Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ağrılı Gülten Efe: Berdel verilmek istemiyorum

Ağrılı Gülten Efe: Berdel verilmek istemiyorum
 

Bir köy ilköğretimi 1974


18 Mayıs 2009 günü BERDEL adı verilen ''karşılıklı takas yolu ile evlenme biçimi'' sonucu Şanlıurfa'da başlayıp Konya'da yeni doğan bir çocuğun ölümü ile sonuçlanan bir gazete haberini iletmiştim sizlere.

''Berdel acısı bitmeyecek mi?'' adlı denememde bu olayın değişik boyutlarını bilgilerim ve görgülerim çerçevesinde irdelemeye çalışmıştım.

Toplumsal kaderimize bakınız ki BERDEL ne bazı yörelerimizdeki yuttaşlarımızın ne de bizim yakamızı bırakmıyor bir türlü.

Rahmetli Prof. Dr. Türkan SAYLAN'ın maddi yönlerden olduğu kadar, töreleri de içeren toplumsal ve kültürel çevre sorunları yüzünden okuyamayan gençlerimize yardım elini açtığını hepimiz biliyoruz. Yaklaşık iki yıldan bu yana yanından ayırmadığı Ağrı'lı onüç (13) yaşındaki bir genç kızımızın mektubu, konuya duyarlı bir gazetede yayınlandı bugün.

Ne ki devletin ulaşamadığı, ulaşsa bile çoğu zaman yüzüne gözüne bulaştırdığı bu alanlarda binlerce, onbinlerce değil milyonlarca gencimiz nice sorunlar ile boğuşup durmaktadır.

Bu yapımızın kişilikleri ne kadar yozlaştırdığını, eğitimi ve üretimi nasıl baltaladığını hepimiz biliyoruz. Sıkıntılarımız içerisinde gelir dağılımındaki eşitsizlikten tutun da toprak mülkiyetindeki açmazlara kadar binlerce sorunumuzun olduğu da bilinen gerçeklerdendir.

İşte bu nedenle bu tür toplumsal, kültürel ve ekonomik sorunlarımız için TBMM'ni göreve çağırıyorum. Eğer bu konulara: Gelecek seçimleri de sağlama alalım, gerisi kolay, yaklaşımı ile bakılacak olur ise geleceğimiz yaşanmakta olan Küresel Kriz'in çarpanlarını giderek daha da artıracaktır.

Ağrı kent merkezinin yanıbaşındaki köyündeki Gülten EFE, Şanlıurfalı bacımız ile daha onbinlercesinin içine düştüğü berdel yolu ile evlendirilmek korkusu ile Rahmetli Türkan SAYLAN'a bir mektup yazmış. Kendisi ile birlikte diğer kız kardeşlerini, bir yönü ile yoksulluğun kamçıladığı berdel töresine teslim etmek istemiyor Gülten. Köyünde çobanlık yapan Gülten'in tek isteği var: Okumak! Tutunmak istediği tek dal da aramızda değil artık! Gülten EFE ile birlikte diğer milyonlarca genç kızımız ne yapacak?

İlgilerinize sunarım.

Ömer F. YILMAZ
‘Berdel verilmek istemiyorum’
Ufuk BALKİS/AĞRI, (DHA)

Türkan Saylan’a mektup gönderen Ağrılı Gülten Efe DHA'ya konuştu...

ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan’ın yanından hiç ayırmadığı mektubu yazan 13 yaşındaki Gülten Efe, Ağrı’nın Yukarı Yoldözü Köyü'nde çobanlık yapıyor. Saylan’ın cebinde taşıdığı ve Ergenekon operasyonunda el konulan mektubun sahibi Gülten Efe: “Babam hepimizi berdel olarak vermeyi düşünüyor. ‘Ne olursunuz bizi okutun’ Beldel verilmek istemiyorum” dedi.

Merkeze bağlı Yukarı Yoldüzü köyünde yaşayan Efe ailesinin dramı yürek yakıyor. “Berdel verilmek istemiyorum” diyerek Prof.Dr. Türkan Saylan'a yazdığı mektupla gündeme gelen yedi çocuklu ailenin ikinci kızı olan Gülten Efe, yarım dönem devam etitği okuldan babası tarafından alındı. Ailenin geçimine katkı sağlamak amacı çobanlık yapan Gülten Efe, köydekilerin hayvanlarını yaylalarda otlatıyor.

Yayladan döndükten sonra da kardeşlerini ders çalıştırıp hikayeler anlatan Gülten Efe şunları söyledi:
“Okumak istiyorum sesimi duyun. Sadece ben değil bütün kız kardeşlerim Berdel verilmek isteniyor. Benim tek derdim okumak. Türkan Saylan hocamın ölümüne çok üzüldüm. Kendisiyle tanışmayı çok isterdim. Ama nasip olmadı. Eğer bana yardım gelmiş olsaydı ben şimdi çobanlık yapmıyor olacaktım. Babamı anlıyabiliyorum. Paramız olmadığı için beni okutamıyor. Ne olur bana yardım etsinler. Babam çiftçilik yapıyor. Ben de ona yardım etmek için çobanlık yapıyorum.”

AİLENİN BEŞ KIZI VAR, ÜÇÜ OKUL YÜZÜ GÖRMEDİ
Yazdığı mektubu köy imamının sayesinde yolladığını söyleyen Gülten Efe’nin annesi 38 yaşındaki Zeynep Efe: “Kızımın berdel verilmesini değil okumasını istiyorum. Beşi kız toplam 7 çocuğum var. Hepsini okutmak en büyük dileğim. Ama maddi durumumuz iyi değil. Okutamadığı için kocam da çaresizlikten kızları kocaya verecek” dedi.

Köyde çiftçilik yapan ve önemli ölçüde maddi sıkıntı çektiği için şu an sadece iki çocuğunu okula gönderebildiğini anlatan 43 yaşındaki Hümmet Efe:
“18 yaşındaki kızım Pınar, hiç okul yüzü görmedi. Gülten, köydeki okulu bitirdi. 12 yaşındaki Güler ile 11 yaşındaki Demet de okula gidemediler. 10 yaşlarındaki Aslı ile Muhammet köy okulunda eğitim görüyor. En küçük çocuğum ise 2 yaşındaki Fatih. O da özürlü. Aileminin ve çocuklarımın geçimini temin etmekte zorlanıyorum. Biz ekmek derdindeyiz” diye konuştu.

ÇYDD, geçtiğimiz yıl valiliklere yazı göndererek, burs talebi olan kızların birer mektup yazarak durumlarını anlatmasını istemişti. Köyleri dolaşan YİBO yöneticileri, Gülten Efe’nin babasını ÇYDD’den burs alınması halinde okutacağına ait söz verdiler. Bunun üzerine Gülten Efe bir mektup yazarak ÇYDD Genel Merkezi’ne gönderdi. Mektubu okuyan Saylan, burs bağlanan kızın Ağrı Kız Meslek Lisesi’ne kayıt yaptırılmasını sağladı. Ancak, maddi sıkıntı nedeniyle baba Gülten’i yarı dönemde okuldan aldı. Saylan’ın arzusu üzerine ÇYDD yöneticileri, babaya ulaştı ve yeniden ikna ettiler. Gülten Efe, önümüzdeki dönem başında altıncı sınıfa başlayacak.

İŞTE GÜLTEN’İN MEKTUBU

Gülten Efe’nin Prof. Dr. Saylan’a gönderdiği 12 Temmuz 2008 tarihli mektup şöyle:
“Bir dağ köyünde 13-14 yaşlarında 3.5 milyara satılacağımı beklerken Ozanlar (köyü) YİBO’nun (Yatılı Bölge İlköğretim Okulu) değerli müdürü bizim köye gelerek babamı okumam için ikna etti. Babam ‘evet’ dedi ama diplomamı alana kadar okumamı istemedi. Ama ne yazık ki beni berdel olarak diplomadan sonra verecekler. Bense okumayı çok seviyordum. Ama ne yazık ki okuma hayallerim, umutlarım tükendi gitti. Ozanlar YİBO’nun müdürü bize sizin derneğin adını söyledi. Benim kadar arkadaşlarım da sevindi.

Biz yedi kardeşiz. Babam yaşlı olduğu için bize bakamıyor. Hepimizi berdel olarak vermeyi düşünüyor. Babamın aylık geliri 100 milyon (100 lira). Bu yüz milyonu insanlar bir günde harcarken, biz bir ayda harcıyoruz. Üstümüze kışın giyecek bir montumuz yok. İnsanların verdiği eski elbiselerle geçiniyoruz. Okula giderken cebimize koyacak beş kuruş yok. Herkes benimle alay ediyorken ben de aldırmadan gecemi gündüzüme katarak çalışarak harcıyorum. Ne olursunuz bizi okutun. Bizim okumamız size bağlı. Belki bu destekle babalarımız bizi okutacak bu desteği gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim.”

ALINTIDIR ... Yayın Yeri: http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1097818&Date=22.05.2009&b=Berdel verilmek istemiyorum&ver=76

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..