Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Deneme
 

Ağlamak mı zor? Ağlayamamak mı zor? Ya da sabretmek mi zor?

Ağlayamamak çok zor.. Ağlamak ondan daha da zor. Öyle bir şey ki, hıçkıra hıçkıra ağlayamamak, evdekiler duymasın diye sessiz ağlamaların tadını iyi bilirim. Yastığa başımı vurup ağlamanın ne demek olduğunu da. İçine bir taş oturur sanki engellercesine ağlamanı. Sebepsizce.. Birden akar gözünden yaşlar kimsenin bilmediği anlarda. Telefon çalar, açmazsın. Mesaj gelir bakmazsın. Sen de anlamazsın bu gözyaşının nereden geldiğini. Fakat, yürek ağlar gözden önce ki ağlayıverirsin. Acı da olsa o acıyı doya doya yaşamak istersin. Hayatın omuzlarına bir kabus gibi çöktüğü anlarda, dayanma gücü istersin. Yapamazsın.. Ağlarsın. Parçalarsın kendini. Kimsenin önünde ağlayamazsın. Ağlamak istersin tutarsın gözyaşlarını. Güçlü görünmeye çalışırsın. Ne kadar güçlü kalabilirsin ki? Hayatın yüklendikçe yüklenen ağırlığına ne kadar sabredebilirsin ki? Ne kadar seni incitenlere kırılabilirsin? Ya da ne kadar değer verdiklerinden o değeri geri alabilirsin?

İmkansızları oynamak hep gözyaşlarımıza, ağlamamıza sebep olmuştur zaten. İşte bundan sebeptir ağlayamamamız..

Ağlayamamak evet çok zor. Ağlamaktan daha acı, daha gaddar, daha bıçak saplayıcı. Yüreğini çizik çizik kestiğin an.. Gözlerinden gelen yaşlar. "Değer mi?" diye kendini sorguladığın zaman ve değip değmeyeceğini anlayacağın zamana gelene kadar çekeceğin bir ton daha acı.. Hangisi kolay ki? Sebepsizce içine çöken karamsarlık mı? Ağlayamamak mı? Yoksa kendinle savaşıp, "kimlere değer verdiğini" sorgulamak mı kolay? Hepsi zor kısacası. Her şeyden ötesi, "kendi yüreğinle hesaplaşması" zor. Bir de, değer verdiğin an onun karşılığını görememesi hepsinden daha da zor..

Sevgilerimle
rojdda

 
Toplam blog
: 99
: 7049
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Bir garip bankacı olmanın yanı sıra, yazarlık yapan; her şeyi olduğu suret için seven bir insanım..