Agarta. Şamballa. Tercih....

Efsaneye göre Atlantis, dünyanın geçmişteki ve gelecekteki en gelişmiş uygarlığıdır. Halkı, "öteye ait" zekanın çocuklarıdır ve yeryüzünün, cennetin ve cehennemin bütün sırlarına hakimdir. Atalantis'ten kurtulanlar yeniden başlatacakları uygarlığın temelleri konusunda anlaşmazlığa düşer ve ikiye bölünürler. Dokuzu sahip oldukları teknik sırları insanlığın hayrı için korumak ve kullanmak üzere Agarta'yı, diğerleriyse kaba gücün ülkesi Şamballa'yı kurar. Agarta aydınlığın, Şamballa ise karanlığın psişik merkezi olur..

1896'da Peter Shiel adlı bir yazar bir roman yayımlar. Kitap Avrupa çapında bir örgütten bahsetmektedir. Örgütün üyeleri insanlık için zararlı buldukları aileleri öldürüp, cesetleri yakarlar. Kitabın ismi "S.S.'ler"dir. Kitapta S.S.'ler simge olarak gamalı haç kullanır. Gamalı haç mitolojik bir motiftir ve yeraltı güçlerini simgeler. Savaş, bu güçlerin besleneceği ve gelişeceği negatif enerjinin artmasını sağlar. Yazarın Şamballa medyumu olduğu söylentileri dillerde dolaşmaktadır..

Yaklaşık 50 yıl sonra bir adam ortaya çıkacak, yazılmış hiçbir hukuk kitabındaki cezalarla karşılanamayacak kadar iğrenç suçlar işleyecek, dev bir ulusu neredeyse yok olmaya sürükleyecektir. İlerleyen yıllarda Şamballa rahipleri tarafından yönlendirilen bir medyum olduğu iddia edilecek ve işlediği tüm insanlık suçlarına karşın; dünyada güç, iktidar ve maddi çıkarlar için toplumu acımasızca kullanan politikacılar içinde bu adamın izinden giden hayranlarının ve taraftarlarının sayısına ulaşabilen çıkmayacaktır. Bu adam Hitler'dir. Sözü Hitler'e bırakırsak, Avusturya'nın küçük bir kasabasından çıkmış bu eğitimsiz, basit adamın bir kaç yıl içinde, nasıl şeytani bir stratejiste dönüştüğünü görebiliriz.

"Bana şaşırıyorlar bu adamın kalabalıklar üstündeki başarısı rastlantı mı diye. Hayır beyler, bu bir teknik. Kitle içgüdüleriyle hareket eden bir hayvan gibidir; mantık ve yargıdan yoksundur; benim yaptığım onların ilkelliğine dokunmamaktır. Çünki bu ilkel güç, tutuculukla birleştirildiğinde gerçekten büyük bir güç olur. Kitlenin önüne makul fikirler ve mantıklı kanıtlarla çıktığınız zaman sizi anlamazlar ama duygularını tahrik ettiğinizde peşinizden gelirler. Kitle ne kadar büyürse, o kadar kolay yönetilir. Toplumsal sınıfların artması, bireyselliğin azalıp, kitleselleşmesini sağlar.

Aydınlardan uzak durun, onlar bugün sizi bir konuda desteklerken, yarın tersini yaparlar. Ama kitle oluştuğu zaman, söylediğiniz her şey kalıcı bir hipnotik etki yaratır. Yeter ki iradenizi onlara kabul ettirin! Kitle, kendisine yabancı fikirleri dışlar, fikirler rakibin elektrik alanına yerleşir ve rakipte hastalık belirtileri başlar. Artık geriye kalan rakibin direnişini kırmaktır; işte o zaman zehirlenmenin yarattığı yıkımı artırmak en iyi yöntemdir. Buna psiko-biyolojik manevi zehirleme diyebilirsiniz.."

Bir an için Agarta ve Şamballa efsanesinin doğru olduğunu varsayalım. Siz hangisini tercih ederdiniz...