Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '12

 
Kategori
Deneme
 

Ağlarsa anam ağlar

Ağlarsa anam ağlar
 

Duygusal insanlarız

dolayısıyla, duygusal toplumuz

yani duygusal bir milletiz

 

Aklımızı yok denecek kadar az kullanırız

mantık mihengine vurmayız hiçbir süreci

gördüğmümüzü mota mot alır, hiçbir şey katmadan öylece yanstırız dışımıza

yani, “ kopyala- yapıştır” ya da “ kes yapıştır “  vazgeçmediğimiz tekniğimiz ve kolay yolumuz.

insana, hayvana, doğaya

dağa denize yollara duygusal yaklaşır, duygusal değerlendirir ve öyle yaklaşır, öyle anlatırız başkalarına da ..

 

Vara yoğa , aza-çoğa hemen ağlarız. 

nedeni; konu kakında fazla bilgimiz olmayışındandır ..

olup bitenleri sağlıklı bir biçimde  alğılayamadığımız için, doğru yorumlayamayız, doğru ifade edemeyiz.bu zaafımızı da ağlayarak izole ederiz..

şiirlerimiz, romanlarımız, öykülerimiz, masal ve destanlarımız duygu yüklü olmalı, böylesini okuyup, dinleyerek ağlamalıyız. Ağlamalıyız ki; içimizdeki bilgi boşluğuna göz yaşları doldurmalıyız. İçi boş adam demesinler diye.

Sinemadan ağlayarak çıkmalıyız, tiyatro localarında yaş akmalı gözlerimizden, dizileri izlerken gözlerimiz nemlenmeli, hıçkırıklar düğümlenmeli boğazımızda ki; bu işten de rahatlayarak kurtulalım ..

Ayrılıklar, ölümler, özlemler, hastalıklar, kavgalar, savaşlar, yokluk ve haksızlıklar, kaybedişler, mutluluklar, sevinçler, başarılar, kavuşmalar da mutlaka ağıtlarla bitmeli.

 

Türkülerimiz, şarkılarımız ağıtlar üstüne

Marşlarımız, düğünlerimiz, bayramlarımız ağıt içinde

 

Gülünecekleri bile anında ağıta çevirmede üstümüz yok elbette.

Mizaha, komediye , trajediye, dramatiğe  ağlayarak yaklaşırız.

 

Hele de siyasette ağıt ki; oy almanın, hata ve başarısızlıların üstünü örtmenin, mağduriyet rolleri kesmenin, sempati toplamanın olmazsa olmazıdır, elbete biliriz bunu!

Siyasetin en tepesinden aşağılara doğru cümbür cemaat, olur olmaza, rasgele zaman ve mekanlarda salya sümük ağlamanın  büyük rant getirisi olduğunu  bilerek sulu sepken ağlamak...

Ağıtlarımız bittiğinde, akılımızı kullanıma soktuğumuzda, mantığımızı süece dahil ettiğimizde;

Olup bitenlerin, gelip gidenlerin gerçek durumlarını, doğru biçimde anlamak, öğrenmek ve öğretmek için de;

Ne- nerede- niçin- nasıl- ne zaman- kim ve ne sorularını sorup, bunlara bulunulacak somut ve inandırıcı yanıtlarla analizler yapıp, senteze varmak gereklidir deriz..

 

Ağlayanla ağlanmaz, ölenle de ölünmez...

Çok kişi ağlıyor bu ülkede, hele de şu zenginlerin “yok,yok” diye ağlaması yok mu ya ..

 

Ah bir bitse şu ağılarımız, silsek göz yaşlarımızı da, görebilsen artın önümüzü!

Benim, senin ve hepimizin bildiği bir söz;

 

“AĞLARSA ANAM AĞLAR  GAYRISI YALAN AĞLAR”

 Analarımız bizler için ağlıyor bak, bari evlatları olarak bizler gülelim...

 

*muzaffer Yıldırım

 

 
Toplam blog
: 1614
: 178
Kayıt tarihi
: 12.09.10
 
 

1945 Mucur Doğumlu. Emekli öğretmen, evli ve çocuklu Kırşehir/ Mucur'da  yaşıyor.. ..