Ağlama James, Ağlama Brezilya!

Futbol hayata benzer!

Bazen her şey planladığınız gibi gitmeyebilir.

En olmadık zamanda, en olmadık yerinizden darbe alabilirsiniz.

Daha ne oluyor demeden ikinci, üçüncü ve hatta beşinci darbeyi de alabilirsiniz.

Kendinizi toparlamanız o kadar da kolay olmayabilir.

Dün Brezilya’nın başına geldiği gibi!

YENENLER VE YENİLENLER!

Ne diyor Nazım “Şeyh Bedrettin Destanı”nda?

“Yenildiler.

Yenenler, yenilenlerin 
                 dikişsiz, ak gömleğinde sildiler 
                                   kılıçlarının kanını.”

Maçtan önce tarafımı belirlemiş, Almanya’yı tutacağımı söylemiştim diğer iki arkadaşımın Brezilya demesine karşılık.

İşin içinde biraz da duygusallık var tabi!

Brezilya-Kolombiya maçının sonucunda kendini tutamayıp ağlayan James Rodriguez’i nasıl unutabilirim ki?

Maç başladı ve daha yeni konsantre olmuştum ki ilk gol, ikinci, derken beş oldu.

Bu kadarını Almanlar dahil kimse beklemiyordu.

Tribünde maçı seyreden bir çocuk hüngür hüngür ağlıyordu.

Maç sonunda sosyal medyada Brezilya ile dalga geçenleri görünce safımı yeniden belirleme ihtiyacı duydum.

ÇOK OLMASAK DA OLUR!

Ne de olsa serde solculuk var!

Tıpkı Nevzat Çelik “İtirazın İki Şartı” şiirinde dile getirdiği gibi:

 “çok olmadığımız kesin 
çok olan tarafta değiliz 
çok olan tarafta olmayacağız 
türkiye'de kürt olacağız 
kürtlerde ermeni 
ermenilerde süryani 
gidip almanya'da türk olacağız 
hollanda'da surinamlı 
fransa'da cezayirli 
iran'da azeri 
amerika'da zifiri zenci olacağız 
çoğalan zencide mutlaka kızılderili 
israil'de filistinli 
köpeğin karşısında kedi 
kedinin karşısında kuş olacağız. 
kuşun karşısında börtü böcek 
hakemler hep karşı takımı tutacak 
ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı…”

Hakem karşı takımı tutmadı ve maç yedi kişi ile tamamlanmadı ama Brezilya yedi sayısına boyun eğdi.

HAYAT BÖYLE İSTEMİŞ!

Hayatta da böyle şeylerle karşılaşabiliriz.

Ummadığımız zamanlarda yenilmek, insanın “fıtratında” var.

Ama bu insanın “fıtratında” düşene tekme atmak da varmış.

Yeridir; soralım kendimize:

Almanya ile Brezilya arasında yüz maç olsa bir daha böyle bir sonuç alınabilir mi?

Evet cevabı sadece matematiksel ihtimaller arasındadır; gerçek hayat farklı akar.

İki takım bugüne kadar 22 kez karşılaşmışlar; bunlardan sadece beşini (dünkü tarihi maç dahil) Almanya kazanmış. Brezilya ise 12 kez yenmiş Almanya’yı.

Konumuza dönelim.

Geçen hafta içinde James Rodriguez’in gözyaşlarına tanık olmuştuk; dün gördüm ki James’in gözyaşları Brezilyalı çocuğun gözyaşlarına katılarak çoğalmış.

Oysa bütün çabamız, yeryüzünde gözyaşını azaltmak için değil mi?

Hey oradakiler!

Düşene tekme atmakta mahirsiniz ama bir kez de kendinizi düşenlerin yerine koyun!

Sahada ağlayan James'i hatırlayın; sonra dönüp Brezilya tribünündeki o çocuğa bakın:

Futbol bu, fena halde hayata benzer; hiç beklemediğiniz yerde tökezleyebilirsiniz demek varken karşısına geçip alay konusu yapmak da ne?