boyuta bağlı olarak doğru değişim evrimleri gösterin lütfen.

Herkes hatalar yapıp da karşısındaki insanlardan kendilerini hoş görmesini beklemesin.

Affetmek yerine hatalarını düzeltmelerini talep edin!

Unutmayın ki; affetmek duygusu kutsanma aracı değildir.

“ Benim yüreğim kilise değil, bende o kilisenin papazı değilim. Çirkinliklerinizin günahlarından arınmak için sizi “ affetme duygusu “  altında  “AF “  ‘fım  ile kutsamamı beklemeyin!   (GÜLHAN CEYLAN) “

GÜLHAN CEYLAN