Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Agop topu atsana!

Agop topu atsana!
 

Ermeni Patriği 2.Mesrob’ un Hrant Dink’ in cenazesinde yaptığı duygusal konuşmadaki temennisine prensip bazında katılmamak mümkün değildi; toplumdaki Ermeni düşmanlığının yok edilmesi lazım. Ama bunun için önce bu düşmanlığının nedeninin sorgulanması gerekir.

Ders kitaplarından başlamak da doğru bir strateji; her şeyin başı eğitim. Benim zamanımda ders kitaplarında bir Ermeni düşmanlığı telkin edildiğini hatırlamıyorum ama 2.Mesrob’un bu sözleri araştırılmalı. Bir bildiği olabilir

Benim zamanımda da ilk okuma kitaplarında “topu atan” Agop değil Ali’ ydi ama Ermeni fıkralarını çağrıştıran “Bazen de topu Agop atsın” önerisini hoş bir espriden öte ciddiye almıyorum.

Son dönemde Türk toplumunda tırmanan Ermeni düşmanlığına en büyük katkıyı ASALA teröristlerinin 70’lerde ve 80’lerde Türk diplomatlarına karşı gerçekleştirdiği onlarca suikast sağlamıştır. Sonraları ASALA “bazı mücbir sebeplerden dolayı” terörden vaz geçti ve dağıldı. Ermeni diasporasının yeni stratejisi ise Ermeni nüfusunun yaşadığı ülkelerde bu oy potansiyelini kullanarak parlamentolarında Türkiye aleyhine bir “Soykırım Yasası” çıkarmak oldu.

Bizimle birlikte yaşayan 2.Mesrob, Türk halkının nabzını biraz daha iyi tutabilse oluşan Ermeni antipatisinin ASALA’nın cinayetleri ile başlayıp sistemli olarak Türkiye aleyhine soykırım yasaları çıkarma çabaları olduğunu görebilirdi. Türk halkı bu eylemleri özdeş görüyor ve haklı da çünkü bu iki kampanyanın kaynakları aynı. Her ne kadar “soykırım yasası” girişimleri terör gibi direk cana kast etmiyorsa da düşmanlıkları körüklüyor.

Tüm bu negatif ve anti-Türkiye kampanyalarda Türkiye Ermenilerinin bir suçu yoksa da bunu net olarak ortaya koymak ve diasporanın giriştiği düşmanca kampanyalara karşı tavır almak öncelikle Türkiyeli Ermeni cemaatinin sorumluluğundadır. Hrant Dink’in öldürülmesi Türkiyeli Ermeni cemaatin temsilcilerine bu imkanı tanıdı ama nedense bu imkan bu yönde kullanılmadı.

Gelelim madalyonun öbür yüzüne;

Nasıl Türk toplumundaki Ermeni düşmanlığını yok etmek gerekliyse, Ermeni toplumundaki Türk düşmanlığını yok etmek de o kadar önemli. Türkiye aleyhine sürdürülen bu düşmanca kampanyaların kaynağı araştırılacak olursa belki Ermenistan’daki ve diğer ülkelerdeki Ermeni azınlık okullarında okutulan tarih kitapları bize bazı ipuçları verebilir. Yeni nesillerin bu nefretle büyümesi çok doğal değil çünkü Türk-Ermeni savaşının üzerinden neredeyse yüz yıl geçti. O günden beri geçen sürede ise bu düşmanlığı canlı tutacak Türkiye kaynaklı herhangi bir olay yaşanmadı. Bu düşmanlık ancak sistemli eğitimle böyle canlı tutulabilir ve Ermeni diasporası ile Ermenistan’ın yaptığı bu olsa gerek.

Düşmanlık çok kötü bir duygu ve ben çocuğumu düşmanlık tohumlarıyla yetiştirmek istemiyorum. Ama, dünyanın dört bir yanında kendi aleyhine neler olduğu ile ilgili olarak çocuğumu uyarmak zorundayım. Ermeni düşmanlığı yaratmadan bunu nasıl başarabilirim doğrusu bilemiyorum.

Birileri hesabı tırmandırmaya çalışıyorken Türklere dönüp “düşmanlıkları körüklemeyin!” demek pek gerçekçi değil.

Hiçbir toplum yaşamını sürekli savaş modunda sürdüremez. Türkiye dışındaki Ermenilerin artık çocuklarını Türklere karşı düşmanlık tohumlarıyla yetiştirmekten vaz geçmesi gerekir.

 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..