Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Afyon'dan İzmir'e

Afyon'dan İzmir'e
 

Afyon'daki kurtuluş anıtı


Bugün 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu. Kurtuluş Savaşı’nın sonlarında Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir’e girip düşmanı denize döktüğü tarih. Milli tarih kitapları böyle öğretti en azından. 

26 Ağustos’da Afyonkarahisar’dan başlayan Büyük Taarruz sonucunda Yunan ordusu dağıtıldı.9 Eylül sabahı İzmir’e girerek son yunan ve rum birliklerinin de denizde bekleyen gemilere binip gitmeleriyle işgal sona ermiş oldu. Biz de kurtulmuş olduk! 

Dedelerimizin yunanı denize dökmesiyle de epey bir süre gururlandık, övündük. 

Büyük zengin devletlerin bizim üzerimizde oynadıkları oyunlar sonunda paylaşılmak istendik. Her bir köşemiz bir devlete verildi. Tutunamadılar sonunda, bazıları kendiliklerinden bazıları ise savaşarak gittiler. Kanımızın son damlasına kadar vuruşarak savunduk topraklarımızı ve çekip gittiler. Bize de büyük Osmanlı topraklarından birazı kaldı ve yeni cumhuriyetimizi kurduk. 

Ancak daha sonraları topla tüfekle bize yapamadıklarını bugünlerde paralarıyla sermayeleriyle yaptılar. Eğdiremedikleri başımızı teknolojileriyle ve büyük zengin şirketleriyle eğdirdiler. 

Şimdi ülkenin her bir büyük şirket veya kurumu yabancılara ait. Demek ki her şey topla tüfekle savaşmakla olmuyor. Bilgiyle, öngörüyle, çok çalışmakla, anlaşmakla baş eğmemekle oluyor. 

Ben de Kurtuluş savaşının başladığı ve en çok şehit verilen topraklarda idim bayram tatilinde. Afyonkarahisar’daydım. Bu şehir benim anne babamın doğup büyüdüğü şehir. Üstelik benim anne tarafından dedem de bir İstiklal Savaşı şehiti. Annemi annesinin karnında bırakıp gitmiş büyüklerimizin dediği haliyle Yonan harbine. Bir daha da dönmemiş. 

Şehrin her köşesi bir yatır, evliya, şehitlik vb. gibi anıtlar ve bu konudaki hikayelerle dolu. Şehrin orta meydanındaki heykel de zaten bunu vurguluyor. Bir türk erkeğinin ayakları altında yatan düşmanı simgeler. 

Tipik bir iç ege şehri Afyon. Sevimli şivesiyle, yöresel yemekleri ile sıcak tepkileri ile kendine özgü deyimleri ile ve illaki yörede dombey denilen mandanın sütünden elde edilen kaymağı ile meşhur. Bunun yanında sucukları, kaymaklı ve cevizli, fındıklı vs. leziz lokumlarını ve keşkek lezzetini atlamak olmaz. 

Şehrin tam ortasındaki birdenbire yükselen dev kayanın üzerindeki kale. Hititler zamanında yapılmış ve günümüze kadar gelmiş Afyon kalesi. Atatürk'ümüzün kurtuluş savaşını simgelediği düşünen figürü Kocatepe den savaşı sevk ve idare ederken ki hali Afyon tepelerindedir. 

Ve evleri. O eski muhteşem konak gibi Osmanlı kültürü ile yapılmış bezeli evleri. Ahşap, içerden merdivenli, sokağa taşan çıkmalarıyla ve kafesli pencereleriyle her biri ayrı güzel ayrı yaşanılası evler. Her bir odanın içinde ahşap dolap kapıları şeklinde saklanan ayrı banyoları olan, pencere önlerinde dantel ve kanaviçe işlemeli sedirleri ile bezeli duvarlarında işlemeli ahşap rafları ahşap tavan süslemeleri ile muhteşem evler. 

Ve kaplıcaları. Afyon bir kaplıca cenneti olma yolunda. Bu yönde turizm çok gelişti son dönemde. Şehrin merkezindeki hamamları saymazsak eskiden topu topu 3 tane kaplıca hamamı vardı merkeze yakın. İlçelerdeki kaplıcaları ayrı tutuyorum. Son yıllarda birbiri peşi sıra beş yıldızlı kaplıca otelleri açılıyor durmadan. 

Bu bir haftalık tatilde hem akraba ziyaretlerimi yaptım, hem Kurtuluş savaşının izlerini taradım, hem tarihi evleri ve mekânları gezdim, bol bol da fotoğraf çektim. Arada tatil niyetine başka şehirlere kaçmak ta iyi oluyor. Başka hayatları tanımak ve keşfetmek adına. 

 

Şükran Demirtaş 

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..