Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Afyon'da babaların yüreğine ateş düştü

Afyon'da babaların yüreğine ateş düştü
 

Afyondaki Şehitlerimizi vatan toprağına emanet ederken.


6 Eylül gecesi Afyonkarahisar’da karanlık ve acı bir gece yaşandı, Gecenin geç saatlerinde “yangın var yangın var; kaçın kaçın patlama oldu” sesleri yüreklerimizi bir kez daha yaktı, geçti. Aslında Afyonkarahisar Milli Mücadele tarihinde vatanın kurtarılması konusunda her avuç toprağı yüzlerce şehit kanıyla yoğrulmuştur. Kocatepe ve yöresinde binlerce vatan evladı hala huşu içinde yatıyor. Bu açıdan Afyonkarahisar’ın yurt çapında ünlü bir adı vardır. Afyonkanahisar  tümüyle bir şehitler, gaziler abidesidir...

Daha Güneydoğu’da Şemdinli’de gözyaşlarıyla on vatan evladını dualarla, bayraklarla binlerce insanın omuzlarında toprağa vermiştik. Daha bu şehitlerimizin acısı bitmeden Afyonkarahisar’da sabahın erken saatlerinde medyadan ve televizyonlardan bir acı haber daha geldi. “Afyonkarahisar’da 25 şehidimiz vardır” var diye… Anaların ve babaların yürekleri bir kez daha yandı, tutuştu. Türkiye bir kez daha ağladı şehitlerine. Bir değil, iki değil, beş değil, tam 25 vatan evladı… 

Feci kaza ( ! ) veya acılı olay “ŞEHİT UZMAN  ÇAVUŞ METE SARAÇ KIŞLASI  “ adını taşıyan askeri askeri mühimmat deposunda korkunç bir patlama   meydana geldi. Bu olayda kesinlikle bir İHMAL vardır. Herkes konuşuyor. Üzücü olan Türkiye 25 gencini, tahsil görmüş vatan evladını kaybetti, şehit verdi. Bu Gençlerimizin 17 askerimizin yüksek okullardan mezun olmuşlardı. Aralarında Türkiye’nin ilerisi için bilim adamları da vardı. Aralarında birer bilim adamı olarak Amerika’ya gidenler vardı. Hepsinin acıları bir yana hayalleri, özlemleri, sevgileri, geride kalan çocukları ve yeni doğacak olan çocukları bekleri vardı. Hatta yeni evlenecek olan gençlerimiz vardı. Hepsi de seçilmiş bir aslan gibi genç ve dinamik çalışkan gençlerdi. Türkiye’nin bunlara ihtiyaçları vardı.  Bu saygıdeğer gençlerin adlarını yazıyorum:

Kıdemli Başçavuş Bedri  Naim ( Erzurum),

Astsubay Kıdemli Çavuş Murat Döğer ( Kırıkkale ),

Uzman Çavuşlar Hüseyin Apaydın (Balıkesir ) ve Cüneyt Akkuş ( Ordu ), 

Erbaş ve erler: Ayhan Kutsu ( Kastamonu), Kadri Aydın ( Aksaray ), Fatih Şalgam ( Kastamonu), Bayram Uluer ( Çorum), Burak Kaplan ( Çorum ), Emrah Aral ( Manisa ), Emrah Kartal ( Zonguldak ), Kadri Aydın ( Aksaray ), Hayri Kaya ( Gaziantep ), Emre Yıldırım ( Nevşehir ), Emrah Sandalcı ( Kırıkkale), Mehmet Emre Özer ( Gaziantep ),  Hüseyin Gökhan Erinç ( Isparta ), Tolga Taştan ( Tokat ), Ahmet Tosun ( Adana ), Burak Umut Gedik ( Erzincan ), Onur Fikret Dülger ( Trabzon ), Macit Coşkun ( Zonguldak ),  Barış Öztürk ( Eskişehir ), Mehmet Emin Çoğun ( Iğdır ),Abdullah Tokgöz  ( Yozgat ), ve Fatih Ergeç ( Ankara )…

Askeri kışlaya adı verilen Uzman Çavuş Mete Saraç 15 Eylül 1993 yılında Van’da Çatak İlçesi’nde yapılan bir çatışmada ne yazık ki PKK tarafından şehit edilmişti.  19 yıl önce yıl bu şehidimizin anısına bu kışlaya “ Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası”  adı verilmişti.

Kadere bir bakıverin ki neler oluyor? Doğuya askerlik görevine giden ilk bakışta analar ve babaların yürekleri yanıyor, teskere alıncaya kadar gün sayıyorlar. Ne var ki, başka illere örneğin Batıya Afyon, Kütahya, Bursa, Afyonkarahisar, Kütahya , Manisa, Balıkesir, Muğla, Uşak  ve İzmir gibi veya bir başka batı illerine askerlik görevine giden askerlerimizin ilk bakışta annelerin yüreklerine bir su serpiliyor. “  Çok şükür çocuğumuzun askerlik görev  sırası doğuya, Hakkâri’ye, Şemdinli’ye, Diyarbakır’a, Bingöl'e , Van'a veya Mardin’e yapılmadı. Çocuğumuzun  batı illerine gitmesi güzel  oldu, biraz olsun  rahatlıkladık " diye seviniyorlardı... Ama ne yazık ki kaderin cilvesi değişti. Yüce Mevla'm  şehit annelerine, babalarına  sabırlar versin demekten gayri ne yapabiliriz ki....

Çocuklar Afyonkarahisar’da iken başlarına hiç beklenmediği olaylara gebe oldu. Ama ne yazık ki karanlık bir gecede sözde sayım yapılırken 25 delikanlı silahların bulunduğu yerde kışlada büyük bir patlama oluyor. Ve 25 askerimiz şehit olurken 4 askerimizde yaralı olarak hastaneye kaldırıyor. İşte hiç benlemedik bir olay ve acılı bir kaza sonucunda verdiğimiz 25 şehit vatan evladı.

Araştırmalar devam ediyor. Herkes bir şeyler yazıp söylüyor. Bu konuda ahkâm kesenler ve gaf atanlar da vardır. Akla gelen bazı sorular vardır ve bu sorulara hala sağlıklı bir cevap verilmedi, elbette ki sıkı araştırma ve soruşturmalar yapılıyor. Hepimizin merak ettiği bazı sorular şunlardır:

1-      Gecenin saat 21.45 te 25 askerin kışlada ne işi vardı?

2-      Sayım işi neden bu acemi askerlere yaptırıldı,  daha iyi bilen  deneyimli askerler yok muydu?

3-      Aralarında yurtdışından gelen daha üç günlük ecemi askerler de vardı, bunların sayımla ne ilgisi vardı?

4-      Sayım emriyle ilgili onayı kimden ve nasıl alınmıştır?

5-      Mühimmat deposundaki silahlar ve askeri malzemeleri  gecenin  geç saatlerinde aceleye

getirilip, sayımın  yapılması ne derece doğruydu? Soruları daha da çoğaltabiliriz. Vatandaşlarımız 

haklı olarak ilgililerden sağlıklı bilgi ve cevap bekliyor?

Daha sonra Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Afyonkarahisar’a gelip denetimler yapıyor. Elbette ki çok çok üzülüyor. Üzülmemek söz müdür, bir sayım sırasında Türkiye’nin gözbebeği 25 vatan evladı yapılan bir İHMAL üzerine hiç yoktan şehit oluyor..Bu üzücü ve feci bir olay.

Ben bunları yazarken bir vatandaş olarak yüreğim kan ağlıyor. Yapılan denetimler  sırasında basın mensuplarının Sayın Orgeneral Necdet Özel’e sordukları sorular üzerine “ben bu konuda konuşmak istemiyorum, her şey ortada “diyor Sayın Orgeneral Necdet Özel…

Bu arada Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun Orgeneral Necdet Özel’e bir kilim hediye olarak vermesi ise medyada ( basında ) büyük tepki almaya neden oldu… Bu da Orgeneral Necdet Özel’i daha çok üzdü…” Valilik makamına ters bir reaksiyon olmasın diye hediyeleri aldım, yoksa almak istemezdim “ dedi. Sayın Valinin keşke bunca üzücü olaylar arasında bu hediye konusu düşünülmeseydi. Bu hediye konusu da aceleye alınmıştır. Bu yaşayan gafın unutulması çok zor olacaktır… 

Araştırmalar, incelemeler ve şehitlerin DNA vasıtasıyla belirlenmeye çalışılıyor, El bombalarının daha bilinmeyen bir nedenle patlaması sonucu yerle bir olan çevrenin temizlenmesine, yıkılmış, bozulmuş binaların tamir ve onarım edilmesine çaba gösteriliyor. Şimdiye kadar 284.500 el bombasının toplandığını basından öğreniyoruz.

Bütün Türkiye’nin yüreği yanıyor, acımız ve üzüntümüz sonsuzdur. Şehit anaları ve babalarının yürekleri bir kez daha dağlandı. Gelinler yalnız, çocuklar yetim kaldı, analar ve balar yandı, tutuştu. Başta Silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere tüm şehit ailelerine baş sağlığı, Yüce Mevla’dan sabır ve şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Türkiye'nin başı sağolsun diyorum...

Vatandaş olarak sağ duyulu olmak zorundayız.Millet olarak doğu, batı ayırımı yapmadan Türkiye'nin istiklali için birlik ve beraberlik içinde ve sağ duyulu, aklıselim bir ortamda bulunmak  zorundayız....Olay son derece feci ve acıdır, Türkiye'nin başı sağolsun...

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..