Ağız dolusu bir küfrüm var sana dünya ama en okkalısını bulamadım henüz daha

Bugün gazetede okuduğum bir intihar haberi beni perişan etti. Öfkeden yazamaz haldeyim, ellerim titriyor ama yazmak zorundayım.

İntihar eden 18 yaşında Semih isminde bir genç. 3 sene önce dershaneye giden Semih’in eşinden ayrı yaşayan annesi borcunu ödeyemeyince icralık duruma düşüyor ve imzaladığı taahhüdü de yerine getiremeyince hapse giriyor. Semih ise annesini kurtarmak için oturdukları evi satma kararı alıyor. Evi satmak üzere bir alıcıyla anlaşan Semih, evi boşaltarak kiraya çıkıyor. Anlaştığı şahıs son anda evi almaktan vazgeçince annesinin kendisi yüzünden hapse girdiğini düşünerek bunalıma giriyor ve evin arkasında ki üzüm çardağına kendisini iple asarak intihar ediyor. İntihar etmeden önce, üzerinde “Herkes Hakkını helal etsin” yazılı not bırakıyor.

Baba Mustafa Sipahi ise yaşadıkları ekonomik sıkıntılar sebebiyle eşinden ayrılmak zorunda kaldığını belirtiyor. Haber bu ve ben bu haberi okuyunca gidip o dershaneyi sahiplerinin başına yıkmaktan başka bir şey düşünemez oldum.

1000 YTL’lik borcun faizlerle birlikte 5000 YTL olması bir annenin hapse girmesine ve gencecik bir delikanlının intiharına sebep oldu. Şimdi siz ağız dolusu, okkalı bir küfür etmez misiniz, sorarım size? Oğlunun eğitiminden başka bir şey istemeyen bu anne ne yapar şimdi, nasıl yaşar artık ? Biri bana versin bunun cevabını lütfen, burası nasıl bir dünya? Nasıl verecekler o dershanenin sahipleri bunun hesabını? Ben bilmiyorum, sadece bilmek istiyorum; kim verecek bunun hesabını? İçim kanıyor ve benim de bir tarafım daha öldü Semih ile birlikte. Gidip, güya gençleri hayata hazırlayan o dershaneyi yerle bir etmekten başka bir şey istemiyorum şu an.