- Kategori
- Psikoloji
Ağlarsa Anam Ağlar
Uzun zaman oldu elime kalem almayalı, kendime kötülük yaptığımı farkettim.Yazmalıydım,eline ne geçerse fırlatan küçük çocuklar gibi atmalıydım sözcükleri orta yere.Ölümün sessizlğini düşününce insanın yalnızlıktan korkması ne garip, diye düşündüğümü herkese duyurmalıydım.En çok beraber olduğumuz,ve hiç sıkılmadığımız yalnızlığımızı yazmalıydım.Kalabalıklardan kaçışımızı,milyonluk şehirlerde üç kişiyi bulamıyor oluşumuzu yazmalıydım.Hiç kimsenin ve hiçbirşeyin üzerine yazmak zorunda olmayışımın mutluluğunu yansıtmalıydım kalemime.Kafama göre takılmak ne güzel şeymiş onun tadını çıkarmalıydım.Bir bilgiye kaynağa gerek olmadan ikna etme kanıtlama çabası duymadan öylesine boş boş yazmalıydım.
Yalnızlık mıydı içine düştüğümüz.O zaman anneyi yazmalıydım,anneyi Hangi anneyi? beni okudugunda,yalnızlık kelimesini duyduğunda kaybettiği ama asla kabüllenemediği evladı aklına gelen anneyi Baktığı her yerde her köşede evladının bakışlarına yakalanan anneyi,eline aldığı her eşyaya adeta kokusunu içine çektiği evladı gibi sarılan anneyi yazmalıydım.Kolay olandı yaptığım,küçük bir iğne ucu kadar acı hissetmeden yazabilmem kolay olandı oturduğum yerden ahkam kesebilmem,seni anlıyorum yalanını defalarca kendimde inanmadan ona söyleyebilmem.Zor olan dayanılmaz olan el ayak çekilince kulağına çalınan ''Anne'' sesiydi acıydı o ses hemde çok acı oluk oluk akan gözyaşı olmasa dayanılır mı bilinmez. Duyduklarımızla yaşamaya yetinmeyip duymak istemediklerimiz kulagımıza çalınsa altından kalkabilir miyiz bilmem. Ama ben bir annenin feryadını duymak istemem. Ondaki kor insanın hiç yalnız kalamadığının resmidir. Yalnızlıgı analara sorun da size bir anlatsınlar