Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '06

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Ağaçlandırma

Ağaçlandırma
 

1970'lerin başları, Harran ovasına yazın gelmesiyle başlayan yakıcı güneş ışıkları saçılıyor. Stabilize yolda ilerleyen askeri konvoyun başını üstü haki brandalı bir cip çekiyor, arkada bir su tankeri ve iki adet asker dolu 10 tekerli cemse. Sonbaharı kışa bağlayan aylarda kendilerine kardeş köy seçtikleri köye gidiyorlar. Köyün okulunu ve çeşmesini onarmış, yenilemişler, köyün yanı başındaki boz tepeyi de ağaçlandırmışlardı. Şimdi hem köylülerle tekrar buluşmak, hem de diktikleri ağaçların bakımını yapmak ve sulamak için gidiyorlardı. Ağaçlar kendini kurtarıncaya kadar 3 yıl boyunca sulanmaları planlanmıştı. Köy meydanında konvoyu köyün çocukları, köy halkı ve muhtar karşılıyor. Hoşgeldiniz sohbeti yapılırken görevli astsubay kalabalıktan sıyrılıp, çok merak ettiği ağaçlara bakmak için tepeye doğru yöneliyor. Tepeye geldiğinde gözlerine inanamıyor, 5-6 ay önce kendi elleriyle diktikleri fidanlardan eser yok! Koşar adım köy meydanına dönüyor, çapa ve su bidonlarını hazırlayan askerlerin arasından hızla sıyrılarak muhtarın önüne çıkıyor:

- Muhtarım ne oldu ağaçlara? bir tanesi bile yerinde yok!

- Komutanım, ben de sana söyleyecektim, dinlemeden gittin. Ağamız siz fidanları diktikten sonra gelmiştir, bu nedir demiştir. Anlatınca, bize böyle olmaz, bu fidanlar yarın büyür ağaç olur, ağaçlık olan yere kuşlar gelir, bu kuşlarda ürünleri hasat etmeden yer bitirir, bize zarar verir dedi. Biz de ağanın sözüne hak verdik, fidanları söktük!

- !!!

İşte cehaletin boyutları bu seviyede ülkemde. Yukaridaki olay da gerçek birinci ağızdan, görevli Astsubaydan dinledim. Olayın devamında sonbaharda tekrar fidan dikildiğini, muhtarın ve köylülerin bilgilendirildiğini, ağaya da gereken uyarının yapıldığını öğrendim...

 
Toplam blog
: 10
: 1001
Kayıt tarihi
: 29.06.06
 
 

Mühendislik alanında danışmanlık ve akademisyenlik görevlerini yerine getiren yazar, çağdaş organiza..