Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

06 Haziran '21

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Afyon Başarmış

SON YILLARIN EN ŞAHA KALKMIŞ ŞEHİRLERİNDEN BİRİ AFYON İLİMİZ,
HAYDİN İŞSİZ GENÇLERİMİZ SİZ DE AFYON'A GELİNİZ,  BİR İŞ EDİNİNİZ.
 
Bir kaç günlüğüne Eskişehir'deydim. Dönüş yolumda yolculuk yaptığım otobüste yanıma bir köylü kadın oturdu. Üzerindeki şalvarıyla ve başındaki yemenisiyle... Yani tamamen doğal görüntü içinde bulunmasıyla ve içten konuşmasıyla belli ediyor köylülüğünü... Yüzüne kural gereği, koranadan korunma maskesi takmış, fakat maske çenesinin altında, bütün yüz hattı göz önünde, muavin görüyor, ses etmiyor. Ben kadını uyarmak istiyorum. Lakin konuşması beni geri bırakıyor. O kadar özgüvenli bir konuşma tarzı var ki, imrenmemek elde değil. Uyarıyı falan umursamaz oluyorum. Adeta efsunlanıyorum...
 
Yanıma otururken selam vermek yerine doğrudan:
- "Ben Gazlıgöl de incem sen nere gidiyon" dedi. 
-"Antalya" dedim. O: 
-"Merkezde mi" dedi. 
-"Güllük caddesi" dedim. Bu defa:
- "Antalyalımın "diye sordu. 
-"Hayır, Ispartalıyım." dedikten sonra detaylı açıklama yapmak zorunda mı hissettim kendimi, yoksa o sormadan toptan anlatayım da çok lafa tutmasın" diye midir? 
-"Aslında Ispartalıyım ama bir kaç yıldır, her yakalıyım. Fırsatım oldukça bir yerlere gidiyorum işte. "
-"Kimin kimsen var mı, gocan, çolun çocun.?" 
Yine konuyu uzatmamak için: 
-"Şu an gördüğün gibi yalnızım" dedim. 
 
Biraz ters oldu cevabım, yüzü düştü. Üzüldüm. Bir tatlı söz ederek, gönlünü almaya girişecektim ki: 
-"Ben de şimdi yalnızım. Fakat gocamda va , kızım, oğlum da. Oğlum Eskişehir'de yüksek makamlada dezesi biliyon mu?"
 
Çok şükür gücenmemiş, yüzü tekrar pembemsi. Gözleri sıcak, samimi bakıyor. Gülümser gibi konuşuyor. Fakat ben yorgunluğumdan mı nedir, yine tersler gibi sorusunu cevaplıyorum.
-"Yok, oğlunun ne iş yaptığını, makamını nerden bileyim. Hangi makam?"
 
Köylü kadın gururla yerinde dikleşir gibi yapıyor:
-"Dur hele, neresi olduğunu devecem amma neyse boş ve, aklıma gemedi. Hem hava atıyo gibi olmasın şinci. Gelin doğum yaptı da yanına vardım geliyom. Bi sürü doğal ürün götürdüm geline torunuma süt olsun diye. Benim kız da evli, onun gocası subay, o azcık uzakta gelirlese arabalarıyla götürüyola beni. Yalnız gidemeyom onların yanlarına...Amma Eskişehir bize yakın olunca ilk bulduğum otobüse atlayıp gidiveriyom. Oğlandan bu ikinci torunum ilki gız oldu. Adımı vercekledi. Aman netceniz Fadime adını, yeni adla verin dedim. Fadime benim adım olunca oğlan heveslendi.  'Anamın adı, azımın dadı' dedi amma goydurmadım işde...
 
Birbiri ardına kelimelerin sıralanmasını kulağıma sindirmeye çalışırken, kadın benden yana dönmüş halde yüzüme bakarak konuştuğundan araya girmek hissine kapılır oluyorum. 
-"İyi yapmışsın."
-İyi yaptım tabi, biz köylüle eskisi gibi değiliz gari, her şeyi şehirliden iyi biliriz."
-"Elbette, öylesiniz maşallah."
-"Biliyon mu bizle gözü acığızdır, öyle olmasak şehir yerinde ürünümüzü satamayız. Aldadıverile, yediden yetmişe gözü açık olmak zorundayız. Son zamanlada bizim oralada herkes çalışınca para herkesin gözünü hepden açtı goydu. Gelsen ya sende bizim oraya, oğlun gızın işsizse iş buluveriz."
-"Neresi sizin orası."
-"Gazlıgöl dedim ya gı, aslında köy değil orası, görünce sanırsın bi büyük Avrupa şehri, villalar, oteller, pansiyonlar, hamamlar, saunalar, teksil ürünleri teşhirleri, cincik boncuk satıcıları. Fabrika da çok bizim oralada her bi şeyin fabrikası va senin anlecen."
 
Yine araya girmek hissine kapıldığımdan mı, oraların evveliyatını bildiğim egosundan mı, kadının konuşmasını bıçakla keser gibi bölüveriyorum.
-"1970'li yıllardan bilirim Gazlıgöl'ü, ormanlık alan gibi bir yerdi. Buralarda şifalı kaynak suları var diye o zamanlardan Afyonlularca denilirdi. Benim bildiğim günlerde termal oteller falan yoktu. Nasıl bu hale geldi?" 
 
Kadın beni konuşturmamak ister gibi, hemen soru sormamı cevaplıyor. 
 
-"Ooo, sen baya eskide galmışsın, o zamandan bu zamana Afyon insanı anladı parasız ırahat yaşanmadığını, parası olan, gücü olanla biaraya geldile, kafakafaya vedile, bilenle bilmeyene öretdile, sona bugünlere geldile. Şinçi işsizimiz, parasızımız yok çok şükür. Her çalışmak isteyene de bünyesine göre iş va. Gadın, gız, her yaşta her insana iş va, çalışmak iste yete ki, 12 saat çalış al onca paranı bey gibi yaşa. İş merkezi gibi Gazlıgöl, her saat turist gayneyo, Müslüman'ı cavuru bizim orda, bi görsen gece gündüz hareketli bizim orala. Hamamla her saat dolu, hamamlada camış gibi yayılıyo o goca göbekli cavur herifleri, garıla filan buruşuk etleriyle çıbıl hamama dalıveriyo, onlara hizmet edenle, iyi bahşişle alıyo."
-"Anladım."
"-Anladınsa ge çalış işde, ben iş bulmana yardımcı olurum."
-"Bu yaştan sonra nasıl çalışırım."
- "Gı hiç çalışmanın yaşı mı olu, elin ayan dutduğu müddetce çalışısın, oğlana gıza muhtaç olmassın.Sana sauna da bir iş buluverim, havuza girenlere havlu da mı veremen, bahşişle bile iyi besle seni, böyle gezmekle para edinemezsin."
-"Doğru dersin ama benim bazı rahatsızlıklarım var, yapamam öyle her işi."
-" Çalıştın mı rahatsızlığın bilem galmaz. Biz hep bu yüzden gaybediyoz, o işi yapamam, bu işi yapamam. Ne iş yapdını el nerden bilcek, çalış eşşek gibi, ye insan gibi."
 
Köylü kadın o kadar kendinden geçmişcesine samimiyetle konuşuyordu ki, lafını kesmeden dinliyordum. Gazlıgöl'e gelip otobüsten inene kadar da konuştu. Akşamın karanlık vakitleriydi. Camdan dışarı baksam da Gazlıgöl'ün son halini göremedim. Ama göz yorucu kadar, ışıl ışıl bol ışıklı bir yerdi. Kadının kelimelerine nokta koyması muavinin "Hazırlanın" ikazıyla durdu. Bu süreçte işe girmem konusunda beni iknaya uğraştı. Kadın benim 40 yıl çalışıp emekli olduğumu nerden bilsin, sormadı ben de söylemedim. O, işsizsem zorluk yaşamayayım çalışıp kazanayım diyerek, yaşı 60 şı aşmış bana bile iş öneriyor. Verdiği öğütleri bana pek uymuyordu işin doğrusu; ben hala çalışmak isterim tamam da, para için de çıplak turiste hizmet etmeyi Müslümanlığımın şanına yakıştıramam. Bu benim görüşüm elbet, ekmek parası uğruna her yol mübah diyenler bulunabilir. 
 
Hiç durmadan konuşan köylü bacının iş ile ilgili söyledikleri kaplıcalarıyla kalkınmış olan Afyon ilimizin Gazlıgöl beldesine yönelikti. Hakikaten çalışmak isteyene Afyon ilinde de iş gırla, onlarca iş alanı değil, tonlarca iş imkanı mevcut.... Hamamları, saunaları, kaplıcaları, tekstil fabrikaları, bakliyat fabrikalarından gayri; sucuk imalatçıları, kaymakçılar, lokumcular, mermer sanayi, yanı sıra inşaat alanları, daha neler neleri... İş arayan, çok aramış da hiç iş bulamamış gençler gidip şansını denemeli... 
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..