Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ağrı nedir?

Ağrı nedir?
 

İnsanoğlunun nedenini kendi kendine bir türlü bulamadığı en büyük baş belalarından birisi sizce nedir?

Ağrı…

Nedir o zaman Ağrı?

Ağrının tanımı Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilâtı tarafından 1979 yılında şu şekilde yapılmıştır:

Ağrı:

Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan bir duyguymuş.

Günümüzde ağrı iki grupta incelenmekteymiş.

Birincisi; çeşitli hastalıkların habercisi olarak karşımıza çıkan iveğen(Akut) ağrılar.

Akut ağrı bir hastalık belirtisiymiş. Çoğu kez vücutta var olan bir doku hasarının habercisiymiş.

Akut ağrı vücudun alarm sisteminin önemli bir parçasıymış.

Varlığı ile vücutta bir bozukluk olduğuna işaret eder ve hastanın hekime başvurmasını gerektirirmiş.

Bazen kas iskelet sistemindeki bir hasarın ya da mekanik bir problemin, bazen romatizmal bir hastalığın, bazen iltihabi bir durumun hatta bazen de kanserin habercisi olarak görülebilirmiş.

İkinci grup ağrılar ise kronik ağrılarmış.

Kronik ağrılar 3 aydan 6 aya kadar veya 6 aydan uzun süren ve artık bir alarm sistemi olmaktan öteye geçen ağrılarmış

Kronik ağrı bir hastalık habercisi değil, başlı başına sorunun ta kendisiymiş.

Kronik ağrı çeken kişi bir kısır döngü içine girer. Hasta gücünü, etkinliğini yitirir. Toplum içindeki üretkenliğini, aktifliğini kaybedermiş.

Bu durum çoğu kez hastanın içe kapanmasına ve depresyona girmesine yol açarmış.

Depresyon kişiyi daha duyarlı hale getirir, ağrı eşiğini düşürür ve ağrıların daha da şiddetlenmesine neden olurmuş.

Bu durum tam bir ağrı kısır döngüsüymüş.

Kronik ağrı bir hastalık belirtisi değil, hastalığın ta kendisiymiş.

Kronik ağrı, sadece ağrıyı çeken hastayı değil, aynı zamanda hastanın yakın çevresini de etkileyen ciddi bir sorunmuş.

Kronik ağrıdan kaynaklanan sosyal ve ekonomik kayıp da göz ardı edilmemelidir.

ABD'de yapılan bir araştırmada her yıl kronik ağrılara bağlı olarak 700 milyon iş günü kaybı ve 60 milyon dolar zarar meydana geldiği hesaplanmış.

Ağrıların en sıklıkla görüldüğü bölgeler:

- Bel ve bacak ağrıları
- Boyun ağrıları
- Baş ağrıları
- Sırt ağrıları
- Omuz-kol ağrıları
- Yüz ağrıları-nevraljiler
- Damar tıkanıklığına bağlı ağrılar
- Kanser ağrıları
- Nedeni belirlenemeyen ağrılar

Ağrının tedavisi:

Modern tıpta ağrı kesici ilaç kullanımı tedavide önemli bir yer tutarmış.

Ancak burada önemli olan nokta ağrı kesici ilaçların kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde kullanılmaması ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen Ağrı Kesici Kullanım İlkelerine uyulmasıymış.

Bu ilkeler ağrı kesicilerin kullanım yolunu, dozunu, ağrı kesici ilaca başlama zamanını, ilaç kullanımı sırasında karşılaşılabilecek yan etkilerle başa çıkma yollarını belirlermiş.

Yapılan araştırmalarda tüm ağrı tiplerinin %90'ından fazlasının doğru ağrı kesici ilaç tedavisiyle kesilebileceği ortaya çıkarılmış.

Ağrı kesici ilaçların etkili ve yeterli olmadığı durumlarda ise ağrının kaynağına göre fizik tedavi yöntemleri, cerrahi operasyonlar veya girişimsel ağrı tedavisi yöntemleri uygulanırmış.

Bu noktada doğru yaklaşım hastaya en uygun tedavi yönteminin belirlenmesi ve zaman kaybetmeden hastanın doğru tedaviye ulaşmasının sağlanmasıymış.

Ağrı kliniklerinde ağrı tedavisi için kullanılan başlıca yöntemler ilaç tedavileri ve girişimsel ağrı tedavisi yöntemleriymiş.

Şiddetli ağrısı olan, en kısa zamanda ağrının nedenini bulmak için uzman bir hekime gidecek ve hekimin tavsiyesine göre ağrı kesici ilacını düzgün belirtilen kadar ve belirtilen saatlerde kullanacakmış.

O zaman bu illetten kurtulma ümidi var. Kronik ağrı çekenlere Allah kolaylık ve şifa versin.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..