Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

Ağlamayın Tayyip Bey, beni de ağlatacaksınız

Ağlamayın Tayyip Bey, beni de ağlatacaksınız
 

Bugün Recep Tayyip Erdoğan, ağlama nöbetini kadrolu ağlayıcı Bülent Arınç'tan almış ve kürsüde gözyaşlarına boğulmuş. Ne de olsa Evet'e giden her yolda her türlü demagoji, duygu sömürüsü, popülizm mübahtır.

Başbakanın halkta yaratmaya çalıştığı bir algı var: Bu anayasayı ilk kez sanki AKP değiştiriyormuş gibi davranıyor. Bu bir kere külliyen yanlış, anayasa zaten değişe değişe delik deşik oldu. Bir diğer yaratmaya çalıştığı algı da bu değişiklik darbeyle hesaplaşma demek demeye getiriyor.

Bugün yaptığı konuşmada da idam edilen Necdet Adalı, Erdal Eren gibi isimleri anmış, şiir okuyarak ağlamış. Bu tarz önceden hazırlanmış konuşmalarda başbakan bu tür gösteriler sergilemeyi seviyor. Fakat yazılı metinden ayrıldığı anda özüne dönüyor ve o kafasının arkasına sakladığı ideolojik düşüncesini açığa seriveriyor.

Dün yaptığı konuşmada olduğu gibi: "Zaten kadın erkek bence eşit değildir..."

Tayyip Erdoğan'ın siyasi düşüncesi 12 Eylül'ün mağdurlarından değil bir kere, mağrurlarından daha çok. 12 Eylül darbesi ülkenin bugün bu durumda olmasına en büyük sebeplerden biri. Üstüne üstlük buna rağmen başbakan muhtemelen ideolojik olarak hiçbir şekilde uyuşamayacağı Necdet Adalı'nın adını ağzına alıyor ve referandum kampanyasında onu kullanıyor, aynı daha önce CHP'ye çakmak için Aziz Nesin'i kullandığı gibi, fakat siz başbakanı birazcık kızdırın, sonra da bu isimlerle ilgili sorular sorun, anında gerçek düşüncesini açık edecektir. İktidarın Nazım Hikmet'i kullandığı dönemlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı caddelerden birine Nazım Hikmet adını verme kararı ne oldu sahi yeri gelmişken? Nazım Hikmet konusu kapanında o konuda kapandı mı?

Başbakanın kürsüde ağlamaları, Necdet Adalı, Erdal Eren gibi isimleri anması falan bana zerre samimi gelmiyor. Bir kere yapılan anayasa değişikliklerinin asıl amacının bu isimlerle ne alakası var? Üstüne üstlük bu referandum konusunda TRT'yi de kullanmaktan hiç çekinmiyorlar. TRT, referandumdan evet çıksın diye elinden geleni yapıyor, hayır diyecekleri yerden yere vurup sonra tarafsız yayıncılıktan bahsediyor. Geçtiğimiz gün STV'nin Ana Haber Bülteni'ni izledim. Bu kanal iktidarın borazanı olmuş adeta, baştan sona 12 Eylül darbesinden bahsedip bunu anayasa değişikliğine bağlayan bir bültendi . Siz 12 Eylül'ü ne zaman bu kadar kötüler oldunuz kuzum?

İnanın ağzınıza o isimler hiç yakışmıyor. Bir ismi anmak elbette kimsenin tekelinde değildir. Fakat samimi olmak gerekir birazcık da, siyasi emelleriniz uğruna bazı isimleri kirletmeye hakkınız olmamalı bana göre. Hukuku ele geçirme çabanızı, seçimlerde oy alma amacınızı Nazım Hikmet'i, Necdet Adalı'yı kullanarak yapmasanız?

"Bu paket bir AK Parti projesi değildir..." demiş bugün grup toplantısında bir de. Bariz bir içimde AKP projesidir, uzlaşmaya gerek duymadan, birkaç bağımsız dışında destek almadan, tek başınıza geçirdiniz o paketi meclisten, bu da paketi AKP projesi yapar. Geçen gün yazdığım yazıda da söyledim, içerikten bağımsız, sırf bu bile pakete hayır demek için yeter sebeptir.

Bu paket 12 Eylül'le bir hesaplaşma değildir. Geçici 15'in kaldırılıyor olmasının bir süs olarak pakete konulması bunu sağlamaz. Bu paket 12 Eylül'ün rövanşı değildir. Anayasa bu şekilde değişti diye idam edilenlerin, işkenceye uğrayanların intikamı alınmış da olmayacak. Bu paket AKP anayasasını, AKP hukukunu getiriyor. Yürütmeyle yasamaya, hiç olmadığı kadar yargıya müdahele etme hakkı veriyor.

DİSK'in bu konudaki sloganı gerçekten çok hoşuma gitti, onunla bitirmek istiyorum:

"12 Eylül ürünü Anayasak'a da, 12 Eylül uzantısı Banayasa'ya da hayır..."

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..