Affetmek yok!

1985' de rahmetli Özal'ın çıkarttığı af, zamanın milletvekili Faik Tarımcıoğlu tarafından gündeme getirildiğinde "parlak fikirlerin adamı" Özal tarafından pek rağbet görmüştü. Yasa hiç vakit kaybetmeden yürürlüğe konuldu.

Pragmatik(faydacı) bakış açısıyla pek işe yarar gibi görünen bu fikir, teröristlerin şehir eylemlerine geçişteki en büyük yardımcısı olmuştur. Hatta bu yasalar o kadar istismar edilmiştir ki, kışı zor şartlarda geçirmek istemeyen birçok terörist, vergilerimizle masraflarını karşıladığımız hapishanelerimizi "otel" olarak görüp, bazı "insan hakları savunucularının da" katkıları ile bizim paramızla hayal bile edemeyecekleri itibarı görmüşlerdir. Bir zamanlar, terörist elebaşlarından emir geldiğinde, firar edip eylemler yaptıkları bile iddia edilmişti.

Kestirmeden iş çözme zihniyetiyle çıkarılan bu yasaların faydasını hiç bir vakit göremediğmiz ne kadar açık ise, bu yasaların siyasi ranta dönüştürülmesinin kolaylığı da o kadar açıktır. Bu uygulamaların sonuçları, belli bir süre sonra ortaya çıkmaktadır. İlk bakışta barışçıl çözüm gibi görünen bu girişimler, özellikle güney doğu illerimizde yaşayan halkımız tarafından hoşnutlukla karşılanmaktadır. Bizim siyasilerimizi cezbeden de asıl budur. Seçimlerin eksik olmadığı ülkemizde "oy" kaygısı, çoğu zaman herşeyin önüne geçebilmektedir.

Benzer afların 8. si bu günlerde tartışma konusu. Yine orta yerde, kestirmeden, bu işleri çözebileceğini düşünen bir iktidar var. Sizce sonucun öncekilerden farklı olma ihtimali var mı?

Çözüm, katili affetmekte değil, sorunun kökenine inmekte, ekonomik olarak geri kalmış bölgelerimize eğitim, zenginlik götürmektedir.

Madem sorunları çözmek bu kadar kolay, önce üniversite ve liselerde sınıfta kalan öğrencileri, tiner çekip yiyecek çalan, açlık yüzünden masum insanları gasp eden, baklava çalan çocukları affedin. Teröristi affetmek neden?