Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '09

 
Kategori
Deneme
 

Agarta! Chiristine'nin son romanı bulundu: Kahraman şovalyenin katili kim!

Agarta! Chiristine'nin son romanı bulundu: Kahraman şovalyenin katili kim!
 

KİTABIN KAPAĞI !


Ünlü ingiliz polisiye yazarı AGARTA ! Chirstine' nin öldükten sonra yeni bir ormanı daha ortaya çıktı.

Roman çok tuhaf bir şekilde İskoçya arazisinde, prens Albert in avlandığı sahada BULUNDU...

Bilindiği gibi prens bu av sırasında köpeklerini pataklamış, İngiltere ayağa kalkmıştı. Neredeyse monarşi yerini anarşiye bırakacaktı. Ama prensin açıklamasıyla ortalık duruldu.

Çünkü prensin köpekleri sülün ya da keklik avlayacaklarına "kekliği düz ovada avlarlar; kanadını Kanadoğlu'na bağlarlar" demiş; soydaşlarının uzak bir ülkede kazılarda kullanılmalarını da epey kıskanmışlardı.

Bu nedenle prensin köpekleri toprağı eşeleyerek sararmamış, solmamış romanı bularak AGARTA efsanelerine bir yenisini kattılar.

Romanın konusunu da hemen oracıkta sararmamış sayfaları okuyan Prens Albert'in açıkladığı söyleniyor...

Eski zamanlarda bir ortaçağ derebeyliğinde geçiyor konu.

Devrin ünlü şövalyelerinden biri; aynı zamanda kralın ordusunda albay rütbesiyle savaşan şovalye DON CESUR YÜREK kendi tüfeğiyle kendini öldürüyor. O sırada oradan geçmekte olan DON KİŞOT un yazarı Cervantes bu kahraman şovalyenin ölümünü araştırmaya başlıyor. Çünkü bu ünlü şovalye derebeyliği, en sınır topraklarda savunmuş, savaşlardan birinde attan düşerek sakat kalmış, tekerlekli atta yaşamaya başlamıştır.

O da bir çeşit DON KİŞOT ruhunu taşır...Ülkenin polis şefi DON HERKÜLOS PATRİYOT bu olayı duyunca başını kaşır ve Cervantes e yardıma karar verir. Araştırma sonucunda tetiği şovalyenin çektiği ama katilin başkaları olduğu ortaya çıkar. Tam bir düğüm ! Araştırmaya devam...

Sonunda ülkede o sırada fırtınalar estiren, herkesi korkutan ERGENİSYON yargıçlarının kahraman şovalyeye iftiralar attıkları; vebadan yeni kurtulmuş bir hırsızın sözüyle kahraman şovalyenin intiharına birinci dereceden neden oldukları ortaya çıkar. Ama o karanlık çağda ERGENİSYON sanki bir ERGENEK yılanıdır. Her taşın altından çıkmakta, cadı kazanları kaynatmakta, kahramanları odunlarda yakmaktadır.

Odun sıkıntısı başlayınca ülkenin nüfusunu oluşturan odun kafalar bizim kafamız bu işlere yattı diyerek kafalarının bir kaç tahtasını da yardım için vermektedirler. Zaten ülkede derebeyi DON Tallip dö Ampulus halkı tek mumluk ampullerle yatsılara kadar aydınlattığı gibi , bol bol kömür dağıtarak ısınma sıkıntısına da çözüm getirmiş bir din adamıdır.

Öyleyse odun kafalar kahramanları yakacaktır.

Romanın sonunda kahramanlarımız birden çağımızdan da ötelere ışınlanırlar; soylu şovalyelere onurları ve madalyaları geri verilirken; gerçek katiller dünyaya, çöller bölgesinde yaşayan benzerlerinin yanına gönderilirler.

AGARTA CHİRİSTİNE, ROMANI ÜNLÜ ATOM ALİMİ EİNSTEİN' İN ŞU SÖZÜYLE BİTİRİR:

DÜNYA APTALLARA KALACAK ! Çünkü Akıllılar başka gezegenlerde olacak...

Prens Albert romanı bitirdikten sonra patakladığı köpeklerinin aslında insanlığa HİZMET ettiğini anlamış; onlara fazladan kemik, hatta kimlik verilmesi için Avam kamerasından ve kraliçe anasından izin istemiştir...

Bakın şu Agarta ya!

Bu ne biçim hayal gücü, bu ne biçim bir kaşık suda kopan fırtına !

KISSADAN HİSSE: siz siz olun; sakın ORTA ÇAĞLARDA Don kişotluk taslamayın. Ne av olun ne avlanın...

 
Toplam blog
: 94
: 608
Kayıt tarihi
: 04.10.06
 
 

1950'lerden sonra doğan her dünya insanı gibi, ardında pek çok takıntıyla gelen geçmiş zamanı, bilim..