Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '09

 
Kategori
İstanbul
 

Ağaçlarımı geri istiyorum.

Ağaçlarımı geri istiyorum.
 

İstanbul'da herşeye rağmen bize yol arkadaşlığı yapan vefakar ağaçlar


İstanbul, yıllarca belki de asırlarca en çok arzulanan, uğruna sayısız insanların öldüğü ve öldürüldüğü, dünyada eşine benzerine rastlanmayacak bir şehir, yoksa cennet mi demeliyim?

Evet evet, cennet demeliyim. Daha doğrusu cennetmiş demeliydim…

Dile kolay, tarih boyunca herkes bu güzel coğrafyaya sahip olmak istemiş, istemekle kalmamış, İstanbul’u elde edebilmek için ne canlar feda edilmiş. Günümüzde hala bu şehri yatıp kalkıp hayal edenler ve bir gün sahip olacaklarına inançlarını sürdüren topluluklar da yok değil.

Peki, İstanbul o günlerdeki İstanbul mu? Hala bu İstanbul’u niye istiyorlar? Jeopolitik kısmını geçiyorum, onlar büyük ihtimalle artık bu açıdan ilgileniyorlar bu yaşlı şehirle. Beni ilgilendiren ise, dünyada bir eşi daha olmayan coğrafyası, bir görenin bir daha unutamadığı o güzelim boğazı ve altınboynuzu. Tabii birde, o muhteşem tarihe şahitlik eden eski yapılar; camiler, kiliseler, havralar, hanlar, hamamlar…

Ama şimdi bunların hepsi öksüzler. Yıllardır beraber yaşadıkları, tarihe birlikte şahit oldukları o güzelim ağaçlar birer birer yok oluyorlar. Evet, çeşitli sebeplerden ötürü her gün yok oluyorlar. Kimileri bir AVM’ye kurban oluyor, kimileri ise benzinle beslenen canavarlara ve bu canavarlar üzerinden para kazanan sermayeye. Kimileri bir caminin görüntüsünü açabilmek için gizlice kesiliyor, kimileri ise bir villaya yer açabilmek, getirim (rant) elde edebilmek için odun oluyor. Bazıları şanslı, yaşamlarını sürdürebiliyor, tabii buna yaşamak deniliyorsa. Yaşama şansını yakalayanlar ise egzoz gazında ve kendinden onlarca kat uzun taş yapıların gölgesinde figüranlık yapıyorlar. Nerede o İstanbul’un erguvanları? Ihlamurkuyu semtine kurulan lüks sitelerin kaç tanesinde ıhlamur ağacı bulunuyor dersiniz. Erguvanı tanıyan, ıhlamur kokusunu hatırlayan İstanbullu sayısı gün geçtikçe azalıyor.

İstanbul talan ediliyor, İstanbul’un ağaçları yok ediliyor.İnanmazsanız açın bakın internetteki uydu fotoğraflarına. Birkaç yıl öncesine ait görüntülerde, yerlerine taştan yapıların yükseldiği birçok ağacın hatırasıyla karşılaşacaksınız. Her gün geçtiğiniz köprünün sağına soluna biraz dikkatlice bakın, geçtiğimiz yıllarda bize yol arkadaşı olan ağaçları, tercihli yollara kurban verdiğimizi hatırlayacaksınız. Bazılarının yerlerinde İstanbul amblemli gri duvarları da görebilirsiniz. Artık yol arkadaşınız bu taş bloklar sakın unutmayın. Geçmişi de kurcalamayın artık onlar geri gelmezler. Yol ortalarındaki ağaçları da aramayın artık, üzerlerinde tercihli benzin canavarları fink atıyor bu günlerde.

Avrupa ülkelerin bazılarında, park ederken egzoz gazının çiçeklere zarar vermesini önlemek için geri geri park etmek yasaktır. Bu, o ülkenin yeşile ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Birde bizdeki duruma bir bakalım isterseniz. Lalenin anavatanı olan bu ülkede ise en küçük alanları bile nakite çevirmeyi politika edinmişiz. Yıllardır sahil kuşağı hariç, insanların kullanımına açılan yeşil alan yok gibi. Belediyeler, içinde biraz yeşilliği olan sitelerden duvarlarını yıkma tehdidiyle gelir elde etmeyi keşfetmiş ama bölgesinde ki doğal alanların kıymetini bir türlü anlayamamışlar. Daha doğrusu değerini sadece parasal getirim olarak hesaplamışlardır.

Ben bir İstanbullu olarak ağaçlarımı geri istiyorum…

Her köşeye AVM, en güzel alanlara TOKİ veya muadili taş yapılar istemiyorum…

İstanbul’un doğal güzelliklerini özel villaların arkasında, bahçesinde hapsolmuş görmek istemiyorum…

İstanbul’un göbeğinde AVM yerine yeşil alan istiyorum...

Rezidanslar yerine küçük korular istiyorum...

Çocuğuma ağaçları tanıtabilmek için kilometrelerce yol gitmek istemiyorum...

Ben ağaçlarımla birlikte yaşamak istiyorum…

Ağaçları seven kişilerle bir arada olmak istiyorum...

Ben yerel yöneticilerimin ağacı seven kişilerden olmasını yeğliyorum…

İnşaat mühendisi ve iktisatçı belediyecileri değil, mimar veşehir planlamacılardan oluşan belediyecileri yeğliyorum…

Ben, bana ağaçlarımı geri verecek yönetimleri ve yöneticileri istiyorum...

Özetle AĞAÇLARIMI GERİ İSTİYORUM…

 
Toplam blog
: 14
: 1022
Kayıt tarihi
: 17.12.08
 
 

İTÜ Elektronik ve Haberleşme Bölümünü 1986 yılında bitirdim. Bu yıldan beri Mühendislik çalışmalarım..