Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '14

 
Kategori
Siyaset
 

Ağaçlara bakmaktan ormanı ıskalıyoruz

Ağaçlara bakmaktan ormanı ıskalıyoruz
 

İnsanlara bilinç, dışarıdan verilir...


Nedir bu başımıza gelenler .. Şöyle bir özetlemeye çalışalım mı ?

Bizler Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetin de mi yaşıyoruz, yoksa öyle mi sanıyoruz ?

Bir gün değerli bir köşe yazarı “ Ülke yönetiminden Atatürk’ü çıkarırsan, işte geriye bu kalır” gibi bir cümle kullanmıştı…Şimdi sizlere Atatürk hakkında nutuk çekecek değiliz..Zaten her Atatürkçü “Nutuk” u okumuştur değil mi ? Okumuştur diyerek kendimizi avutalım şimdilik…

Eğer bizler, gerçekten Atatürk’ün yolundan ilerleseydik, Ağalardan ,Şeyhlerden, Şıhlardan ve de Osmanlı artığı ümmetçilerden kurulu olan DP yi iktidara taşır mıydık ? Ve de “Küçük Amerika” hayalleriyle insanlarımızı uyutup“Köy Enstitüleri”ni kapatır mıydık ?

Çok mu gerilere gittik…Elbette gideceğiz…Ağaçları değil Ormanı seyretmek istemiyor muyduk ? Buyurun size ülkemizin en büyük ormanı…Bırakın küçük Amerikayı, büyük Amerika'ya bile kafa tutacak olan elimizde ki en büyük gücü yitirdik..Köy Enstitüleri, Atatürkçülüğün yolunda ilerlememizi sağlayan en büyük gücümüz ve dayanağımızdı..Bilimin girdiği yere hurafeler girebilir mi ?…Aydınlanan insanları, masallarla uyutabilir misiniz ?…Sizleri uyutabiliyorlar mı ? Belki sizleri değil ama 50 yıl sonrasının planlarını yapan Emperyalizm,Marshal yardımlarıyla koskoca bir ülkeyi uyutmasını becerdi…

Karanlığın önünde ki en büyük engel ortadan kaldırıldı ama tarihin çarkını geri çevirmek olası olmadığından, geldik 12 Mart’lara…Ve, Atatürk’ün yolunda ve en önde yürümesi gerekenler ama Amerika'dan icazet alan sahte Atatürkçüler “ Sosyal gelişme, ekonomik gelişmeyi aştı” dediler…Ve vurdular gelişmenin beline…Yani solcuların, sosyalistlerin,komünistlerin tepesine indiler…Eğer, ağaçlara bakarsanız, “Üç beş idealist gencin maceracılığı” dersiniz…Ancak, ormanı görmek isterseniz “Sosyal gelişimin” özellikle ABD Emperyalizmini derinden rahatsız ettiğini ve kuklalarını harekete geçirdiğini görürsünüz…

Evet, sosyal gelişimin önüne geçmek ve işçi-sermaye uzlaşmaz çelişkisini en aza indirebilmek adına bu kez de yeşilleri, yani dincileri devreye soktular…Onların ekonomik anlamda söyleyecek bir sözleri olmadığından “Türban” denen ucubeyi gündeme alarak, Atatürk’ten sonra özellikle cahil bıraktırılmış olan geniş halk kitlelerini aynen 1400 yıl öncesi gibi “Cennet-Cehennem” argümanlarıyla korkutarak sindirmeye çalıştılar ve başardılar..

Ama bu başarı “Uzlaşmaz çelişki”nin keskinliğini törpülemeye yetmedi…Ve yine ABD nin özenle yetiştirdiği Atatürkçü (!) “Bizim çocuklar”ı, bu kez halkın en ileri kesimlerine çok ağır darbe vurdular…Ve Emperyalizm, bir kez daha kanlı ve aşağılık yüzünü gösterdi…Ancak, Osmanlıcıların ve de dincilerin etkisinde ki cahil halk kesimi, Emperyalizmin bu insanlık dışı saldırısını bile alkışladı…Bugün hala alkışlıyorlar…!!!

Ağaçları ıskalayarak, ormanı gözlemlediğimizden, konuların küçük ayrıntılarını atlıyoruz…Ve 12 Eylül Cuntası ; Emperyalizmin 30 yıl sonrası için hazırladığı plandan bihaber olduğundan, devrimcileri pasifize etmek için yeşilleri kullanmayı ve de İmam Hatip Liselerini açmada enflasyon yaratmayı kendine görev bildi..Ancak ; küçücük beyinleri , dinciliğin vatan ve halk düşmanlığı olduğunu ve de dinciliğin iflah olmaz bir bataklık olduğunun ayırdına varamadı…Elini verdiğinde kolunu alamayacağını anlatacak olanlar da ne yazık ki zindanlar da işkence görüyorlardı…

Emperyalizm, üniformalı kukladan,sivil kuklaya geçerek, dincilerin iktidarına giden yolu açmıştı..Ve geldik 1994 yılında ki Belediye Seçimlerine..Bu seçimlere de basit bir “Ağaç” gözüyle bakabilirdik ama 2010 yılında ki düşürüldüğümüz içler acısı durumun en belirgin başlangıç noktası, işte bu seçimlerdi…Bu seçimler, sosyaldemokratların önünde saygıyla eğildiği liderlerin ihanetine tanıklık etti..Kızıldı, köpürüldü, öfkelenildi ama kimse bu yapılana “İhanet” damgasını vurmaya cesaret edemedi…

Oysa, bu seçimler ; Atatürk’ün yolundan gittiğini ısrarla belirten Sosyaldemokrat liderlerin Atatürk Cumhuriyetine ihanetlerinin somut kanıtlarıydılar…İstanbul ve Ankara gibi Ülkemizin en önemli iki metropolün de, seçimlere üç sosyaldemokrat parti girerek, birbirlerinin oylarını parçalayıp, Atatürk düşmanı dincilere bu metropolleri teslim ettiler…Ve dincilere “el” değil, “kol” kaptırılmıştı ve de artık tüm vücudu bataklığa çekmelerinin önünde pek engel kalmamıştı…

Ve Genel seçimler, koalisyon hükümeti ve hükümetin iki ortağının ağız dalaşı ve de Emperyalizmin direktiflerinin yerine getirilmesi..Ve de koalisyonun bozularak, iktidarın dincilere teslim edilmesi…

Şimdi, her konu için bin türlü söz düelloları yapılabilir ama kimse 1950 lerin başından beri Emperyalizmin Ülkemizi yönettiği gerçeğini ıskalayamaz…Bırakalım ağaçları, ormana bakalım dedik…İşte orman, Emperyalizmdir..Öncelikle baş düşmanı bilir ve hedefimize ulaşmanın yolunun baş düşmana direnmekten geçtiğini anlarsak, önümüzde ki ağaçları budamasını ve de Atatürk Devrimlerinin önünde engel gibi duranları da kesmesini biliriz…

Eğer Atatürkçüler ; dünyaya Atatürk´ün gözüyle bakmasını becerebilirlerse, AB-D ve İsrail´in, Akp Tarikatını 2002 de Türkiye Cumhuriyetini parçalamak için iktidar yaptıklarını göreceklerdir..

Bu anlam da, vatan topraklarını pazarlamak için iktidar yapılanları "İhanet"le suçlamak, yeni bir şey değil, sadece doğrunun tescilidir...

Enerji kaynaklarına kesinlikle sahip olmak için , uşakları ve köleleri olan kürtçüleri kullanarak ve "Kürdistan" kurma yalanlarıyla, özünde "Büyük İsrail Devleti"ni oluşturmaya çalıştıkları gerçeğini de gözardı etmezsek, İsraille yapılan danışıklı döğüşlerden yardım gemilerine kadar her türlü melanetliğin, bizim gözümüzden "Orman"ı kaçırmak için yapıldığının ayırdına varırız ki...

Zaten gerisi teferruattır...
 

 
Toplam blog
: 23
: 197
Kayıt tarihi
: 12.06.13
 
 

Amele Koleji Mezunuyum... Amele-i Teali Cemiyetinin  Kelaynak Sınıfından bir Emekli ameleyim...